Eğitimde Diyanet izleri - 4 Zorunlu din dersi okul öncesine kadar indi... Kreş görünümlü sıbyan mektepleri

Eğitimde Diyanet izleri - 4 Zorunlu din dersi okul öncesine kadar indi... Kreş görünümlü sıbyan mektepleri
Eğitim - Sen Eğitim Uzmanı Erkan Aydoğanoğlu, eğitimdeki dinselleşmenin ÇEDES’ten önce yıllar içinde adım adım yürütüldüğüne dikkat çekiyor: "Zorunlu din dersine çocuklarını sokmak istemeyen veliler, çocuklarının itirazları ile karşılaşıyorlar. Çünkü akran zorbalığı oluşuyor. Arkadaşları tarafından dışlanıyorlar."

Kuran Kursları, 1965 yılından 2013 yılına kadar en erken ilkokulu bitirmiş öğrencilerin dini bilgi, Kuran okuma ve hafızlık eğitim aldıkları kurumlar oldu. 2013-2014 eğitim öğretim yılında alınan kararda ise Kuran kurslarının hedef kitlesi genişletildi. Artık, 4-6 yaş grubundaki çocuklar da Kuran kursu öğrencisi olabilecekti. Uygulama, önce 10 ilde denendi. Sonra tüm yurda yayıldı.4-6 yaş Kuran kursları için Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan öğretim programlarında, bu yaş grubuna ulaşmayı hedefleyen kursların açılması, “ihtiyaç odaklı kurslara devam eden kadınların önemli bir kısmının okul öncesi yaş grubu çocuk sahibi olması” ve “kursta bulundukları zaman içinde çocukların da din ve değerler eğitimi almasına yönelik yoğun taleplere” bağlandı.

Bu gerekçe; Kuran kurslarına devam eden öğrencilerin yüzde 66’sını 23 yaş ve üzeri yaş grubu yetişkin ev hanımlarının oluşturması ve bu kadınlardın 4-6 yaş arası çocuk sahibi olmaları gibi bilgilere dayandırıldı.

Görünen gerekçe ve asıl gerekçe

4-6 yaş Kuran kursu için hazırlanan ilk ‘öğretim programında’ ise farklı bir değerlendirme yapılmıştı. Önce 4+4+4 eğitim sistemi ile birlikte zorunlu eğitim yaşının 66 aya yani 5 buçuk yaşa indirildiği hatırlatılmış ve “yaygın din eğitiminde herhangi bir yaş sınırlaması bulunmamaktadır” değerlendirmesi yapılmıştı. Ki bu doğruydu, 1965 yılından bu yana uygulanan “ilkokulu bitirmiş olmak” şartı 2011 yılında kaldırılmıştı. Müfredatta, daha sonra; örgün din eğitiminin okullarda zorunlu eğitimin 4. sınıfından itibaren Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, beşinci sınıfından itibaren (4+4+4 eğitim sistemi ile birlikte) seçmeli Kuranı Kerim, Hz. Muhammed’in Hayatı ve Temel Dini Bilgiler derslerinde verildiği belirtildi ve “Yaygın din eğitimi ise Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından Kuran kursları ve camilerde yürütülmektedir. Bu durum okul öncesi dönem din eğitimi hususunda Başkanlığa sorumluluk yüklemektedir” denildi.

Yani, Kuran kursu eğitimine ilişkin yaş sınırının ortadan kaldırılması Diyanet’e sorumluluk yüklemişti, çünkü yaygın din eğitimi konusunda herhangi bir yaş sınırlaması yoktu.

Okul öncesi din eğitiminde sorumluluğun Diyanet’te olduğuna ilişkin değerlendirmenin yapıldığı öğretim programının altında, dönemin Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü olarak, mevcut Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın imzası vardı. Erbaş, Kuran kurslarının 4-6 yaş grubu öğrencilere açılması tartışmalarının başından itibaren, aynı görevdeydi.

‘7’den önce de 70’ten sonra da…’

Erbaş’ın, 2015 yılı Ramazan ayı boyunca Yeni Şafak Gazetesi’nde kaleme aldığı köşe yazıları 2019 yılında “Ramazan Günlükleri” adıyla derlenip, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından basılmıştı. Erbaş, burada; “Birkaç sene öncesine kadar 5. sınıfı bitirmeyenler yaz kurslarına, 8. sınıfı bitirmeyenler de yatılı Kur’an kurslarına kayıt yaptıramıyorlardı. Bu engel kalktıktan sonra artık yediden yetmişe değil, yediden önce de yetmişten sonra da kurslarımıza talebe gelmektedir” demişti.

