Çavuşoğlu'ndan Suriye açıklaması: Diyalog için şart olmaz

Çavuşoğlu'ndan Suriye açıklaması: Diyalog için şart olmaz
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin Suriye ile görüşmeler için ön şartları olmadığını söyledi. Çavuşoğlu, Özbekistan'daki Şanhgay Beşlisi Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad arasında görüşme yapılacağı iddiasını yalanladı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, son dönemde Türkiye ile Suriye yönetimi arasında temas kurulduğuna ve üst düzey görüşmeler yapılacağına dair iddiaları değerlendirdi. Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad arasında bir görüşme yapılacağı iddiasını yalanladı. Çavuşoğlu'nun, Türkiye'nin Suriye ile görüşmeler için ön şartları olmadığını söylemesi dikkat çekti.

'ESAD ORAYA DAVETLİ DEĞİL'

Haber Global yayınında konuşan Dışişleri Bakanı, Özbekistan'daki Şanhgay Beşlisi Zirvesi'nde Erdoğan ile Esad arasında görüşme yapılacağına dair İran medyası tarafından ortaya atılaN iddiayı yalanladı. Çavuşoğlu, "Doğru değil, böyle bir şey yok. Esad da oraya davetli değil" dedi.

'DİYALOG İÇİN ŞART OLMAZ'

Çavuşoğlu, Şam ile diyalog sürecinin başlayıp başlamayacağı konusunda da, "İstihbarat örgütleri arasında temas var. Kalıcı barış için adım atılmalı. Diyalog için şart olmaz" dedi. Çavuşoğlu, "Türk ve Suriye istihbaratları arasında zaten bir diyalog var, Suriye hükümeti ile diyalog hedefe yönelik olmalı" diye konuştu.


Çavuşoğlu'nun açıklamalarının öne çıkan bölümleri şöyle:

"Suriye'de 11 yılı aşkın süren iç savaş var. Yansımaları ortada. Terör örgütlerinin mevcudiyeti. İnsanlar evlerine dönmek istiyor, dönemiyor. Rejimin kontrol ettiği yerlere de rejim korkusu ve dönen insanlara desteği veremediği için tereddüt edenler var. Biz Türkiye olarak en başından beri, en önemli sürecin siyasi süreç olduğunu söyledik. Çok inisiyatif aldık. Bir tek Astana formatı ayakta kaldı bunlardan. Rejimin de artık görmesi lazım, savaşarak ülke bölünecek. Bir taraftan PKK ile mücadele bir taraftan uzlaşı dediğimiz, anayasanın hazırlanması, BMGK'nın 2254 sayılı kararı, bunu kapsıyor. O nedenle bizim de desteklediğimiz muhalefet müzakere heyetini kurdu. Muhalefet iyi niyetli, yapıcı. Rejimden kaynaklı direniş var, mesafe kat edemediler. Zaten Astana formatında bir masanın etrafındayız, anayasa komisyonu toplantısında biz de varız. Suriye'de kalıcı barış için adımlar atılması lazım, biz de bunları söylüyoruz. Muhalefeti rejimin terör örgütü olarak görmemesi gerekiyor. Her zaman muhalefetin yanında olduk.

Diyalog için şart olmaz ama görüşmelerin amacı ne? Ülkenin teröristlerden temizlenmesi lazım, bizim sınır güvenliğimiz önemli, Suriye'nin toprak bütünlüğü, siyasi bütünlüğü önemli. İnsanların güvenli şekilde ülkeye dönebilmesi önemli. İlla bir şart değil ama amacı ve hedefi nedir? Bizim yürüttüğümüz Suriye siyaseti de hep çözüm odaklıdır.

İRAN'IN '3'LÜ ZİRVE' İDDİASINA YANIT

(İran'ın Türkiye ve Suriye'nin yer alacağı 3'lü zirve iddiası) Doğru değil, böyle bir şey yok. Esad da oraya davetli değil.

'SURİYE'NİN GELECEĞİ İÇİN TEK YOL SİYASİ ÇÖZÜM'

Bizim yaptığımız operasyonlar Suriye için önemli. Burada terör örgütü ile mücadele, uluslararası hukuktan kaynaklanan bir haktır bizim için. Rejimin bunu yapacak gücü yok. Görüşmeye ihtiyaç yok. Birbiri ile kavga eden, birbirine düşman olan ne kadar ülke varsa bizim harekatımıza karşılar. Bundan sonra yapacağımız harekatların da ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor.

Rejimle muhalefetin uzlaştırılması gerektiğini söyledim. Uzlaşının amacı yeni bir anayasa, ülkenin BM gözetiminde acil bir şekilde seçime götürülmesi. Bu çerçevede müzakere heyeti kuruldu, anayasa komisyonu toplandı. Uzlaşı olmazsa rejimle muhalefet arasında nasıl anayasa yazacaklar, ülkeyi seçime götürecekler. Bu adımlar atılırsa seçim olduktan sonra kararı Suriye halkı verecek. Ülkenin geleceği için tek çözüm yolu siyasi süreçtir ve uzlaşı ile bunun sağlanmasıdır.

