Dr. Murat Kubilay: 2025 kent lokantaları ve halk ekmek yılı olabilir
Kısa Dalga - Kısa Dalga Podcast Parantez' in konuğu olan Ekonomi Doktoru Dr. Murat Kubilay, Berna Can ile yaptığı söyleşide Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve geleceği hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Dr. Murat Kubilay, enflasyon, işsizlik ve yabancı yatırımcıların Türkiye’ye bakışı dahil önemli uyarılarda bulundu. Ekonomist - İktisatçı Dr. Murat Kubilay'a göre '2025 halk ekmek ve kent lokantaları yılı olabilir.' dedi. Dr. Murat Kubilay ayrıca Merkez Bankası'nın '2025 yılı için yüzde 14 enflasyon tahmininin gerçekçi olmadığını belirterek "Bu hedef tutmayacak ve ücret zamları için temel alınacak. Bu çok tehlikeli bir durum" ifadelerini kullandı.
Berna Can'ın hazırlayıp sunduğu Kısa Dalga Parantez'de öne çıkan satır başları şu şekilde:
“TÜİK verilerine güvenemiyoruz”
Dr. Murat Kubilay, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinin güvenilirliği konusunda ciddi şüpheleri olduğunu belirtti. "TÜİK'in verilerine güvenmemekten öte bir durum var. TÜİK'in verileri hakikaten birçok yerde tutarsız" dedi.
Dr. Murat Kubilay'a göre , ''Bu şüphelerin temelinde, TÜİK'in enflasyon ve diğer ekonomik göstergelerle ilgili verilerinin halkın günlük hayatındaki gözlemlerle örtüşmemesi yatıyor. "Gerçek hayatta hissedilen enflasyon ile TÜİK'in açıkladığı enflasyon arasında ciddi farklar var. Bu, insanların TÜİK verilerine olan güvenini sarsıyor" dedi.
''Alım gücü artmadıkça enflasyon düşüşünün anlamı yok'
Enflasyonun düşeceğini öngören Kubilay, bu düşüşün talebin kısılması ve döviz kurunun aşağıda tutulması ile sağlanacağını ifade etti. Ancak bu yaklaşımın sakıncalarına dikkat çeken Kubilay, "Enflasyon düşerken maaşların artmaması, halkın alım gücünü olumsuz etkiliyor. Fiyatların az artması güzel bir şey. Ama maaş hiç artmayınca pek de manalı olmuyor" dedi. Kubilay, enflasyonun düşmesiyle ilgili şu kritik noktaya değindi:
"Enflasyonun düşmesi, talebin kısılması ve döviz kurunun belirli seviyelerde tutulmasıyla sağlanıyor. Ancak, bu tür önlemler uzun vadede sürdürülebilir değildir ve halkın refahını artırmaz."
“2025 için yüzde 14 Enflasyon tahmini gerçekçi değil”
2025 yılı için yüzde 14 enflasyon tahmininin gerçekçi olmadığını belirten Kubilay, "Bu hedef tutmayacak ve ücret zamları için temel alınacak. Bu çok tehlikeli bir durum" dedi. Ücret artışlarının düşük tutulmasının ve TÜİK verileri ile oynanmasının, halkın alım gücünü daha da düşüreceğini vurguladı. "TÜİK verileriyle bir şeyler yapılıyordu. Burada bizim de bir pazarlık payımız olacak ama bu pazarlık payında yüzde on dörtle başlayıp, aslında yüzde elli dört istememiz gerekirken yüzde otuz dörtle biter" dedi.
Dr. Kubilay, enflasyon tahminlerinin genellikle siyasi baskılar altında yapıldığını ve gerçekçi olmadığını belirterek, "Enflasyon tahminleri genellikle siyasi baskılar altında yapılıyor. Bu da gerçekçi sonuçların ortaya çıkmasını engelliyor" diye ekledi.
