5 maddede İmamoğlu'na diploma soruşturması: Nasıl başladı, kim ne söyledi?

Kısa Dalga - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, göreve geldiği günden beri iktidarın ve aslında dolayısıyla yargının hedefinde…

Vikipedi’de dahi “Ekrem İmamoğlu hakkındaki davalar ve soruşturmalar” şeklinde bir başlık açılmış. Bildiklerimiz arasında “YSK üyelerine hakaret”, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemindeki ihaleye ilişkin açılan "ihaleye fesat karıştırma", İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik sözleri nedeniyle açılan "tehdit ve hedef gösterme" ve bir bilirkişiye yönelik ifadeleri nedeniyle açılan "yargıyı etkileme” davaları bulunuyor.

İki adet de soruşturmaya hakimiz. Bunlardan biri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin harcamalarıyla ilgili başlatılan "usulsüz harcama soruşturması", bir diğeri de geçtiğimiz haftadan bugüne gündemden düşmeyen diploma, yani “belgede sahtecilik” soruşturması. Hatta bu mesele kamuoyunu o kadar meşgul etti ve absürt bulundu ki Ekşi Sözlük “alternatif İmamoğlu soruşturmaları” şeklinde başlık açtı.

Peki, bütün bu davalar ve soruşturmalar kapsamında 23 yıla kadar hapsi ve siyasi yasak verilmesi talep edilen İmamoğlu’nun diplomasına konu nereden geldi? Olayla ilgili kim, ne dedi? Cumhurbaşkanlığı adaylığını nasıl etkiler?

İşte 5 soruda “diploma krizi”nin detayları:

Nasıl başladı?

Biraz kronolojik ilerleyelim…

21 Şubat’ta İmamoğlu, CHP'nin Cumhurbaşkanlığı ön seçiminde resmen aday oldu. Avukatı Mehmet Pehlivan, İmamoğlu’nun başvuru belgelerini, CHP Seçim ve Parti İçi Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi’ye sundu.

22 Şubat’ta diplomasının sahte olduğu iddiasıyla “resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatıldı. YÖK'ün İmamoğlu'nun diplomasıyla ilgili rapor hazırladığı, raporun diplomasının sahte olduğuna dair tespitlerin bulunduğu iddia edildi. Savcılık aynı zamanda İl Seçim Kurulu'ndan İmamoğlu'nun ibraz ettiği diploma dahil bütün belgeleri de istedi.

Aynı gün ortaya bir iddia atıldı. YÖK'ün İmamoğlu'nun diplomasıyla ilgili rapor hazırladığı, raporun diplomasının sahte olduğuna dair tespitlerin bulunduğu iddia edildi. CHP avukatları bu haberi hemen yalanladı.

Kim, ne dedi?

Kısa Dalga, İmamoğlu’nun Girne Amerikan Üniversite’nden yatay geçiş yaptığı İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden arkadaşı Sevil Özsoy ile görüştü. Özsoy kendi döneminde yatay geçişin başladığını, ancak usulsüzlük tartışmalarının olmadığını, ayrıca o dönem çok sayıda öğrencinin farklı ülkelerden geldiğini söyledi.

CHP milletvekilleri Ali Mahir Başarır ve Burhanettin Bulut partiden ilk tepkileri gösterdi. Vekiller, “Korku dağları aştı”, “Sadece gülüyoruz ve halinize acıyoruz” dedi.

İmamoğlu ile cumhurbaşkanlığı yarışında adı geçen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise daha ziyade tepkisiz kaldı. "Biz de basından duyduk. Gelişmeleri hep beraber izleyelim" diye konuştu.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu diploma krizini, “Diploma denince akla zaten Tayyip Erdoğan geliyor. Şimdi de başkalarının diplomalarının üzerinden bir tartışma yaşansın, siyaset bir oyun kursun, herkes de iktidarın kurduğu oyunun peşinden gitsin” diye yorumladı.

CHP’li Deniz Yücel, “Bu siyasi operasyonlarla Sayın Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinden ekarte edilmesine ne CHP ne de milyonlar izin verir” dedi. CHP lideri Özgür Özel de “Diploma soruşturması bir acziyet itirafıdır ve kara mizah öyküsüdür” diye konuştu.

Bu sürecin en sessiz tarafı ise hükümet kanadı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu.

