'Depremde asker geç kaldı' tartışması: Ankara'da Akar ile Soylu'nun 'gerilimine' işaret edildi
Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerden sonra arama - kurtarma çalışmalarının yetersizliği eleştirilmişti. Askerin sahaya geç çıkarılmasının, kurtarma ve sonrasındaki çalışmaları çalışmalarda aksamaya neden olduğu ifade edilmişti.
Kısa Dalga yazarı Ersan Atar'ın bugünkü 'Enkazda güç savaşları: Ankara’daki fay hattı ve depremdeki görülmeyen asker' başlıklı yazısında, Akar ile Soylu'nun arasındaki gerilime işaret etti.
Atar, tartışmaları anımsatırken, Ankara’da konuşulanların “Asker sahada niye hemen yoktu?” sorusunu yanıtlarken başka bir pencereden bakmayı sağladığını ifade etti.
'Gerilime işaret ediliyor'
Kısa Dalga yazarı şunları kaydetti: "Ankara’da Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasında son iki yılda biriken gerilime işaret ediliyor. Bu tezi savunanlar 'önce mevzuata bakın, sonra ne demek istediğimizi anlarsınız' diyorlar. İpucu istediğinizde mevzuatın 'askerin alana kimlerin ortak çalışmasına bağlı ona bakın, sonra konuşalım' cevabını alıyorsunuz."
Atar, ilgili kanunlarda askerin bu tür durumlarda hareket geçmesinin mülki idarenin koordinasyonu, hatta talebine bağladığına dikkat çekti.
Kısa Dalga yazarı, diğer yasa maddelerini de sıraladıktan sonra şunları kaydetti: "Sonuçta iş dönüp dolaşıp İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “amiri” olduğu valiler ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a bağlı askeri birliklerin koordinasyonuna geliyor. İşte Ankara’daki fay hattı da tam bu aşamada kırılıyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar arasında iki yıldır enerji birikmesi oluşan fay hattı kırılıyor."
Enkazda güç savaşları: Ankara’daki fay hattı ve depremdeki görülmeyen asker
Atar, Soylu ile Akar'ın bazı askeri operasyon ve saldırılar ile kurumlarla ilgili sözlerinin 'aralarını açtığı'nın konuşulduğunu belirterek şöyle devam etti: "İşte 6 Şubat depremi, Ankara’daki bu fay hattı üzerinde oluyordu. Mevzuat da tutturmuş, 'Soylu’ya bağlı olan mülki idare ile Akar’a bağlı olan askeri birlikler arasında koordinasyon' diyordu. İki yıldır ne yaptıklarını, birbirlerine ne demek istediklerini en iyi bilen bu iki bakan mı sağlayacaktı o koordinasyonu?
Akar, 'Asker niye deprem bölgesinde yoktu?' diye sorgulayan kamuoyu nezdinde 'sıkışmıştı'. Elbette, 'Sorumluluk bizde değil ki, biz mülki idareye bağlıyız, mevzuat bize mülki idare emir vermeden, istemeden çıkma izni vermiyor' diyemezdi. Bu, hele seçim öncesinde hiç söylenecek söz değildi. Gemi batardı ve Akar da Soylu da aynı gemideydi. O zaman önce gemiyi kurtarmak gerekirdi. O zaman, 'Türk Silahlı Kuvvetleri depremin hemen ertesinde sahadaydı' demek ve bunda ısrar etmek gerekirdi."
Akar'ın "Asker hazırdı" anlamına gelecek açıklamalarını anımsatan Atar, şunları yazdı: "Akar, uzayıp giden 'faaliyet raporu', askerin deprem sonrasında alanda görülmediği iddiasını ortadan kaldırır mı bilemeyiz ama sözlerine bakıldığında, hep 'biz hazırdık ama' vurgusunu görmek mümkündü. Belki de askerin depremden hemen sonra alanda görülememesinin gerçek nedeni, Akar’ın sözünü ettiği 'ceride'lerin satır aralarında mevcuttu." (Kısa Dalga)
Bakan Akar'dan 'Asker depremde geç kaldı' iddiasına 'resmi kayıt'lı yanıt