11 yılda 1,5 milyon okul öncesi çocuk

2020 yılına gelindiğinde, 2021’de yayınlanan 2020 yılı Faaliyet Raporu’na göre; 181 bin 808 çocuk Kuran kursundan mezun oldu. Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Sedide Akbulut’un yaptığı açıklamaya göre, 4-6 yaş Kuran kursları; 2022 yılında 168 bin 439, 2023 yılında ise 208 bin 920 mezun verdi. Akbulut, aynı açıklamasında, “2013’ten bu yana 1 milyonu aşkın öğrenciyi mezun ettik” dedi.

Ocak 2023’te Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile sosyal yardımlaşmadan yararlanan hanelerdeki 4-6 yaş grubu Kuran kurslarında eğitim alan çocukların desteklenmesi için protokol imzalandı.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Şubat 2024’te, Ankara Yaşamkent’te Hz. Aişe 4-6 Yaş Kuran Kursu’nun açılışına katıldı. Erbaş, ülke genelinde 211 bini aşkın Kuran kursunda şimdiye kadar 1,5 milyona yakın çocuğa eğitim verildiğini açıkladı.

Ailelere de ahlak eğitimi

Diyanet, 4-6 yaş aralığındaki çocuklarını Kuran kursuna gönderen velilere de “çocuklarla sağlıklı iletişim”, “dini bilgiler aktarılırken dikkat edilmesi gereken ilkeler”, “güzel ahlak” ve “mahremiyet” eğitimi veriyordu.

Diyanet’in 2023 yılı sonunda yayınladığı rapora göre; bu yolla 47 bin 292 kişiye ulaşıldı. Oysa kursların açılması, 10 yıl önce; zaten Kuran kursu olan annelerin çocuklarının din eğitimi ihtiyacı üzerine Diyanet’e başvurması gerekçesine dayandırılmıştı.

Karabük’teki 4-6 yaş Kuran kurslarında çocuklara “tekne orucu” tutturuldu, çocukların iftarına da İl Müftüsü Ercan Aksu katıldı. “Tekne orucu tutan sevimli minikler kadim bir geleneği canlandırıp maniler eşliğinde sahurun bereketini iftarın sevincini yaşadılar.”

‘Zorunlu Olsun Mu’ Tartışmalarına Giriş

2021’de, Diyanet; 4-6 yaş Kuran kurslarının zorunlu eğitimden sayılmasını “tartışmaya başlamayı planladı.” Başkanlığın, 2021 yılı Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu’nda; “4-6 yaş grubu Kuran kurslarının okul öncesi zorunlu eğitimden sayılmasına yönelik Millî Eğitim Bakanlığı ve ilgili akademisyenlerle toplantı gerçekleştirilecektir” ifadesi yer aldı.

“Hedef”in tartışma yaratması üzerine Diyanet, 4-6 yaş Kuran kursuna devam öğrencinin “mağdur olmaması” için bu dönemin zorunlu eğitim çerçevesinde değerlendirilmesinin müzakere edilmesinin planlandığını açıkladı. Açıklamada, “Burada amaçlanan, Kuran kurslarının zorunlu hale getirilmesi değil, Diyanet İşleri Başkanlığı 4-6 yaş Kuran kurslarını tercih eden velilerin çocuklarının da zorunlu olarak düşünülen okul öncesi eğitimi almış kabul edilmeleridir” denildi.

Başkanlık, 2022 ve 2023 yıllarında da Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu yayınladı. Ancak, bu amaçla bir toplantı planlaması bir daha yapılmadı. Ancak tartışma bir kere başlatılmış oldu…

1-3 Aralık 2021 tarihlerinde 20. Milli Eğitim Şurası’nda da, “Okul öncesi öğretim programında, çocuğun gelişim düzeyi dikkate alınarak din, ahlak ve değerler eğitimi yer almalıdır” tavsiye kararı alındı.

