Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine olumlu bakmadığını açıklaması, başta bu iki ülke olmak üzere Batı ülkelerinde geniş yankı uyandırdı. Dış politika uzmanlarına göre hem iç politikada seçmenlerine mesaj vermek isteyen Erdoğan, hem de Batı’dan veto tehdidiyle bazı tavizler almayı umut ediyor.
Euronews Türkçe'nin derlemesine göre, Erdoğan’ın bu beklenmedik açıklamasına ilişkin dış politika uzmanlarının tepkileri şöyle:
'DİKKATLERİ BAŞKA YERE ÇEKMEK İSTİYOR'
Finlandiya Dış Politika Enstitüsü’nde görevli Toni Alaranta, Erdoğan’ın bu açıklamasıyla hem ülke içine hem ülke dışına mesajlar vermek isteği görüşünde. Alaranta, “Batı'ya her şeyi söyleyebilen ve gerekirse bu tür pozisyonları alabilen büyük bir lider olduğunu göstermek istiyor. Türkiye'de şu anda yüzde 70 enflasyon var ve vatandaşların alım gücü düştü. Bu açıklamayla dikkatleri başka yerlere çekmek istiyor.” dedi.
'ESAS MESAJI ABD, ALMANYA VE FRANSA GİBİ BÜYÜK ÜLKELERE'
“Ilta Sanomat” adlı haber sitesine konuşan Finli uzmana göre Erdoğan bunun dışında Türkiye'den olumlu bir yanıt alınacaksa, bu süreçte Türkiye'nin görüşlerinin dinlenmesi gerektiği mesajını da Batı'ya vermek istediğini dile getirdi. Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in üyeliklerini Batı’dan taleplerde bulunmak için kullanabileceğini ifade eden Alaranta, Erdoğan’ın bu konuda esas mesajının ABD, Almanya ve Fransa gibi büyük ülkelere yönelik olduğunu savundu.
'RUSYA İLE ANLAŞTIĞI İDDİASINA KATILMIYORUM'
PKK, silah ambargosunun kaldırılması, Güney Kıbrıs, Gülen yapılanmasının engellenmesi gibi konularda Erdoğan’ın Batı ülkelerinden taviz isteyebileceğini savunan Finli uzman, Türkiye’nin veto için Rusya ile anlaştığı iddiasına ise katılmadığını söyledi.
Türkiye’nin Finlandiya’nın üyeliğini tamamen engelleme konusunda ciddi olduğuna henüz inanmadığını kaydeden Alaranta, "Ben henüz o noktada olduğumuzu düşünmüyorum. Ama ortada bu yönde bir hava olduğu için biraz endişeliyim. Erdoğan, Finlandiya ve İsveç'in üyeliğine karşı çıkmanın Türkiye'nin çıkarlarına aykırı olacağını hesaplayabilir.” dedi.
'TÜRKİYE RUSYA YANLISI GİBİ İMAJ YARATIYOR'
Washington Enstitüsü’nde görevli araştırmacı Soner Çağatay ise Türkiye’nin bu iki ülkenin üyeliğine karşı çıkmasının, Avrupa’daki Macaristan gibi Ankara’yı da NATO içinde Rusya yanlısı gibi göstereceği riski taşıdığı uyarısında bulundu.
AFP’ye konuşan Çağatay, “Ankara’nın dile getirdiği itirazlar kapalı kapılar ardından getirilebilirdi’ derken, “Belki gerekçeleri meşru ama bu yaklaşım Ankara’nın NATO içindeki imajına kötüleştirme riski taşıyor” ifadesini kullandı.
'PKK KONUSU UZUN ZAMANDIR ÖNEMLİ BİR SORUN'
Stockholm Üniversitesi’nde Türkiye Araştırmaları bölümünde görevli Paul Levin, ülkesindeki “Svenska Dagbladet” haber sitesine yaptığı açıklamada, PKK konusunun uzun zamandır İsveç ve Türkiye arasındaki ilişkilerde önemli sorun teşkil ettiğini hatırlattı.
Erdoğan’ın son açıklamasında Batı ile ilişkilerde birçok konuda rahatsızlığını dile getirdiğini kaydeden İsveçli uzman, Türkiye’nin iki ülkenin üyeliği öncesinde Batı’dan bazı tavizler kopartmayı planladığını ifade etti. Türkiye’nin Suriye’de ABD’nin YPG’ye verdiği destekten rahatsız olduğunu kaydeden Levin, Erdoğan’ın bu konuda ittifak üyelerinden yeteri kadar destek görememekten şikayetçi olduğunu söyledi.
'BİR FIRSAT OLDUĞUNUN FARKINDA'
Amerikan Enterprise Enstitüsü'nden Elisabeth Braw ise şu yorumda bulundu: "Cumhurbaşkanı Erdoğan akıllı bir taktisyen. Bunu, NATO üyelerinden ya da örneğin F-35 uçaklarını almak için bir fırsat olduğunun farkında" dedi.