Süreç nasıl ilerledi?

24 Şubat’ta, 5 yıl önce İmamoğlu’nun diploması hakkında İstanbul Üniversitesi’nin verdiği yanıt yazısı ortaya çıktı. CİMER’e yapılan şikayetin ardından başlayan yazışmalarda, İstanbul Üniversitesi usulüne uygundur yazısı yazdı. Yanıtta, İngilizce İşletme programı mezunlarından İmamoğlu’nun 1990 yılında ilan edilmiş olan yurt dışı (2.sınıf) yatay geçiş kontenjanına başvurduğu ve başvurusunun ilgili maddelerce değerlendirilerek kabul koşullarını yerine getirdiği ve bu nedenle kayıt olduğu ifade edildi.

Aynı gün, İmamoğlu’nun soruşturma kapsamında savcılığa ifade vereceği gün değiştirildi. Daha önce 26 Şubat 2025 olarak belirlenen ifade verme tarihi, 5 Mart 2025 olarak güncellendi.

Bu arada, İmamoğlu’nun lisans ve yüksek lisans diplomaları CHP’nin resmi hesaplarından paylaşıldı.

İmamoğlu’nun avukatlarının düzenleyeceği basın toplantısı duyuruldu. Bu toplantıya, tv100.com yazarı Fuat Uğur, kendisi ile birlikte Nedim Şener, Erdem Atay ve diploma-yatay geçiş konularını sıkça konuşan gazeteciler çağrıldı. Uğur ve Atay, çeşitli bahaneler ileri sürerek, toplantıya gitmeyeceklerini söyledi.

Avukatlar ne anlattı?

Basın toplantısı bugün, İmamoğlu'nun avukatları Prof. Dr. Adem Sözüer ile Mehmet Pehlivan tarafından düzenlendi. Avukatlar, sahte diploma iddialarına belgelerle yanıt verirken, geçiş aşamasında bir sorun olmadığını İmamoğlu’nun mezuniyet için bütün şartları sağladığını anlattı.

Avukatların aktarımlarına göre, 18 Kasım 1991 tarihli YÖK yönetim kurulu kararıyla Girne Amerikan Üniversitesi YÖK tarafından tanınıyor ama Girne'deki kampüs tanınmıyor. Ancak bir yatay geçiş işleminin hukuka uygun olup olmadığı, geçişin yapıldığı dönemdeki yasal mevzuat ile belirleniyor ve İmamoğlu'nun yatay geçiş başvurusu da Ağustos 1990'da. Yani YÖK'ün raporundan 1.5 sene önce. Üstelik not ortalaması da yatay geçiş ortalaması için gereken 60’ın üzerinde; 62,5.

12 Eylül 1990'da İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu toplanıyor ve aralarında İmamoğlu'nun da bulunduğu yatay geçişler onaylanıyor ve resmiyet kazanıyor. İmamoğlu 2 Ekim 1990'da İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne kayıt oluyor ve 2. sınıf öğrencisi olarak başlıyor.

Cumhurbaşkanlığı adaylığını etkiler mi?

Avukatlar her ne kadar belgelerle konuşsa ve şahitler olsa da son sözü yargı söyleyecek. Burada ne kadar hukuki çerçevede kalınacağını ise henüz hiçbirimiz bilmiyoruz.

Bildiğimiz, Anayasa’nın 101. Maddesine göre, “cumhurbaşkanı olacak kişi yükseköğretim mezunu olmalıdır”.

Fakat biz bu tartışmalara aşinayız. 2017’den beri cumhurbaşkanlığı görevini sürdüren Erdoğan’ın 2000’li yılların ortalarından beri lisans diplomasının olmadığı iddiaları çok tartışıldı.

Erdoğan'ın elinde iki farklı diploma olması, noterde orijinal bir diploma gözükmemesi, mezun olduğu sene mezun olduğu okulun resmi olarak daha açılmamış olması gibi nedenler bu iddiaların temelini oluşturdu. Erdoğan’ın üniversite diplomasının incelenmesi için yapılan başvuruları Yüksek Seçim Kurulu reddederek diplomanın gerçek olduğunu açıkladı.

Bakalım İmamoğlu için süreç nasıl ilerleyecek…

İmamoğlu’nun avukatları belgeleri gösterdi: 'Geçişinde bir sorun yok'