İstanbul'un İRAP raporundan: Olası büyük depremde Bakırköy, Avcılar ve Zeytinburnu'nun tamamının etkileneceği öngörülüyor

İstanbul'un İRAP raporundan: Olası büyük depremde Bakırköy, Avcılar ve Zeytinburnu'nun tamamının etkileneceği öngörülüyor
İstanbul için hazırlanan İl Afet Risk Azaltma Planı'nda (İRAP) riskli ilçeler tek tek sıralanıyor, " İstanbul’da riskli alanların büyük bir bölümü Avrupa yakasında yer almaktadır" deniliyor.

Maraş depremlerinin üzerinden 3 ay geçti. Bu depremlerin ardından AFAD'ın hazırladığı deprem senaryolarını ve risklerini içeren raporlar çok konuluşmuştu. İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP), ilin afetselliğini ve afetlerin olası etkilerini ortaya koyan ve bu etkileri en aza indirebilmek için afetler olmadan yapılacak çalışmaları eylemler biçiminde gösteren, sorumluları tanımlayan bir plan.

Deprem uzmanlarının riskli alan olarak dile getirdiği İstanbul için hazırlanan raporda olası bir depremin vereceği zarar tek tek anlatılıyor. Rapordaki bilgiler özetle şöyle:

* İstanbul, Kuzey Anadolu Fay Zonunun (KAFZ) Marmara Denizi içerisinden geçen ana kollarının etkisi altındadır. Kuzey Anadolu Fayının ana kuzey kolu İzmit Körfezi’ne kadar uzanıp Marmara çukurlarından geçerek Ganos Fayı’na ve oradan Ege Denizi’ne ulaşmaktadır.

* Güney kolu ise İznik Gölü’nün güneyinden geçerek Gemlik Körfezi’ne oradan da güney Marmara’ya ulaşmaktadır.

*Bölgede 1900 yılından günümüze kadar en büyüğü 7,6 olmak üzere 262 adet M ≥ 4,0 deprem meydana gelmiştir. 1900 yılı öncesi için 449 adet tarihsel dönem depremi kaydı mevcuttur.

* Jeolojik ve sismolojik veriler göz önüne alındığında İstanbul ve çevresini etkileyecek deprem zonunun Kuzey Anadolu Fayının Kuzey Kolu olduğu görülmektedir. Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın İstanbul ilinin bazı kesimlerinin içinden, bazı kesimlerine ise çok yakın geçmesi nedeniyle 7,0 ve üzeri büyüklükteki Marmara depremi beklentisinin akademik çevrelerce sıklıkla
ve genel kabulle ifade edilmesi, 1999 yılından önce yapılan binaların çokluğu ve bunların büyük bir bölümünün depreme dayanıklı olmadığı, zemin durumu da düşünüldüğünde İstanbul İli için aciliyetle kentsel dönüşüm çalışmalarının tamamlanması ve yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi önemli bir hedef olarak belirgin vaziyettedir.

Avrupa yakasına dikkat

* İstanbul’da riskli alanların büyük bir bölümü Avrupa yakasında yer almaktadır. Riskli alanlarda yürütülecek ‘kentsel dönüşüm’ konusunda en dikkat çeken yerlerin başında Gaziosmanpaşa ile Bağcılar ilçeleri gelmektedir. Bu ilçelerde kentsel dönüşüm için ayrıntılı projeler
hazırlanarak hayata geçirilmeye başlanmıştır.

* İstanbul’un jeomorfolojik yapısı, yapılaşma açısından uyarıcıdır. Yapılaşma alanlarında kısa mesafelerde ani değişiklikler gösteren yükseklik farklılıkları (kotlar) bulunmaktadır. İstanbul’da son yıllarda toprak kaymaları, heyelanlar, çökmeler, yıkılan binalar ve benzeri doğa kaynaklı, yapay, insan kaynaklı ve inşaat faaliyetlerinin neden olduğu afetler yaşanmıştır. Meydana gelen
olay ve hasarların nedenlerinin %15’inin doğa kaynaklı, %85’inin ise yapay, insan kaynaklı ve inşaat faaliyetlerinden kaynaklı olduğu belirlenmiştir.

* İstanbul il alanınının Avrupa yakasının güney kesiminde Marmara Denizi kıyı kuşağında yer alan Avcılar, Beylikdüzü ve Büyükçekmece ilçelerinde heyelanların yoğun olduğu bilinmektedir.
Meydana gelen olayların büyük bir çoğunluğu ise Anadolu yakası ve Avrupa yakasının doğu kısmında yer almaktadır. Zemin yapısı olarak, bu bölgeler daha çok kaya ve kaya türü birimlerin bulunduğu bölgelerdir.

