Kısa Dalga yazarı İbrahim Ekinci: Millet ittifakı, dikkatli, tutumlu, sorumlu bir kamu harcaması vadediyor

Millet İttifakı’nın ekonomi politikalarında enflasyon hedefi (2 yıl içinde tek hane) ve zaman ufku gerçekçi.

Büyüme hızı hedefi gerçekçi. Ancak 5 yılda 5 milyon ilave istihdam bu potansiyelin çok daha üzerinde büyümelerle mümkün. Bu imkânsız değil ama zor.

5 yılda, yıllık 600 milyar dolar ihracata ulaşma hedefi mümkün. Yıllık yüzde 20 artışlarla bu hedef aşılabilir bile. Ama bugünkü politikalarda ciddi değişikliklerin başarılması, katma değeri yüksek ürün ağırlığının artması gerekiyor.

Hükümetin değişmesi, hukuka dönülmesi Türkiye’nin yatırım yapılabilir ülkeye dönüşmesine katkı yapacaktır. Türkiye aslında çok fazla yatırım açığı olan bir ülkedir. Eğer demokrasi ve hukuka dönerse çok yatırım çekebilir.

Planlama teşkilatının kurulması çok önemli. Türkiye Erdoğan’ın arkaik gelişme anlayışı uğruna çok para harcadı, çok kaynak kaybetti. Bu şarttır.

Varlık Fonu’nun kapatılması doğru karar. Türkiye ne faydasını gördü? Ne için lazımdı? Hesabını kitabını bilmiyoruz.

TÜİK, Merkez Bankası gibi konulardaki vaatler herkesin beklediği şeyler. İtibarlı, yetkin, inisiyatifli kurumlara sahip olmadan hangi ülke yol alabilmiş?

Daha geçen gün açıklandı. Erdoğan’ın korumasına yıllık 500 milyondan fazla harcanmış. Şatafat, gösteriş, kamu kaynağının sorumsuz harcanması... İttifak bu konu üzerinde çok duruyor. Evet, çok önemlidir. Kaynak yutuyor. Bu hükümetin icraat etme biçimi, gösteriş düşkünlüğü, her yıl milyarların havaya saçılmasına yol açıyor. Kamudaki 120 bin civarındaki araçtan 100 bininin satılması lazım. 100 milyar kaynaktır. Millet ittifakı, dikkatli, tutumlu, sorumlu bir kamu harcaması vadediyor. Bunlar olur mu? Olabilir. Olması lazım. Bu noktada Saray uçak filosunun satılarak yangın uçakları alınacağının söylenmesi… Tam olarak bu, Türkiye’nin ihtiyacı olan anlayış bu. Bunun bütün kamu yönetim alanına yayılması gerekiyor.

Hasar tespit komisyonu, takip komisyonu... Bunlar kamudaki lakaydi yapıyı, sorumsuz harcamaları, hazine yağmasını durdurabilir. Bu konularda hiç olmazsa daha iyi bir etik düzeyinin oluşmasını sağlar.
Mali Kural… Anlaşılan, Sayın Babacan, Ekonomi Bakanı olduğu dönemde çıksın diye çok çaba harcadığı bu uygulamayı ittifakın ekonomi programına da koydurmuş. Bence çok önemli. Olmalı. (Bu arada ekonomi sunumunu Deva Partili İbrahim Çanakçı’nın yapması da.. Yeni dönemde ekonomi konusunda Deva’nın daha fazla insiyatif alabileceğini düşündürüyor.)

Vergiler konusundaki öneriler ileri, olumlu. Sosyal demokrat damga taşıyor. İmar rantlarının vergilendirilmesi devrimsel önemde olur. Türkiye stokçuların, spekülatörlerin, manipülatörlerin, rantçıların cennetine çevrildi.

Ekonomi politikalar bölümünün “yeşil dönüşüm”le başlaması, bütün diğer politikaların bu temele dayandırılacağının söylenmesi de bana önemli geldi. Önümüzdeki yıllarda devletler, hükümetler ikiye ayrılacaklar; gezegendeki canlı hayatı, hayatımızı kurtarmak için çaba gösteren sorumlu hükümetler ile göstermeyen sorumsuz hükümetler. Dünyanın geri kalanı onlara saygı gösterip göstermeyeceklerine buna göre karar verecek ve saygı görmeyen ülkeler ekonomik kuşatma altına da gidebilecektir. Avrupa yeşil dönüşüm kriterlerini karşılamayan malların pazarına girmesini yasaklıyor. Takvim açıkladı. Günlük meşakatlar içinde bu hedefi atlamak kadar feci bir şey olamaz. Belgenin bu açıdan sorumlu bir tutum işareti verdiğini söyleyebiliriz.

Dijital dönüşüm de öyle... Dünya endüstri 4.0’ı konuşuyor. 3D üretimi, karanlık fabrikaları, yapay zekayı... Gündem bu. Çok ileri gelişmeler var. Dolayısıyla insan kaynaklarının, istihdam politikalarının, sosyal politikaların temel belirleyicisi olacak bu gelişmeye de politikalar başlığının hemen girişinde yer verilmesi farkındalık bakımından önemli. (Kısa Dalga)

Kısa Dalga yazarı Azmi Karaveli: Birçokları için 'Yetmez ama evet' demeye müsait bir metin

Kısa Dalga yazarı Mehmet Çetingüleç: Altılı Masa'nın mutabakat metnindeki vaatler inandırıcı