Merkez Bankası'nın enflasyon tahmininin önemi
''TÜİK verileri halkın beklentilerini doğrudan etkiliyor''
Kubilay, TÜİK verilerinin halk üzerindeki etkisine de dikkat çekerek, "TÜİK'in açıkladığı veriler, halkın ekonomik beklentilerini ve davranışlarını doğrudan etkiliyor. İnsanlar, enflasyonun düşük olduğuna inanırsa harcama ve tasarruf alışkanlıkları da buna göre şekilleniyor" dedi. Ancak bu verilerin güvenilir olmaması, ekonomik kararların yanlış temellere dayanmasına neden oluyor. "TÜİK verilerine güven olmadığı bir ortamda, insanlar ekonomik kararlarını doğru şekilde veremezler. Bu da uzun vadede ekonomik istikrarsızlığa yol açar" diye ekledi.
''Enflasyon aynı zamanda sosyal bir sorundur''
Enflasyonun sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal etkileri de olduğunu vurgulayan Kubilay, "Yüksek enflasyon, gelir dağılımındaki adaletsizliği daha da artırır. Sabit gelirli vatandaşlar, enflasyon karşısında ezilirken, varlık sahipleri bu durumdan daha az etkilenir," dedi. Bu durumun toplumsal huzursuzluğa neden olabileceğini belirten Kubilay, "Enflasyon, sadece ekonomik değil, sosyal bir sorundur da. Gelir dağılımındaki adaletsizlik, toplumsal huzursuzluğa yol açar" diye ekledi.
Yabancı yatırımcılar Türkiye’ye güveniyor mu?
Yabancı yatırımcıların Türkiye’ye gelmesi için istikrar ve sermaye hukukunun önemli olduğunu belirten Dr. Murat Kubilay, "Yabancı yatırımcıların baktığı şey, paramı geri alabilir miyim? Sermaye kontrolü gelir mi? Param batar mı? Veya işte yeterince kârla mı? Bu esnadaki risk ne olur?" dedi.
İşçi haklarının güçlü olması ve çevre duyarlılığının yüksek olmasının yabancı yatırımcıları caydırabileceğini ifade eden Kubilay, "Şimdi yabancı yatırımcıların aradığı şey, istikrar ve sermaye hukukudur. İnsan hakları, işçi hakları gibi konulara pek takılmazlar. Onların derdi, paralarını güvence altına almak" dedi.
“Türkiye’de gerçek işsizlik oranı ortada değil”
Dr. Kubilay, ekonomik sorunların yanı sıra sosyal sorunların da arttığını belirtti. "Türkiye'de gerçek işsizlik oranı ortada değil. İşsizlik öyle bir şey ki kimsenin üstüne giymek istediği bir gömlek değil," dedi.
İşsizliğin tanımının değiştiğini belirten Kubilay, gizli işsizlik ve düşük ücretli işlerde çalışma oranlarının yüksek olduğunu vurgulayarak, "Gizli işsizlik var. İnsanlar çalışıyor gibi görünüyor ama aslında yeterince iş yapmıyorlar. Ya da düşük ücretlerle çalışıyorlar. Bu da gerçek işsizlik oranını gizliyor" dedi.
TÜİK'e göre: İşsizlik oranı yüzde 30'a yaklaştı
“Belediyelerin sosyal yardımları kalıcı çözüm değil”
Türkiye'nin ekonomik sorunlarının kısa vadede çözülemeyeceğini ve uzun vadeli yapısal reformlar gerektiğini belirten Kubilay, halkın ekonomik zorluklara karşı ses çıkarması gerektiğini vurguladı.
''2025 kent lokantaları ve halk ekmek yılı olabilir''
Belediyelerin sosyal yardımlarının (kent lokantaları gibi) önemine dikkat çeken Kubilay, ancak bu tür yardımların kalıcı çözümler olmadığını ifade etti. "Türkiye'de iki bin yirmi dört yılından sonra, iki bin yirmi beş yılında halk ekmek ve kent lokantaları yılı olabilir" dedi.