Yakın fay etkisi

* İstanbul ve civarında 55 farklı üye ve formasyon bulunmaktadır. Bu formasyonların 41’i yaklaşık %75’i kaya ve kaya benzeri ortamlardır. Zemin ve zemin ortamlar ise 14 adet ve toplam alanın %25’i kadardır. Meydana gelen olayların %70’i jeolojik olarak kaya ve benzeri ortamlarda
gerçekleşmiştir.

* Çok sayıdaki bilimsel çalışma ve geçmiş depremlerden elde edilen
tecrübeler, aktif faylara yakın bölgelerde kuvvetli yer hareketinin etkisinin bu bölgelerdeki yapılar üzerinde daha olumsuz olduğunu kanıtlamıştır. Aktif faylara olan mesafe, hem deprem tehlikesi analizlerindeki sonuçları nedeniyle hem de olası ‘yakın fay etkisi’ sebebi ile zarar verebilirlik açısından önemli bir kriterdir.

* İstanbul’un çok sayıdaki ilçesi, aktif fay hatlarına yakınlığı, yerel zemin parametleri ve yapı stoklarının modern deprem yönetmeliklerinin gerektirdiği minimum koşulları sağlamamaları sebebiyle yüksek risk derecesine sahiptir.

* Fay hattına yakınlığı sebebi ile yüksek deprem tehlikesine sahip Avcılar ilçesi, yerel zemin koşullarının olumsuzluğu ve mevcut yapı stoğunun da
modern yönetmeliklere uygun olmayışı sebebi ile risk derecesinin en yüksek olduğu ilçelerden biridir. Marmara Denizi kıyı şeridindeki diğer ilçelerde de benzer durum görülmektedir.

* Deprem İstanbul’un tüm ilçeleri için yüksek risk oluşturmakla birlikte; özellikle Adalar, Avcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Maltepe, Tuzla, Üsküdar, Zeytinburnu ve Sultanbeyli ilçeleri ve yakın mahalleler olası büyük depremden yoğun olarak etkilenecektir. Bu durumun ana sebepleri olarak; belirtilen ilçelerin faya yakınlığı, yapı
stogu taşıyıcı sistem özelliklerinin yetersizliği, zemin koşullarının sıvılaşmaya müsait olması gibi sebepler sayılabilir.

* Beylikdüzü ve Ataşehir, nüfus yoğunluğunun ve yüksek katlı yeni binaların fazla olduğu ilçelerdir. Özel okullar da bu bölgede yoğunlaşmıştır.

* Büyükçekmece ve Beylikdüzü ilçelerinin heyelan bölgesinde bulunmaları sebebiyle çökmeler gerçekleşebilmektedir.

* Esenyurt, yüksek ve yoğun yapılaşma, artan nüfus ve göçmen yoğunluğu ile depremden etkilenme riski yükselen bir ilçedir.

* Silivri ve Tuzla ilçeleri aktif fay hattına yakın olmaları, alüviyon kalınlığının fazla olması ve zemin koşullarının sıvılaşmaya müsait olması gibi sebepler ile depremden yoğun şekilde etkilenebilecek ilçelerdir.

* Olası büyük depremde Bakırköy, Avcılar ve Zeytinburnu ilçelerinin tamamının etkileneceği öngörülmektedir. Özel, devlet ve şehir hastanelerinin, okulların bu ilçelerde yoğun olması, yapı stoğunun eskiliği, olası etkiyi arttırmaktadır.

* Adalar ilçesi, fay hattına yakınlık ve yapı stoğunun eski olması nedeniyle yüksek risk taşımakla birlikte, nüfus ve yoğunluğunun azlığı, deniz ulaşım imkanlarının açıklığı, trafik problemi
olmaması ilçeye ait diğer özellikler olarak ortaya çıkmaktadır.

* Bağcılar, Bahçelievler, Esenler, Gaziosmanpaşa, Kadıköy, Kağıthane, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Ümraniye ve Üsküdar ilçeleri, kalabalık ve yoğun nüfuslu ilçeler olmaları ve
kapanması muhtemel yollar nedeniyle müdahale sürecinde diğer ilçelere göre fazlaca zorluk yaşanabilecek ilçeler olarak değerlendirilmiştir.

* Bağcılar, Bahçelievler, Beyoğlu, Gaziosmanpaşa, Güngören, Tuzla, Şişli, Fatih, Kadıköy ilçeleri başta olmak üzere tüm ilçelerimizde, kişi başına düşen toplanma alanlarının artırılması,toplanma alanlarının altyapı (pis su-temiz su, elektrik) bağlantılarının sağlanabilirliği hedefine yönelik çalışmaların yapılması, deprem sonrası oluşabilecek riskleri azaltıcı unsurlar olarak
belirtilmiştir." (Kısa Dalga)

Raporun tamamı

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.