Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz: Hükümet 180 derece döndü, ben dönmem

Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz: Hükümet 180 derece döndü, ben dönmem
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz: Dava dosyasının Suudi Arabistan'a gönderilmesine itiraz edeceğiz. Türkiye’nin bu davadan 180 derece dönmesi büyük hayal kırıklığına uğrattı.

Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesiyle ilgili davanın, Türkiye ile Suudi Arabistan'ın ilişkilerini düzeltmeye çalıştığı bir dönemde 'kapatılması' tartışma yarattı. Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz, davanın Riyad'a devredilmesinin ardından AKP iktidarına tepki gösterdi.

İtiraz edeceklerini açıklayan Cengiz, "Bu kararı kabul etmemiz mümkün değildir. Alınan karar siyasi bir karardır. Hukuki sürece aykırıdır. Bizler her şeye rağmen hukukun üstünlüğüne inanıyoruz. Tüm bu yaşananlar hukuki süreçle özdeşleşmiyor. Kabul etmeyeceğiz" dedi.

HalkTV'den Seyhan Avşar'a konuşan Cengiz, "Türkiye hükümeti başta bu davayı çok iyi savunuyormuş gibi davrandı. Ben hükümet değilim. Onlar adalet arayışından vazgeçmiş olabilir ama ben vazgeçmeyeceğim. Türkiye’nin bu davadan 180 derece dönmesi büyük hayal kırıklığına uğrattı. Çok üzgünüm" ifadelerini kullandı.

'SUUDİ ARABİSTAN GİBİ BİR AİLE TARAFINDAN YÖNETİLMİYORUZ'

Cengiz, karar sonrasında yaptığı basın açıklamasında da, "Çok fazla söylenecek şey bulamıyorum ama yine de bir şeyler söylemenin çok önemli bir an benim için. Biliyorsunuz Türkiye Cumhuriyeti devleti, bir cumhuriyet ve demokrasi ile yönetiliyor. Kurumları var, Hukukun üstünlüğü olan bir ülke. Suudi Arabistan gibi bir aile tarafından yönetilmiyoruz. Burada hukuki süreci yöneten ve vatandaşların mağduriyetlerini gideren bir hukuk sistemi var. Ve biz bu hukuk sistemi uyarınca az önce avukatımın da söyleyeceği karara itirazlarımızı yapacağız" dedi.

'İKİ ÜLKE ARASINDA BİR ANLAŞMADAN SÖZ EDİLİYOR'

"İki ülke arasında bir anlaşmadan bahsediliyor" diyen Cengiz şöyle devam etti: "Fakat bu bana bir şey hatırlattı. Mavi Marmara davasında da buna benzer iki ülke arasında anlaşmasından sonra davalar düşürülmüştü. Fakat orada altını çizmek gereken bir şey var. İsrail Türkiye'den işlemiş olduğu cinayetlerden ötürü özür diledi. Burada iki ülke anlaşıyor olabilir. İki ülke yeni bir döneme giriyor olabilir ama suç aynı suç. Suç değişmedi. Suçu işleyen kişiler de değişmedi. Karşımızda bir olay var. Bu olayı hiçbir şey olmamış gibi, ülkeler anlaşıyor artık bu dosyayı Suudi Arabistan'a bırakmalıyız diye bir şey olamaz. Bir anlaşma yoluna gidilse bile bunun yolu bu şekilde olmamalı. Hükümetler ve devletlerin bir ilkesel duruşu olması lazım. Hukuk bunun için var. Hukuki süreci kullanmak bunun için önemli. Benim elimden geldiği sürece bu süreci devam ettireceğim."

'HUKUKTAN VAZGEÇMİŞ OLUYORSUNUZ'

Cengiz, Türkiye'nin hukuki sürecin bu noktaya gelmesinde yalnız bırakıldığını söylese de, "Türkiye kendi özsel varlığıyla ya da güçleriyle belli bir noktaya geldi ama son gelmiş olduğu noktada vermiş olduğu karar kabul edilebilir bir karar değil. O yüzden ben böyle bir kararı desteklemekle yükümlü değilim. Netice itibariyle ben bir Türk vatandaşıyım" diye konuştu.

'81 KİŞİYİ AÇIKLAMA YAPMADAN İDAM EDEN BİR ÜLKEYE DEVREDİLDİ'

"Bugün davayı devrettiğiniz ülke, daha yakın bir dönemde hiçbir açıklama yapmadan, hiçbir dosya gösteremeden 81 kişinin idamına karar verdi ve bunu gerçekleştirdi" diyen Cengiz, şöyle devam etti: "Hiç kimseden bir açıklama gelmedi. Bunları düşünmek lazım. Bugün bu davayı Suudi Arabistan gibi hiçbir şekilde kanunun uygulanmadığı, hukukun geçerli olmadığı bir ülkeye devrediyorsunuz ve hukuktan vazgeçmiş oluyorsunuz. Adalet arayışınızdan vazgeçmiş oluyorsunuz. Ben buna karşı olarak hukuki süreci devam ettireceğim" (DHA)

Gündem