Sinan Ateş davasında mahkemeden ara karar: 10 tutuklu tahliye edildi

Sinan Ateş davasında mahkemeden ara karar: 10 tutuklu tahliye edildi
Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin davada ara karar çıktı. Mahkeme 10 tutuklu sanığın tahliyesine karar verdi. Dava 19 Temmuz'a ertelendi.

Kısa Dalga - Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin dava beşinci gününde devam ediyor.

Sincan Cezaevi'nde devam eden davanının duruşmasına, sanıklar, taraf avukatları, müşteki Ayşe Ateş, Sinan Ateş’in ablası ve CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal katıldı. Davanın ilk üç gün duruşmasında 22 sanık ve 19 sanık avukatı savunmalarını tamamladı. Dün yapılan duruşmada ise sanık avukatları savunmalarını tamamlarken, şikayetçilerin ifadelerine de alındı.

Yargılamanın bugünkü duruşmasında ise tanıklar dinlendi. Tanıkların dinlenmesinin ardından savcı 3 tutuklu sanığın tahliyesini talep etti.

Mahkeme ara karar verdi

Mahkeme, MHP'li avukat Serdar Öktem'in HTS kaydının alınma talebini reddetti. Ara kararda Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş'la ilgili talepler de reddedildi. Sanık Tolgahan Demirbaş'ın MHP'li vekil Olcay Kılavuz'un evinde yakalandığının tespiti talebi de reddedildi.

Olcay Kılavuz'la ilgili bilgilerin dosyaya girmesi talebini de reddeden mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz ve Osman Bayraktar için tahliye kararı verdi.

Mahkeme, Ateş Ailesi'nin, ayrılan 17 kişilik dosyanın bu davayla birleştirilmesi talebini reddetti.

Dosya, esas hakkında mütalaa için savcıya tevdi edilip duruşma 19 Temmuz'a ertelendi.

10 tutuklu sanığa tahliye

Mahkeme 10 tutuklu sanık hakkında tahliye kararı verdi. Tahliye edilen isimler şöyle:

Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz, Osman Bayraktar, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Aytaç Ataç, Caner Günay, Umut Ersoy, Alper Atay.

Ayşe Ateş'ten açıklama

Ayşe Ateş duruşmanın ardından basın açıklaması yaptı. Ateş, özetle şunları söyledi:

-Sincan Yerleşkesinde 5 gün boyunca sanıkların ve müdafilerin siyasi cinayeti alacak verecek davasına indirme çabasına şahit olan kumpas tiyatrosu bugün sonlandı.

-Şüpheliler aralarındaki bağlantılar ve deliller bakımında ilişkili olması gereken 2 ayrı dosya var. Bu yargılamaya eksik iddianameyle yapılan yarım mahkeme diyoruz. Alınan her kararı hukuki olarak eksik buluyoruz.

-Yargının üzerinde kurulan baskının önüne geçilmeli.

-Dosyaya bakan savcılar hakkında HSK'ya suç duyurusunda bulunuldu. Düne kadar eksik iddianameyi beğenip bize nispet yapanlar bunu beğenmez oldu.

-Müdafiler cıvık iddiaları önümüze sundular. Müdafilerin duruşma boyunca yaptığı konuşmanın çerçevesi sosyal medyada günler önce yazılıyordu, kapsıyordu.

Çizdiğiniz o çerçeveyi paramparça edip ayaklarınızın altına atacağım.

-Bu olayı FETÖ yaptı diyerek kapatmak istiyorlar.

-Meclis Araştırma Komisyonu kurulması gerekiyor.

-Güpe gündüz işlenen bu siyasi cinayet karartılırsa bu namlunun bir sonraki hedefi herhangi bir vatandaş olabilir."

Ara karar ne anlama geliyor?

Mahkemenin ara kararı tartışma yaratacak.

Mahkeme, Ateş ailesinin avukatlarının davanın seyrini değiştirebilecek kritik taleplerini reddetti. Bu talepler arasında MHP'li avukat Serdar Öktem'in HTS kaydının alınması, Tolgahan Demirbaş'la ilgili talepler ve eski MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'la ilgili bilgilerin dosyaya girmesi, ayrılan 17 kişilik dosyanın bu davayla birleştirilmesi de bulunuyor.