Güven artırıcı adımlar atıldı, esirlerin takası konusunda adımlar atıldı, orada bile muhalefetin istediği isimleri rejim bulamadık diyor, vermiyor.

TÜRKİYE - İSRAİL NORMALLEŞMESİ

Elçilerin atanması önümüzdeki günlerde gerçekleşecek. Kapsamlı bir kararname hazırlıyoruz. Dönecek büyükelçilerimiz var, atayacağımız büyükelçilerimiz var. Çalıştık, Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz. Cumhurbaşkanımıza da söyledik, ilk fırsatta arz edeceğiz, aşağı yukarı taslak bitmek üzere. Alternatif isimler var. Biz arkadaşlarımızın büyükelçi olup olmama yeteneği var mı, liyakatı, eğitimi var mı buna bakarız. İçeriden dışarıdan ayrımı önemli değil. Uyumlu şekilde bu işi götürüyoruz biz. CHP sözcüsü, 'AK Parti'nin arpalığı' demiş. Baktılar ki dış politikada ülke iyi şeyler yapıyor, hemen nerede güçlüysek orayı zayıflatmak için saçma sapan iddialarda bulunuyorlar. Bu konuda diplomatik olamayacağım, son derece sinirlendim, ne demek AK Parti'nin arpalığı. Liyakata göre uygun isimleri atayacağız, İsrail'e de en önemli ismi atayacağız.

'FİLİSTİN DAVASINDA TAVİZ YOK'

Filistin gerek Cumhurbaşkanı gerek Hamas tarafında, bizim İsrail'le ilişkilerimizin normalleşmesini istiyorlar. Bu diyalog sayesinde Filistin davasını daha iyi savunacağız. Filistin davası konusunda Türkiye'nin taviz vereceği anlamına gelmesin. İsrail'le ilişkilerimizin kendileri için de önemli olduğunu söylüyorlar.

DOĞU AKDENİZ'DEKİ GELİŞMELER

(Güney Kıbrıs'ın Doğu Akdeniz'deki gaz keşfi) Haber bazı gazetelerde bizim kıta sahanlığımızla örtüşen bölge diye verilmiş ama doğru değil. Oradan da geçiyor kıta sahanlığımız ama ortasından geçiyor. Bizim kıta sahanlığımızın içine bu şekilde girmelerine biz zaten izin vermiyoruz. Kendi kıta sahanlığımızın içinde sondaj çalışmaları, sismik araştırma çalışmalarımız devam ediyor. Doğu Akdeniz'de çözüm gelirlerin adil şekilde paylaşımı. Biz bu konuda BM'ye de AB'ye de gerekli bildirimlerde bulunduk. KKTC, önerilerimizin defaatle yineledi. Rum Kesimi ve Yunanistan, AB'ye güvenerek hakça paylaşım yerine KKTC ve Türkiye'nin haklarını gasp etmeye çalışıyor, buna izin vermemiz söz konusu değil.

'YUNANİSTAN BU POLİTİKAYI SÜRDÜRDÜĞÜ SÜRECE YUMUŞAMANIN FAYDASI YOK'

Yunanistan'ın yalan dolan siyasetinden vazgeçmesi lazım. Her yerden Türkiye'nin aleyhinde. İstanbul'da öğle yemeğinden kısa süre sonrası bunların başlaması, yemekten konuşulan şeyler ortada, üçüncü ülkeleri araya sokmayalım, görüşmeler sonuç odaklı olsun, diyalog içinde olalım. Bir hafta geçiyor, Türkiye aleyhine propaganda başlıyor. Batı Trakya Türklerinin haklarını ihlal ediyorlar, adaların statüsünü ihlal ediyorlar. Bizim de elimiz boş durmuyor. Yunanistan'ın bu politikalardan vazgeçmesi lazım. İşbirliğinde olurlarsa kazançları ne, tersi olursa kayıpları ne bunun hesabını yapmalılar. Bu politika sürdüğü sürece yumuşamanın faydası yok.

'ELİMİZİ KOLUMUZU BAĞLAYACAK ŞEKİLDE F-16 ALMAYIZ'

Yunan lobisi içinde olanlar, Yunanistan kökenli bir Kongre üyesinin girişimi oldu, o bağlayıcı değil. Senato'dan karar çıktı. İkisini birleştirecekler, daha sonra yasallaşacak. ABD yönetimi olumlu bakıyor, teknik görüşmeler iyi seyrediyor ama yönetim de biliyor ki, böyle elimizi kolumuzu bağlayacak şekilde biz F-16 ya da başka ürün almayız.

'MISIR'LA NORMALLEŞME BAŞLADI AMA YAVAŞ İLERLİYOR'

Mısır'la normalleşme süreci başladı ama yavaş ilerliyor. Mısır kendi iç siyasetine de odaklandı. Bir olumsuzluk yok ama ivme kazanması lazım. Suudi Arabistan ve BAE ile yakaladığımız hızı henüz Mısır'la yakalayamadık."

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Gündem