Antalya’da son 2 ay içerisinde yurtlarda kalan 3 öğrencinin intihar etmesinin yanı sıra, bir öğrencinin de evinde yaşamına son vermesini Meclis gündemine taşındı. Baş, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında "Akdeniz Üniversitesi'ne bağlı yurtlarda 40 günde 3 intihar vakası, aynı yurtta kamuoyundan saklanan ve resmi verilere geçmemiş 10 intihar vakasının daha yaşandığı" iddialarını dile getirdi.
“GÜVENLİKÇİLERDEN AŞÇILARA KADAR TEMİZLİKÇİLER DAHİL HEPSİ MENZİLCİ”
Yurda ilişkin çok sayıda iddia olduğunu belirten Baş, bu iddialardan birinde “İntiharların yaşandığı yurtta kaldım. Çok korkunç bir yer ve kaçmak zorunda kaldım. Orası Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı gibi görünüyor ama kesinlikle yalan. Güvenlikçilerden aşçılara kadar temizlikçiler dahil hepsi Menzilci" denildiğini aktardı.
Baş, yine sözkonusu cemaatin yurttaki sohbetinde ‘İntihar etmek günahtır, ama daha büyük günah karşı çıkmaktır', 'Bize teslim olun, tüm günahlarınıza kefaret verelim' biçiminde konuşmalar yapıldığı iddiasını dile getirdi.
Aynı yurtta kalan bir öğrencinin "Dinci cemaatler KYK içinde çalışıyorlar. Zorla namaz kıldırma, Kur'an okutma gibi uygulamalar var" şeklindeki iddialarını dile getiren Baş, "Derhal TBMM çatısı altına bir araştırma komisyonu kurulmalı ve bu yurtlarda neler olduğu, öğrencilerin neler yaşadığı araştırılmalıdır" dedi.
Yaşanan bir hırsızlık olayının ardından öğrencilerin talep etmesine rağmen yurda güvenlik kamerası takılmadığını ve Ankara'dan gelen bir Genel Müdür Yardımcısından kamera isteyen öğrencilere "Bakanlığın kamera alacak parası yok" denildiğini öne süren Baş, "Gençlik ve Spor Bakanı'na 'Kamera alacak paranız yok mu?' diye soruyoruz" ifadesini kullandı. (Kısa Dalga)