Adım adım…

Eğitim - Sen Eğitim Uzmanı Erkan Aydoğanoğlu, eğitimdeki dinselleşmenin ÇEDES’ten önce yıllar içinde adım adım yürütüldüğüne dikkat çekiyor:

“Müfredata bilim dışı müdahaleler, felsefe ve bilim derslerinin azaltılması, otizmli ve zihinsel engelli çocuklara zorunlu din dersi getirilmesi, din derslerinin sayısının artırılması, 'zorunlu seçmeli' haline getirilmesi, din eğitiminin okul öncesi ve ilkokul 1-2-3. sınıfa indirilmesi, okul öncesi ve ilkokul öğrencilerinin camilere götürülmesi, karma eğitim karşıtlığı, tek cinsiyetli okul yani kız okulları girişimleri… ÇEDES Projesi ile okullarda ‘manevi danışman’ görevlendirilmesi, öğrencilere cami ve mezarlık temizliği yaptırılması, toplu namaz etkinlikleri…”

Kreş görünümlü ‘sıbyan mektepleri’

Okullardaki dinselleşme ile ailelerin sınıfsal konumunu birbirine bağlayan Aydoğanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’de okul öncesi eğitimin zorunlu olmaması nedeniyle özellikle köylerde velilerin büyük bölümü servis ücreti, yardımcı personel gibi nedenlerle çocuklarını okul öncesi kurumlara gönderememektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ülke çapında açılan kreş görünümlü Kuran Kursları, yani Sıbyan Mektepleri; 4-6 yaş grubundaki okul öncesi çağdaki çocuklara dini eğitim vermeye başladı. Devlete ait okul öncesi eğitim kurumlarında velilerden aidat adı altında para talep edilirken, Diyanet’in açtığı kursların tamamen parasız…”

“Zorunlu Din Dersinden Muafiyet, Akran Zorbalığı Oluşturuyor”

İlkokul dördüncü sınıftan itibaren verilmeye başlanan zorunlu din dersinden muafiyet talebinin başka sorunlara yol açtığını belirten Eğitim Sen Eğitim Uzmanı Erkan Aydoğanoğlu, şunları söyledi: “Zorunlu din dersine çocuklarını sokmak istemeyen veliler, çocuklarının itirazları ile karşılaşıyorlar. Çünkü akran zorbalığı oluşuyor. Arkadaşları tarafından dışlanıyorlar. Alevi çocuklar da bunu yaşıyor.”

Kritik Genelge: Vakıf, dernek ve şahıslara ait mekanların Kuran Kursu olmasına vize

Diyanet İşleri Başkanlığı, 2018’de; il müftülüklerinin illerdeki sivil toplum kuruluşlarının mekanlarını Kuran Kursu olarak kullanabilmesi için örnek protokol hazırladı.

Şubat 2018’de, o dönem Başbakanlık’a bağlı olan Diyanet İşleri Başkanlığı, il müftülüklerine; “Kuran Kursu İşbirliği Protokolü” başlıklı bir genelge gönderdi. Genelgeye, il müftülüklerinin sivil toplum kuruluşları ile imzalanacak protokollerin taslağı da eklendi.

Genelgede; “Mülkiyeti özel vakıf, dernek veya gerçek kişilere (şahıslara) ait mekânların Kur’an kursu hizmet binası olarak açılması, gerçekleştirilecek olan Kur’an kursu eğitimleri ile ilgili çalışmaların çerçevesinin, koşullarının ve tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesi için fiziki yapı, iaşe, ibate vb. hususlara katkı sağlayan dernek, vakıf veya gerçek kişiler ile ilgili il/ilçe müftülüğü arasında imzalanmak üzere Başkanlığımızca bir protokol hazırlanmıştır” denildi.

1. Bölüm: Eğitimde Diyanet izleri: 'Namaz kılmazsam dizlerim mi yanacak?' diyen çocuklar...

2. Bölüm: Dindar gençlik yetiştirmekte her kapıyı açan anahtar: ‘Değerler' eğitimi

3. Bölüm: Diyanet, eğitimin asli unsuru oldu: 8 milyon genç, kampta, namazda, yurtlarda...

4. Bölüm: Zorunlu din dersi okul öncesine kadar indi... Dersi almak istemeyen çocuklara akran zorbalığı

5. Bölüm: Kuran kursları varken bir de Dar-ül Kurra

Özel Haber