Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye'nin kuzeydoğusuna olası harekata karşı çıkan ülkelere tepki gösterdi. "Rusya ve ABD sözlerini tutmadılar" diyen Çavuşoğlu, ABD'ye "Suriye'yi mi bölmek istiyorsunuz, bize mi karşısınız?" diye çıkıştı. Çavuşoğlu, "Terörle mücadelede samimi değiller. Rusya'nın umudu bunları rejime monte edebilmek. İkiniz de PKK ve YPG'yi kullanıyorsunuz" ifadelerini kullandı.
TV100'de Erdoğan Aktaş'ın sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu'nun öne çıkan açıklamaları şöyle:
ZAHO'DAKİ SALDIRI: Provokasyonlar devam ediyor. Tacizler konusunda Irak'a uyarılarda bulunduk. Viyana sözleşmesi ortada, misyonları koruma görevi bizde. Bizim Irak'taki misyonlarımıza yönelik tehditler var, bir terör mevcudiyeti var.
Irak teröristleri ülkesinden kovamıyor. Bunları temizleyemiyorsanız gelin beraber yapalım diyoruz. Beraber de yapamıyorsanız biz yaparız. Bu bizim uluslararası hukuktan gelen görevimiz. Irak'ın toprak bütünlüğüne destek veriyoruz, aslında operasyonlarımız Irak'ın toprak bütünlüğü açısından da önemli.
SURİYE'YE OLASI OPERASYON: Rusya ve ABD sözlerini tutmadılar. 2019 yılında ABD ile müzakere ettik, ortak açıklama yaptık. Rusya ile Soçi'de mutabakata vardık. Her ikisi de teröristleri bölgeden temizleyeceklerdi. Temizlemedikleri gibi ABD silah desteğini devam ettiriyor. Suriye'yi mi bölmek istiyorsunuz, bize mi karşısınız? ABD'nin bunu açıklaması gerek. Terörle mücadelede samimi değiller. Rusya'nın umudu bunları rejime monte edebilmek. İkiniz de PKK ve YPG'yi kullanıyorsunuz!
İran'ın derdi ne? PJAK, PKK ve YPG'nin birbirinden farkı var mı? Hepsi terör örgütü. Kendi aralarındaki güç mücadelesi sebebi ile de farklı yorumlar var. İran'la daha önce teröristlerin temizlenmesi için görüşmeler yapıyorduk. Rejimin yapacağı operasyona da destek veririz .Ama rejimin ılımlı muhalefeti de terörist olarak görmemesi gerekir.
Herkes yorumda bulunabilir, ama yorumda bulunan ülkelerin kendilerine bir tehdit olduğunda neler yaptığını hepimiz gördük. Başkalarının ne dediği önemli değil ülkemize yönelik tehdidi bertaraf etmek bizim görevimiz. Aynı zamanda siyasi faydası da var çünkü Suriye'nin toprak bütünlüğü açısında önemli bu operasyon. Türkiye her türlü hazırlıklarını yapıyor. 'Bir gece ansızın' artık mottomuz haline geldi.
ABD'NİN TAZİYE AÇIKLAMASI: ABD'nin terörle mücadeledeki samimiyetsizliğinin bir göstergesi de bu. YPG ile PYD arasında hiç bir ayrım yoktur. Bunu en iyi ABD bilir. CENTCOM'un yaptığı kabul edilemez.
NATO'YA MESAJ: Uluslararası kabul görmüş bir terörizm tanımı yok. Herkes kendine göre tanımlıyor. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın, anlayış bu. Bugün NATO için 2 tehdit var. Bunlardan biri terörizmdir. NATO toplantısında Cumhurbaşkanımız terörle mücadele konusunda neler yapılmalı açıkça anlattı. NATO için iki düşmandan biri terör o zaman gereğini yapmamız gerek."