Mahkeme, dosyayı esas hakkında mütalaa için savcıya tevdi edilip duruşmayı 19 Temmuz'a erteledi. Anlaşılan o ki hızlı bir şekilde, eldeki sanıklarla dosyanın kapatılması amaçlanıyor, meselenin MHP'ye ve siyasi bağlantılara uzanmaması için oldu-bittiye getiriliyor.

'Motoru hızlı kullanıyorlardı o dikkatimi çekti, plaka bantlıydı'

ANKA'nın aktardığına göre, duruşma, tanık motokurye Yusuf Mert’in dinlenmesiyle başlandı. Mert, "Ben motokuryeyim. Ben ışıklarda beklerken karşı tarafta aynı yerde denk geldik. Kaçan iki kişi gördüm. Onlarda da motor vardı. Motorda oturan kişide kask vardı, sonradan arkaya binen kişide kask yoktu. Peş peşe Next Level’e kadar gittik. Onlar sonra Konya Yolu’na gitti. Motoru hızlı kullanıyorlardı o dikkatimi çekti. Kendilerinde silah görmedim. Bindikleri motosikletin plakanın bir kısmı bantlıydı, kapatılmıştı. Herhangi birinin vurulduğunu görmedim'" dedi.

'Ateş’in adını vurulduğunda duydum'

Tanık Yavuz Süleymanoğlu ise ifadesinde, Aytaç Ataç’ı tanıdığını söyleyerek, Ataç’ın işlettiği dükkana müşteri olarak gittiğini söyledi. Sinan Ateş’in öldürüldüğü gün orada bulunduğunu söyleyen Süleymanoğlu, "'Bana Sinan Ateş’in öldürüldüğünü söylediler. Adını ilk defa duydum. Aytaç, Tolgahan Demirbaşı aradı. Sonrasında bulunduğumuz mekandan beş gibi çıktık” dedi. Aytaç Ataç’ın avukatı, Süleymanoğlu’na çiftliğine gidip gitmediğini, çiftlikten haberi olup olmadığını sordu. Süleymanoğlu, "'Oradan yumurta alıyordum. Orada mangal yapmışlığımız da var. Biz oradayken gelip giden tanımadığım arkadaşlar da oluyordu” diye konuştu.

'112’yi aradım, aracımdan çektiğim fotoğrafları gidip komisere gönderdim'

Süleymanoğlu’ndan sonra dinlenen Tanık Gönül Ergin ise duruşmaya SEGBİS ile bağlandı. Ergin, sanıklarla herhangi bir akrabalık ilişkisinin olmadığını söyledi. Ergin, olaya ilişkin şu bilgileri verdi:

“O gün doktor randevum vardı. Doktordan çıktım. Arabama bindim ve tam U dönüşü yaparken, silah sesi duydum. Sonra tekrar silah sesi duydum. Ben vurulma anını görmedim ama silah sesini duyunca etrafıma bakındım. Bakınırken, sol elinde ucu uzun silahla koşarak gelen, kafasında herhangi bir bere olmayan kişiyi gördüm. Bu kişi daha sonrasında kasklı birinin arkasına binerek hareket etti. Sonrasında 112’yi aradım. ‘Silahlı birini gördüm, koşarak motora bindi’ dedim. Daha sonrasında arabamdan motorun resmini çektim. Olay yerine gidip, komiserin birine telefonumdaki resimleri gönderdim. Ben sadece silahlı bir kişinin motora binip kaçtığını gördüm. Planın son üç rakamının bantla kapatıldığını gördüm. Silah koşarken elindeydi.”

