İliç - Çöpler Madeni dosyası - 2 | İliç'te 9 canın değeri 123 milyon dolar

İliç - Çöpler Madeni dosyası - 2 | İliç'te 9 canın değeri 123 milyon dolar
Bir ons altının (12.04.2024 tarihinde) 2400 US Doları olduğunu dikkate alırsak, 123 milyon 345 bin 600 dolar (3 milyar 947 milyon 59 bin TL) kaybedeceklerdi. Yani dokuz canın değeriydi bu. Yani 1,5 ton altın ve 123 milyon dolar için 9 işçi hayatını kaybetti.

Madende en önemli dönüm noktalarından birisi, 7 Ekim 2021’de dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un ikinci kapasite artışını sağlayan ÇED raporunu onaylaması olmuştu.

Bu onayla birlikte Çöpler siyanürlü ve sülfürik asitli altın madeninde kullanılan kimyasallar inanılmaz oranlarda artırılmıştı. Daha önce bir yılda 6 bin 500 ton olan siyanür kullanımı 11 bin tona çıkarılıyordu. Yıllık 8 bin 900 ton olan sülfürik asit kullanımı ise 122 bin tona çıkarılıyordu. Yani madenin kapasitesi hatırı sayılır oranda artırılmıştı. Bir de Çakmaktepe adını verdikleri İliç ilçesinin hemen tepesindeki ocaktan da liç sahasına cevher taşımaya başlamışlardı. Bunun tercümesi şuydu: Madende açıklanan rakamlardan çok daha fazla altın, gümüş, bakır gibi metaller üretiliyordu.

ekran-resmi-2024-04-12-18-57-48.png

Çakmaktepe: Tepesi sondajlarla delik deşik edilmiş İliç...

Yeni fazları beklemediler

Özetle 7 Ekim 2021’de kapasite artırılmış, üretim neredeyse iki katına çıkarılmıştı. Liç sahası aynıydı ama o sahaya yığılan cevher miktarında büyük artışlar olmuştu. Dördüncü Faz dedikleri aşamada 33’üncü kata gelinmişti ama durmamışlardı. Beşinci ve Altıncı fazların hazırlığı, yani yeni katlar oluşturulması için çalışmalar istenildiği gibi hızlı yapılamamıştı. Aslında Aralık 2023’te tamamlanması gerekiyordu ancak yetişmedi. Yani 2024 yılının Ocak ve Şubat aylarında aslında yeni faz alanına aktarılması gereken cevher yığılması işlemine Dördüncü Fazda devam edildi. Ölümcül bir hata yapılıyordu. Yani bir başka deyişle, çöken bölgeye cevher yığılması iki ay önce durdurulmuş olsaydı belki de bu facia yaşanmayacaktı.

Bilirkişi raporu

Peki bu gerçekleri nereden öğreniyoruz?

Facia üzerine soruşturma başlatan İliç Cumhuriyet Başsavcılığı’na 15 Mart 2024 tarihinde sunulan 2024/88 numaralı Bilirkişi Raporu’ndan. Yeni liç sahasını beklemek yerine mevcudun üzerine yüklenmek işlerine gelmişti. Riskliydi ve tehlikeliydi ama riske edilen Türk insanı ve Türkiye’nin doğası olunca çok kolay göze alınmıştı bu riskler. İşte 13 Şubat 2024’e giden yolda taşlar tek tek böyle döşenmişti.

Günde 23 bin 500 ton

Bilirkişi Raporu’nun 97’inci sayfasında, maksimum tane boyu 12,5 mm olacak şekilde günde 23 bin 500 ton kırılmış ve kireç ve çimento ile karıştırılmış cevherin, yığın liçi sahasına konveyörler aracılığıyla istiflendiği yazıyor.

Günlük 23 bin 500 ton cevher işlenmesinin ortaya çıkması, madenin boyutlarını da ortaya koyuyor. Bir tondan ortalama bir gram altın elde edilmiş olsa (ki daha fazla olması da muhtemel; ÇED raporunda tonda 1,25 gram altın olduğu yazıyor) günde 23.500 gram altın kazanılmış olur. Yani 23,5 kg. Ayda 728,5 kg altın demektir bu. Yılda ise 8 ton 742 kg altın demektir. Yani sadece açık liç sahasından elde edilen altının miktarı. Bir de bu madenin tank liçi sistemi var. Orada da sülfürlü cevherler işleniyor. Bu sistemden de en az 2-3 ton altın elde edildiği biliniyor. Yani Çöpler siyanürlü altın madeninden yılda yaklaşık 10-11 ton ham altın elde ediliyor. 'By product' dedikleri gümüş ve bakır gibi yan metalleri yanına koyarsanız geliri çok büyük bir madenden söz ediyoruz.

11 bin ton siyanürün anlamı

Bu sayıları doğrulayan bir başka önemli gösterge ise kullanılan kimyasal miktarı. Altın madenlerinde siyanür, altınının cevherden ayrıştırılması için kullanılıyor. Yani kullanılan siyanür miktarı aynı zamanda üretilen altın miktarı konusunda da fikir veriyor.

