Uzmanlara göre 'Mehmet Şimşek hamlesi' istenen sonucu yaratmayabilir

Uzmanlara göre 'Mehmet Şimşek hamlesi' istenen sonucu yaratmayabilir
Yatırımcı ve ekonomistler, eski başbakan yardımcısı ve maliye bakanı Mehmet Şimşek'in yeniden AKP'nin politikalarında aktif rol almasının beklenen sonucu yaratmayacağını düşünüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Tayyip Erdoğan, seçimlere kısa bir süre kala Mehmet Şimşek'le görüşmüştü.

Şimşek ilk aşamada Erdoğan'ın ekonominin başına geçme teklifini reddetse de daha sonra yeniden görüşme gerçekleştirdiği ifade edilmişti.

2018 yılında görevinden ayrılan Şimşek’e yabancı yatırımcının geçmiş yıllarda duyduğu saygının, seçim stratejisinde ön plana çıkmasını sağladığı yorumları yapılıyor.

BBC Türkçe'den Özge Özdemir'e konuşan gelişmekte olan piyasalar uzmanı Timothy Ash, “Bu durum aslında seçimlerin yakın sonuçlanabileceğini ve Erdoğan’ın gerçekten de kaybetmeye yakın olduğunu, bu yüzden de her bir oyu kazanmak için çabaladığını gösteriyor” dedi.

Londra merkezli varlık yönetim şirketi BlueBay Capital'dan Ash’e göre 'Erdoğan böylece ılımlı, piyasa yanlısı AKP seçmeninin tekrar partiye oy vermesi için çalışıyor.'

Piyasaya güven verir mi?

Diğer yandan yatırımcılara göre Şimşek isminin piyasalara tekrar güven vermesi pek mümkün değil. Bunu, Şimşek’in isminin ilk ortaya çıktığı andan beri piyasaların tepki vermemesinde görmek mümkün.

Yatırımcı Dr. Altuğ Özaslan, 'geçmişteki başarıları yad etmek açısından, saygınlık kazanmış isimlerin bugün yeniden gündeme gelmesinin' normal olduğunu söyledi.

“Bugün yapılan her hatanın sebebi ekonomi politikasının cumhurbaşkanı tarafından yönetilmesi” diyen Özaslan’a göre bakanlar eskiden icracıyken bugün artık sadece köprü görevi üstleniyor.

Özaslan, “Mesela bir ekonomi bakanı şu anda sermaye piyasaları, şirketler, reel sektör ve cumhurbaşkanlığı arasında bir köprü görevi görmekte” ifadesini kullandı.

Serbest piyasa ekonomisini izleyen bir isim

Şimşek, serbest piyasa ekonomisi kurallarını ve ortodoks ekonomi politikalarını uygulayan bir isim olarak görülüyor.

İktisat biliminin genel kabul görmüş kuralları olarak tanımlanabilecek ortodoks politikaların içinde, yüksek enflasyonla mücadele için faizin artırılması gerektiği kuralı da var.

Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan çok uzun zamandır, “Yüksek faiz yüksek enflasyona yol açar” diyerek ortodoks olmayan bir ekonomi politikası benimsemiş vaziyette.

Naci Ağbal örneği

Yatırımcılar, Şimşek’in göreve gelmesinin ortodoks politikalara dönüldüğü anlamına gelmeyeceğini, bu yüzden de piyasaların tepki vermediğini aktarıyor.

“Piyasa sürekli aynı hatayı yapana kredi açmaz” diyen Özaslan, Naci Ağbal örneğini verdi.

Naci Ağbal, 6 Kasım 2020'de Merkez Bankası başkanı olarak atanmıştı. Ancak daha beş ayını doldurmadan görevden alındı.

Ağbal, göreve geldikten sonra düzenlenen ilk Para Politikası Kurulu’nda faizi yüzde 10,25’ten yüzde 15’e çıkarmıştı. 2020 yılı bitmeden faiz yüzde 17’ye çıkarıldı.

Ağbal, 19 Mart 2021’de faizin yüzde 19’a çıkarılmasının hemen ardından görevden alındı.

'Artık çok geç'

Dubai'deki East Capital şirketinden yatırım danışmanı Emre Akçakmak, Şimşek isminin anılmasıyla ilgili olarak, “Ekonominin geldiği noktada Erdoğan bir çıkış yolu arıyor olabilir” yorumunda bulundu.

Ancak Şimşek’in ve Ağbal’ın ardından yaşananlara işaret eden Akçakmak, “Yetkileri elinden alınan isimlerin ardından yatırımcı kişilere değil, sistemin işleyişi ve üretilen ekonomik politikalara odaklanmaya devam edecektir” dedi.

Ekonomist Timothy Ash’e göre de Şimşek’in göreve gelmesi için artık çok geç: “Kimse Erdoğan’ın Şimşek’e ekonomiyle ilgili karar vermesi için yetki sunacağını düşünmüyor. Kimse Erdoğan’ın seçimlerden sonra ortodoks politikalara döneceğine inanmıyor.” (Kısa Dalga)

Ekonomi