Ateş'in yanında olan Ahmet Keçik: Aniden karşımıza çıktı çok seri bir şekilde ateş edildi

Tanık Ahmet Keçik ise ifadesinde cinayete ilişkin, “Ben rahmetliyi Ülkü Ocakları başkanlığı döneminde ve akademisyenken tanıdım. Birlikte cuma namazına gittik. Namazda ben, Selman ağabey ve rahmetli vardı. Giderken de dönerken de yaya gittik, aynı istikameti kullandık. Dönüşte bir lokanta vardı onun orada saldırıya uğradık. Aniden karşımıza çıktı ve ateş etmeye başladı. Çok seri bir şekilde ateş edildi. Doğrudan Sinan Ateş’i hedef aldı. Silahı gövdesine doğru nişan aldı. Daha sonrasında ben bir aracın arkasına saklandım. Sinan Ateş’in camiye giderken silah taşıdığını görmedim. Sonrasında kendimi savunma ihtiyacı hissettim” dedi.

'Silahı alıp, şahsı hedef almadan ateş ettim'

Kendisine ait bir silahının olmadığını ve ilk yardım bilgisinin olmadığını söyleyen Keçik, Sinan Ateş’i kastederek, "Biz kendisine hiç ‘reis’ kelimesini kullanmazdık” dedi. Silah sesleri esnasında kaçtığını ve Selman Bozkurt’u görmediğini belirten Keçik, “Aracın arkasına saklandıktan şahıs sürekli rahmetliye ateş ediyordu. Yerde yatarken belindeki silahı gördüm, onu aldım. Rahmetlinin silah sahibi olduğunu biliyordum ama o gün yanında olup olmadığını bilmiyordum. Rahmetlinin belindeki silahı gördüm ve kendimi savunma ihtiyacı duydum. Ateş eden şahsı hedef almadan ateş ettim. Kaçtığını gördükten sonra rahmetliyi kontrol ettim, tepki vermiyordu. Daha sonra Selman’a baktım o da yaralıydı. Hem benim hem onun elinde silah vardı. Orada insanlar bize yardım etmek için geliyordu. Rahmetli çok kan kaybediyordu. Daha sonra polisi aradım. Yaralarını bastırarak tampon yaptım ve ambulansın gelmesini bekledim” diye konuştu.

'Alper bana odada kiminle kalacağını söylemedi'

Tanık Gökhan Türkmen ise verdiği ifadesinde "Ben şahsın vefat ettiğini haber sitelerinden öğrendim. Onun haricinde konuyla alakalı bir bilgim yok" dedi. Alper Atay’ı beş yıldır tanıdığını ve Sancaktepe’de bulunan otelinde futbolcuların konaklaması için yönlendirme yaptığını söyledi. Türkmen, Çep’i ise tanımadığını söyledi. Türkmen, Alper Atay ile olan görüşmesine ilişkin şunları söyledi:

“Alper beni görüntülü aradı. Otoparkçılarla arasında bir problem olduğunu ve karakolluk olduğunu söyledi. Benden oda talebi de oldu. Odayı kimin için istediğini bilmiyorum. Oteldeki doluluğun yüksek olduğunu ve sadece otoparkçıların kaldığı odayı verebileceğimi söyledim. Alper’in odada kalıp kalmadığını bilmiyorum. Odada kiminle kalacağına dair bilgi vermedi ama yanında bir arkadaşı vardı. 31 Aralık gecesi, ben şehir dışındayken otelden aranıp, otelin otoparkında bir kavganın olduğu söylendi. Alper benden odayı kimin ve ne için talep ettiğini bilmiyorum. Otoparkçıların kaldığı odayı müşterilere verip, vermediğimizi hatırlamıyorum. Daha önceki ifademde yanılmış olabilirim."

Mahkeme başkanı, Türkmen’den salonda bulunan sanık Caner Günay’ı teşhis etmesi istedi. Günay, kürsüye gelerek SEGBİS ile bağlanan Türkmen’e gösterildi. Türkmen, otelde gördüğü kişinin Günay olmadığını söyledi.

Mahkemede tüm tanıkların dinlemesinin ardından, duruşmaya 14.00'e kadar ara verildi. Mahkemenin ara kararı açıklaması bekleniyor. (Haber Merkezi)

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Gündem