Kısa Dalga yazarı Azmi Karaveli: Birçokları için 'Yetmez ama evet' demeye müsait bir metin
Altılı masanın aylardır üzerinde çalıştığı “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” nihayet açıklandı. Metnin medyaya dağıtıldığı dakikalarda AKP’nin EYT yasasının detaylarını açıklamasının kendileri açısından başarılı bir hamle olduğunu söylemek gerekir. Tam o sırada bir kafede canlı yayında, haberleri izleyen insanların heyecanına bakarak, milyonları ilgilendiren EYT meselesinin daha çok ilgi çektiğini bizzat gözlemledim.
İnsanlar, son 20 yılda derinlemesine düşünebilme yeteneklerini iyice yitirmişken, uzun metin okuma potansiyeli yerlerde olan bir kitleye, hayati konuları bu kadar detaya inerek duyurmak doğru bir strateji mi emin değilim. 244 sayfa 2000 madde yerine “20 maddede 40 cümle üzerinde uzlaştık” demek propaganda tekniği açısından çok daha anlamlı olurdu diye düşünüyorum. Yol haritasının olması elbette çok önemli ancak enflasyonun ya da mevcutta yaşanan sorunların sorumlusunun “CHP zihniyetinin” olduğunu sanan önemli bir kitle varken 2000 maddenin okunacağını düşünmek biraz hayalperestlik olsa gerek.
Diğer yandan bugünkü mevcut duruma göre son derece radikal kararların alındığı bir metin olduğu aşikar. Yaşanan derin yoksullaşmanın, kapitalist sistemin vahşice uygulanmasını deşifre etmekten çok, onu restore etmeyi amaçlayan, zaten böyle bir iddiası da kuruluşundan beri hiç olmayan, liberal bir sağ koalisyon programına yaklaşılmaya çalışıldığı anlaşılıyor. Çok kazanandan çok vergi alınması, emekçilerin yoksullaşmasının önüne geçilmesi sözünün somutlaştırılarak detaylandırılması, sosyal devletin kurumsallaştırılması, Kürt sorununun çözümü, LGBTI+, laiklik, İstanbul Sözleşmesi gibi konularda beklentileri olanlar için hayal kırıklığı yaratmış olsa da, Altılı Masa’nın gelişim süreçlerindeki yavaşlık, atalet, çok başlılık gibi sorunları hatırlayınca gayet olumlu, yer yer şaşırtıcı bir metin ile karşı karşı olduğumuzun hakkını vermek gerekir. Sevimsiz ifadeyle söylemek gerekirse, birçokları için “yetmez ama evet” demeye müsait bir metin bu...
Anlaşılan o ki laiklik, Kürt meselesi ya da İstanbul Sözleşmesi konularının teminatının belirlenecek başkan adayı olacağı düşünülmüş ve her parti kendi hassasiyetleri ya da hassasiyetsizlikleri konusunda dik durmuş. SP’nin İstanbul Sözleşmesi’ndeki duruşu belliyken o tehlikeli mıntıkaya hiç girilmemesi, Deva ile İyi Parti’nin Kürt meselesindeki ayrışmalarını detaylandırmak yerine konunun pas geçilmesi, seçilecek adayın “Bu tarz konuları sahada halleder nasıl olsa” beklentisinden kaynaklanıyor gibi. Mutabakat metni Kılıçdaroğlu ya da İmamoğlu gibi bir adayın, geniş kitleler nezdinde bu metinde yazanları, başta Kürt meselesi olmak üzere yazmayanları daha kolay anlatabileceği şeklinde kurgulanmış. Her halükarda vakit çok azaldı. Altılı masanın ve muhalefetin genelinin bir an önce kampanyalarına ve dertlerini anlatmaya başlamaları gerekir diye düşünüyorum. (Kısa Dalga)
Kısa Dalga yazarı Mehmet Çetingüleç: Altılı Masa'nın mutabakat metnindeki vaatler inandırıcı