İmamoğlu’ndan Kent lokantalarını eleştiren Kurum’a ağır sözler: Allah akıl, vicdan versin…
“Gelişmiş ülke olmadan gelişmiş ülke sorunlarını alıyoruz”
Kubilay, Türkiye’nin gelişmiş bir ülke olmadan gelişmiş ülkelere ait sorunları aldığını belirterek, "Türkiye’de konut fiyatları pahalı, sosyal güvenlikte büyük sorunlar var ve sığınmacı sorunu yaşıyoruz. Bu sorunlar, gelişmiş ülkelerin sorunlarıdır ama biz hala gelişmekte olan bir ülkeyiz" dedi.
İstanbul konut fiyatlarında Barselona'yı geride bıraktı
“Ekonomik zorluklar karşısında ses çıkarmak şart”
Halkın ekonomik zorluklara karşı daha fazla ses çıkarması gerektiğini belirten Kubilay, "Ekonomik sıkıntılar karşısında halkın ses çıkarması şart. Sessizlik, mevcut sorunların daha da derinleşmesine yol açar" dedi. Belediyelerin sosyal yardımlarının önemine değinen Kubilay, "Belediyelerin sosyal yardımları kısa vadede rahatlama sağlar ancak kalıcı çözümler sunmaz. Yapısal reformlar şart" diye ekledi.
“Çok büyük şeyler kaybettik, yapısal reform şart”
Kubilay, Türkiye'nin ekonomik sorunlarının çözümü için uzun vadeli yapısal reformların acilen hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. "Türkiye'nin öyle hemen iki bin yirmilerde rota oluşturması kolay değil. Çok büyük şeyleri kaybettik" diyen kubilay, "Yapısal reformlar olmadan, ekonomik sıkıntılar devam edecek ve halk daha fazla mücadele etmek zorunda kalacak" diye ekledi.
“Merkez Bankası’nın bağımsızlığı şart”
Dr. Murat Kubilay, Merkez Bankası’nın bağımsızlığının sağlanması gerektiğini belirtti. "Merkez Bankası bağımsız olmadığı sürece, ekonomik politikalar kısa vadeli siyasi çıkarlar doğrultusunda şekillendirilmeye devam edecek. Bu da uzun vadeli ekonomik istikrarı tehlikeye atar. Merkez Bankası'nın bağımsızlığı, ekonomik istikrar için olmazsa olmazdır" dedi.
“Eğitim ve Ar-Ge yatırımları artırılmalı”
Kubilay, Türkiye’nin eğitim ve Ar-Ge yatırımlarına daha fazla önem vermesi gerektiğini belirtti. "Eğitim ve Ar-Ge yatırımları, uzun vadeli ekonomik büyümenin temel unsurlarıdır. Bu alanlara yapılacak yatırımlar, Türkiye’nin rekabet gücünü artıracaktır. Eğitim ve Ar-Ge yatırımlarını artırmadan, sürdürülebilir bir ekonomik büyüme sağlamak mümkün değil" diye konuştu.
“Dış borçlar ve cari açık büyük sorun”
Kubilay, Türkiye’nin dış borçları ve cari açığının büyük bir sorun olduğunu belirtti. "Dış borçlar ve cari açık, Türkiye ekonomisinin en büyük zayıf noktalarıdır. Bu sorunlar çözülmeden, ekonomik istikrar sağlanamaz. Dış borçların ve cari açığın yönetilebilir seviyelere indirilmesi şart" dedi.
Dr. Murat Kubilay’a göre, Türkiye'nin ekonomik sorunları derinleşmeye devam edecek ve gelecekte daha fazla zorluk yaşanacak. "Ekonomik sıkıntılar devam edecek ve halk daha fazla mücadele etmek zorunda kalacak. Uzun vadeli yapısal reformlar acilen hayata geçirilmelidir" diyen Kubilay, "Türkiye’nin ekonomik sorunları, kısa vadeli çözümlerle değil, uzun vadeli yapısal reformlarla çözülebilir" diye ekledi.(Haber Merkezi)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.