TV100, kendisini ekran yüzü Ece Üner'le savundu: Asıl soru paramiliter SADAT'a kim yol verdi?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuk olduğu Uğur Dündar ile Haftanın Panoraması programına verilen SADAT reklamına ilişkin tartışmalar devam ediyor. Reklamın programda 6 kez yayınlanması ve tarafların açıklamalarındaki çelişkilerin ardından olayın bir 'kumpas' olduğu değerlendirmesi yapılmıştı. CHP lideri Kılıçdaroğlu ' kanalın sahibi Necat Gülseven ile CHP Genel Merkezi'nde bir saat 15 dakika görüşmüştü. Gazeteci Barış Yarkadaş, Kılıçdaroğlu görüşmede yayındaki reklamlar için “Bunun bir yayıncılık kazası olduğu ortada” dediğini aktardı.

Gazeteci Uğur Dündar ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şöyle dedi: "CHP lideri Sn. Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüm.
TV-100 ve bana karşı en ufak kırgınlığı bulunmadığını, çok amaçlı kumpasın farkında olduğunu belirtti. Röportajı çok beğendiğini söyledi ve yeni bir söyleşi için de söz verdi. Bu da Sn. Kılıçdaroğlu'nun ve benim
Sadat'a golümüz olsun!" Reklamla ilgili daha önce açıklamalar yapan Tv100 de spiker Ece Üner, Ana Haber'de tepkisini şöyle dile getirdi:

"Bu aynı zamanda tv100'e kurulmuş bir komploydu"

"Çok eğri bir zamanda doğru bir yerde durabilmek ümidi ve niyetiyle karşınızdayım. Ben ve ekip arkadaşlarım hakikati haykırmak, hafızaları canlı ve taze tutmak, insan onur ve haysiyetini yeniden baş tacı etmek iddiasıyla çıktık bu yola.

Çünkü ortada çok büyük haksızlık var. Daha vahimi haksızlık ceza görmeyeceğini güvenen bir küstahlığa dönüştü. Son küstahlık örneği malum yapıdan geldi. Bu yapı milyonları temsil eden ana muhalefet liderine bu ekrandan operasyon çekmeye kalkıştı.

Bu hem paramiliter yapıyı defalarca eleştiren duayen gazeteci Uğur Dündar’a, hem de SADAT’ın kapısına dayanan ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı bir kumpastı. Bu aynı zamanda tv100’e kurulmuş bir komploydu. Kanalın hatası bu konu özelinde bir dikkatsizlik, bunu kabul ediyoruz. Reklamı bu ekranda yayınlamak büyük bir hata ancak asla ideolojik bir tavır ve taraf tutma değil.

Bizim tarafımız Türkiye Cumhuriyeti gibi toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet içinde insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı olmak. Ben Atatürkçüyüm, ekip arkadaşlarım da öyle. Bu bülten öyle bir bülten olacak. Bunun sözünü baştan verelim. Sorundan değil sorumluluktan beslenmeyi tercih ederiz. Reklam yayın ve yönetimi sorumluğunu ve hatasını kabul ettik. Sorumlu kişilerin işlerine son vererek gereği yapıldı. Asıl soru şu: SADAT konusunda gereği yapıldı mı? Dün medya olarak bir tuzağa düştük birbirimizi yiyerek, linçleyerek ve kin kusarak cambaza bakarken asıl resme odaklanmadık. Hatalarımıza pusu kurmak yerine asıl hatayı aramamız yere bakmadık. Reklam verebilecek hale gelen, dün bu ekrandan meydan okuyan paramiliter yapıya kim meydan verdi?

SADAT bu ekranda kurduğu kumpasa gol dedi. Başından beri SADAT’a o sahayı kim açtıysa o gölü açması gereken odur. Özetle Türkiye’nin ana muhalefetini evdeki hesap çarşıya uymuyor diyerek tehdit edenlerden çarşıyı daha fazla karıştırmadan hesap sorulmasını istiyoruz. SADAT’ın olması gereken yer televizyon kanalları değil, bağımsız mahkemelerin sanık kürsüleridir. Tarafımız da budur."

CHP'li Öztrak: Erdoğan'ı ne SADAT ne Pelikanlar ne de Ebabiller kurtarır

TV100'ün 'SADAT' reklamı çelişkisi: Yayıncılık kazası mı, kumpas mı?

Kılıçdaroğlu, ‘SADAT’ reklamı veren TV100'ün patronuyla görüştü