Çöpler’de 7 Haziran 2021 tarihinden önce yılda 6 bin 500 ton siyanür, 8 bin 900 ton sülfürik asit kullanılıyordu. Altın üretimi de yıllık 6 veya 6,5 ton bandındaydı. 7 Haziran 2021’de yapılan kapasite artışıyla birlikte kullanılan siyanür miktarı yıllık 11 bin tona çıkarıldı. Sülfürik asit miktarı ise 122 bin tona.

ekran-resmi-2024-04-12-18-59-31.png

1 ton ham altın için 1000 ton siyanür

Altın madenciliğinde 1 ton dore altın (ham altın) elde etmek için ortalama bin ton siyanür kullanılıyor. Yani Çöpler’de yılda 11 bin ton siyanürün kullanılması 11 ton ham altın üretildiğine yönelik güçlü bir işaret. Sülfürik asit kullanımının bu derece yükselmesinin nedeni ise, madende çok büyük oranlarda sülfürlü cevhere rastlanmış olması.

“En tehlikelisi” sülfürlü cevher

Altın madenciliğinde yüzeyde oksitli yataklar bulunurken, derinlere inildikçe karşınıza sülfürlü yataklar çıkar. Bunlara refrakter altın yatakları da deniyor. Oksitli yataklardan elde edilen cevherin içindeki altını, liç sahalarında siyanür kullanarak çıkarmak mümkün. Ancak refrakter altın yataklarındaki altın tanecikleri, siyanür tarafından kolayca çözündürülemeyecek şekilde, sülfür mineralleri içerisinde hapsolmuş durumdadır.

Yani altını elde etmek için sadece siyanür prosesi yeterli olmuyor. Bu durumda oksitleyici ön işlemlere başvurmak gerekiyor. Bu ön işlemlerden bir tanesi de “Basınç Oksidasyonu” olup, bu yöntemin amacı yüksek sıcaklıklarda ve basınçlarda sülfürik asit kullanarak, sülfürlü ve karbonlu yapıları siyanür liçiyle altın kazanımına uygun hale getirmektir.

Zehirli bulamaç

Muazzam oranlarda suyun, yüksek sıcaklıklarda basınçlı tankların kullanıldığı, dolayısıyla yanmış zehirli gazların büyük oranlarda çevreye salındığı bir tesis gerekiyor. Anagold’un Çöpler’de 660 milyon dolar harcayarak kısa sürede inşa ettiği tesis gibi. İşte bu nedenle Çöpler’de çok büyük oranlarda sülfürik asit kullanılmaya başlanıldı. Tabii bu sistemin bir tehlikeli sonucu da atık barajına ihtiyaç duyması. Çünkü tank liçinden sonra ortaya çıkan zehirli bulamaç şeklindeki atık doğaya bırakılamaz. Bir zehir barajının altında depolanıyor. Çöpler Altın Madeni’nde olduğu gibi. Hem de deprem fay hattının üzerine kurulan bir zehir barajında!

Dördüncü fazda durmaları gerekirdi

İliç Savcılığı’na sunulan Bilirkişi Raporu’na göre, 'Dördüncü Fazda 'liç sahası dolduğunda dursalardı, belki de bu kaza yaşanmayacaktı ama durmadılar. Çünkü durmak demek onlar için altın ve dolar kaybı anlamıma geliyordu. Yani iki ay liç sahasına cevher yüklemesi yapmasalardı, 1 milyon 457 bin ton cevheri kullanamamış olacaklardı. Yani neredeyse 1,5 ton (51 bin 394 ons) altın kaybedeceklerdi.

Bir ons altının (12.04.2024 tarihinde) 2400 US Doları olduğunu dikkate alırsak, 123 milyon 345 bin 600 dolar (3 milyar 947 milyon 59 bin TL) kaybedeceklerdi. Yani dokuz canın değeriydi bu. Yani 1,5 ton altın ve 123 milyon dolar için 9 işçi hayatını kaybetti. O nedenle 13 Şubat sabahı saat 07.30’da çatlaklar görüldükten tam 7 saat geçtikten sonra bile o şalter bir türlü inemedi. Çünkü bir günde elde ettikleri 23,5 kilogram altını kaybetmek istemiyorlardı. İşte o nedenle son ana kadar liç sahasında siyanürleme işlemine devam ettiler.

Ve göz göre göre o facia yaşandı ve 9 insanımız zehirli toprağın altında kaldı. Onlardan birisi olan kamyon şoförü Uğur Yıldız'ın cesedi faciadan tam 53 gün sonra bulundu ve çıkarıldı. 33 yaşındaki Uğur Yıldız, Erzincan-Otlukbeli ilçesinde defnedildi. Diğer 8 işçi ise hala zehirli toprağın altından çıkarılmayı bekliyor.

Madenin ilk CEO’su Edward Dowling’in deyimiyle, “Dünyanın en ucuz ve en düşük maliyetli altın madeni” olma hedefinin faturası ağır olmuştu.

YARIN: 13 Şubat sabahı...

Sunuş yazısı: İliç - Çöpler Madeni: Türkiye’deki sömürge madenciliğinde yeni bir dönüm noktası

1. Bölüm Faciadan iki yıl önce: Siyanür borusu patladı, Fırat'a zehir aktı

2. Bölüm: İliç'te 9 canın değeri 123 milyon dolar

3. Bölüm: 13 Şubat sabahı: Şirketin en 'kârlı' altın madeni çöküyor, yöneticiler uyuyor!

4. Bölüm: Çöpler Madeni'nin hikayesi: Erzincan - Nevada hattı, köylüye ev, savcıya rüşvet

5. Bölüm: İliç - Çöpler Madeni dosyası - 5... İliç’te yaşanan 'ağır çekim' soykırımdır

Özel Haber