TAHIL KORİDORU: Savaş başlamadan önce biz savaşın önlenmesi için çok çaba sarf ettik. Savaş bugün 154. gününe girdi. Başından bu yana bu savaşın sona ermesi için ne kadar çaba sarf ettiğimizi tüm dünya biliyor. Halen savaş devam ediyor. Bu savaşın etkileri var. Enerji ve gıda krizi. Küresel etkiden bahsediyorum.
Gıda krizi özellikle birçok ülkeyi etkiledi. Tahıl üretemeyen ülkeleri çok etkiledi. Bu krizin de çözülmesi için yoğun çaba sarf ettik. Bunu başarırsak ateşkes için de önemli bir adım atmış oluruz, ateşkes yolu da açılır dedik. Burada BM le çalıştık. BM de bizi tercih etti. Çünkü ilkeli bir duruşumuz var. Biz BM ile çalışalım derken bir taraftan meşruiyet bir yandan da çok taraflı etkinlik diyoruz. Her iki ülkenin de endişeleri vardı. Tüm bu endişeleri BM ile masaya koyduk, BM planını devreye koyduk. Sayın Cumhurbaşkanımız hem Zelenskiy hem de Putin ile görüştü. Tüm soru işaretleri giderildi. İstanbul'da anlaşmalar imzalandı.
Burada Rusya'nın ihraç edeceği ürünler de var, Ukrayna ihracatının önü de açıldı. Ortak koordinasyon merkezinin açılışı bugün İstanbul'da yapılacak. her iki taraf da heyetlerini gönderdi. Odesa'ya yapılan saldırı hepimizi endişelendirdi. Liman'ın işleyişini engelleyecek bir saldırı değil, Rusya oradaki askeri yapılanmayı vurduk dedi ama böyle saldırıların tekrarlanmaması gerekir.
Sürecin devam etmesi için yapıcı rolümüzü devam ettireceğiz. Plan işlemezse çok sıkıntı olur. Çünkü tahılının yüzde yüzünü bu iki ülkeden alanlar var. İşlemesi her iki tarafın da yanına. İşlerse belki de taraflarına ateşkes için bir araya gelme ihtimali artar.
SAVAŞ MÜZAKEREYLE SON BULACAK: Bu savaş eninde sonunda müzakere masasında sona erecek ama bu iş o kadar kolay değil. Tarafların aynı masaya oturması kolay değil. Maalesef bu savaşın uzamasını isteyen ülkeler de var. Hatta bazı ülkeler tahıl anlaşmasının önüne geçmek isteyen ülkeler oldu. Bu savaşın uzaması herkesin zararına. Engellemek isteseler de sağlam duruşumuz sayesinde başardık.
NATO KATILIM PROTOKÖLÜ: Üçlü bir mutabakat zaptını imzaladık. Belge açık, yükümlülükler var. İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya girmesini istemeyen gruplar var. Bunlardan biri de ülke içinde PKK destekçileri. İsveç hükümetinin bu konudaki açıklamalarını olumlu buluyoruz da mutabakat zaptının gereğini yerine getiriyorlar mı ona bakmamız gerek.
Bu yükümlülüklerden biri de ülkedeki terör propagandasına izin vermemek. Hala yapılıyor. Eleştirmek yetmez, engellemeniz gerek. Finlandiya'da bir sessizlik var. henüz iadesini talep ettiğimiz kişiler Türkiye'ye gönderilmedi. Mutabakat zaptındaki maddeler yerine getirilirse, sözlerinde dururlarsa NATO muhtırası meclise gelir. Şu anda meclise gönderecek durumda olmadığımızı söylemek zorundayım.
İSVEÇ VE FİNLANDİYA'DAN ADIM GÖRMEDİK: Katılım protokolü onaylanana kadar iki ülke tüm sözlerini yerine getirecek. Şu ana kadar atılan bir adım görmedik. Veto hakkı budur. Muhalefet partilerine de önemli bir görev düşüyor. Şunu demeleri lazım, bir mutabakat var, buradaki sözlerinize uymazsanız biz mecliste bunu onaylamayız. Bu partiler üstü bir konu.