Prof. Dr. Aksu Bora: Feminizm ortak dünya hayalidir

Prof. Dr. Aksu Bora:  Feminizm ortak dünya hayalidir
“Bu negatif ortaklıktan bir şey çıkmaz. Feminizm ‘negatif ortaklık’tan yani ezilmeden çıkan bir şey değildir. O ezilmeyi değiştirme iradesiyle ilgili bir şeydir. Yani pozitif bir şeyden çıkmaz zorundadır. Politika ütopyayla ilgili bir şeydir. Çok ezildiğiniz için dünyayı değiştirmezsiniz, başka bir dünya hayaliniz olduğu için değiştirisiniz. Feminizm için de böyle bir şeyin geçerli olduğunu düşünüyorum”

Öğretim görevlisi olduğu Hacettepe Üniversitesi’nden 2017’de emekli olan Prof. Dr. Aksu Bora; Amargi Dergi ve Ayizi Dergisi’nin kurucularından, üniversitede verdiği derslerden yazdıklarına feminist çalışmalara önemli katkılar sunmuş bir isim.

Feminizm Kendi Arasında

Feminist yazında kıymetli eserleri bulunan Aksu Bora’nın 2011 yılında Ayizi Yayınlarından çıkan “Feminizm Kendi Arasında” kitabı genişletilmiş versiyonuyla 2021’de bu kez İletişim Yayınları’ndan çıktı.

PODCASTİ DİNLEMEK İÇİN PLAY’E TIKLAYIN

Aksu Bora, “Feminizm Kendi Arasında” kitabında kadın ve modernleşme meselesine çokca değinerek feminizmin bir modernleşme projesi gibi algılanmasını ve kadınların kurtuluşunun modernleşme ile mümkün olabileceği düşüncesini eleştiriyor ve “kadınlar, başka birçok bağlamda olduğu gibi bu bağlamda da sınır bekçileri olarak iş görüyorlar. Geleneksel kadın ve modern kadın diye iki şeyin varlığı gerçek şeyler değil bunlar” diyor.

Yazar bütün kadınların; geleneksel kadının, modern kadının ya da farklı dini-etnik-cinsel kimliklere sahip kadınların “negatif ortaklık”ta birleştiğini, yani hepsinin ortak noktasının ezilmişlik olduğunu söylerken de her kadının aynı ölçüde ve aynı şekilde ezilmediğinin de altını çiziyor ve şunları söylüyor:

“Bu negatif ortaklıktan bir şey çıkmaz. Feminizm ‘negatif ortaklık’tan yani ezilmeden çıkan bir şey değildir. O ezilmeyi değiştirme iradesiyle ilgili bir şeydir. Yani pozitif bir şeyden çıkmaz zorundadır. Politika ütopyayla ilgili bir şeydir. Çok ezildiğiniz için dünyayı değiştirmezsiniz, başka bir dünya hayaliniz olduğu için değiştirisiniz. Feminizm için de böyle bir şeyin geçerli olduğunu düşünüyorum”

Feminizm-Modernleşme-Milliyetçilik Üçgeni

Aksu Bora, modernleşme paradigmasının güçlü bir bileşeni olarak milliyetçiliğin de modernleşme ile birlikte ele alınıp tartışılması gerektiğini belirterek “milliyetçilik ve modernleşme birbiriyle kan bağı olan şeyler. Modernleşme ulus devletlerin kurulmasıyla birlikte gittiği için tarihsel olarak, bunlar bir arada ele alınması gereken şeyler. Feminizm belirli bir biçimi de tabi ki bu hikayenin bir parçası. Hepimiz aynı biçimde ezilmiyoruz. Farklı kimliklerimiz dolayısıyla da aslında birbirimizden ayrıştırılarak da eziliyoruz.” diyor.

Kürt kadınların kimlikleri nedeniyle daha farklı bir yerden ezildiğine vurgu yapan yazar, her kadının aynı yerden-aynı ölçüde ezilmediğine dikkat çekiyor. Bu nedenle de feminizmin her kadının ortak noktasının ezilmişlik olduğuna ve kadınların bu ezilmişlikte ortaklaştığına vurgu yapan “kız-kardeşlik” metaforuna bir itirazı olduğunu belirtiyor ve itirazını şöyle açıklıyor:

“8 Mart’la ilgili tartışmaları bilir misiniz? İşte Dünya Emekçi Kadınlar Günü müdür? Dünya Kadınlar Günü müdür? falan… Bazı kadınlar, emekçi kadınlar daha fazla ezilir, burjuva kadınlar daha az ezilir… Şimdi oradaki mesele daha çok ya da daha az meselesi değil. Birbirimize karşı konumlandırılarak başka biçimlerde ezilmemiz ve bazen de birimizin kurtuluşunun diğerinin gömülmesi anlamına geldiği durumlar da var. Çünkü kadınlık, başka kadınlardan farklılaşarak kurulan bir şey. ‘Makbul kadınlık’ dediğiniz şey erkeklerden farklılaşarak değil başka kadınlardan farklılaşarak kurulur. İşte o ahlaksız ben iffetliyim. O cahil ben okumuşum filan gibi… Dolayısıyla orada ‘kız-kardeşlik’ sadece daha çok/daha az meselesinden sekteye uğramıyor. Kızkardeş falan değiliz biz, bazen tam tersi karşı konumlarda olabiliriz. Ne zaman ortaklaşırız? Politikada ortaklaşabiliriz. Feminizm bütün kadınları çağırabilecek bir şeydir. Onları aynı biçimde ezildikleri için değil, dünyayı benzer bir perspektifle değiştirmek için bir araya getirebilecek imkan sunduğu için çok gerçek ve önemli bir şeydir feminizm. Ortak ezilmişlikten değil, ortak dünya hayalinden. Cinsiyet rejimini değiştirmek istiyoruz çünkü biz. Bu sistemin neresinde olursanız olun, cinsiyet rejimi sizi eziyor. Onu değiştirdiğiniz zaman başka bir dünya kurma imkanı olacaktır.”

Söyleşi