MEHMET ÇETİNGÜLEÇ

MEHMET ÇETİNGÜLEÇ

Dikkat! Her 28 kişiden 1'i borsaya girdi

Piyasa uzmanlarının "endeks fazla şişti. Her an patlama olabilir" uyarılarına rağmen borsaya akın sürüyor. Son 1 aydır her gün ortalama on bin kişi "yüksek riski" görmezden gelerek hisse senedi satın alıyor.

Merkezi Kayıt Kuruluşu'nun verilerine göre, yatırımcı sayısı tüm zamanların rekorunu kırarak 3 milyon 48 bine ulaştı. Yılbaşından bu yana 681 bin 896 kişi daha borsaya girdi. Son 1 ayda 307 bin, son 15 günde 164 bin "acemi borsacı" hisse piyasasında kurtlar sofrasına oturdu.

"Kurtlar sofrası" diyoruz, çünkü piyasaya yeni girenlerin büyük çoğunluğu borsa konusunda tecrübeli değil. "Piyasa yapıcıların" ya da bir başka ifadeyle "tahta sahiplerinin" gazabına henüz uğramamış olan bu kişilerin beklentileri yüksek.

Bir yanda alternatif yatırım araçlarının enflasyona karşı koruma sağlamada yetersiz kalması, diğer yanda Borsa İstanbul'un yılbaşından bu yana gösterdiği yüksek performans... Borsadan iyi kazanç sağlayanların anlattığı hikayeler halk arasında dolaşıp "yüzde 500 kazanan var" gibi efsanelere dönüşünce, "kısa zamanda zengin olma" hayaline kapılanlar elinde avucunda ne varsa borsaya yatırıyor.

Borsa İstanbul yılbaşından bu yana TL bazında yüzde 140, dolar bazında yüzde 73'le Avrupa ve Amerika piyasalarının çok üzerinde getiri sağlamış olması yatırımcıyı tahrik ve teşvik ediyor.

Kasım ayıyla birlikte borsaya akının hızlandığı ve günlük girişin 10 binin de üzerine çıktığı dikkat çekiyor. Talep patladığı için sadece 18 günde borsada kazancın yüzde 14'e ulaşması normal ama kalıcı değil...

Borsada işlem yapanların sayısı Türkiye'nin 2022 yılı nüfus rakamı olan 84.6 milyona bölündüğünde her 28 kişiden 1'inin borsaya girdiği anlaşılıyor.

Peki risk iştahındaki bu aşırı kabarmanın nedeni nedir?

Görünen 3 neden var:

- Yaklaşık 1,5 trilyon liralık Kur Korumalı Mevduat Hesabı "dövizin sabitlenmesi (!)" nedeniyle cazibesini yitirmeye başladı. Bu hesapta 6-7 ay mevduata göre yüksek getiri sağlayanlar şimdi yüzde 86 enflasyona karşın yüzde 14'lük faize razı olmak zorunda. Bu nedenle KKM'de geri dönüşler yüzde 30 oranında azaldı. Mevduat sahipleri yatırım seçenekleri arasında borsanın cazibesine kapılıyor. Çünkü faiz düşük, döviz baskı altında, emtialar dalgalı. Merkez Bankasının önümüzdeki toplantıda 1 veya 1,5 puanlık indirim daha yaparak, politika faizini yüzde 10'un altına çekmesi bekleniyor. Böyle bir ortamda "yıldızı parlayan" borsa göz kamaştırıyor.

- İkinci neden kripto paralardaki hızlı gerileme. Amerika'da dünyanın en büyük üçüncü kripto para borsası FTX'in iflas etmesi üzerine kriptolardan kaçış başladı. Bitcoin'in fiyatı 5 Kasım'da 21 bin 400 dolar düzeyindeyken direnç noktası olan 18 bin 500 doları da kırarak 15 bin dolara kadar geriledi. Son günlerde 16 bin dolar bandında seyrediyor. "Hızlı ve kolay para" peşinde olanların "kripto para piyasasına benzemeye başlayan" Borsa İstanbul'u tercih etmesi şaşırtıcı değil. Türkiye'de kripto borsalarında yaklaşık 6 milyon kişi günde 1 milyar dolara yakın işlem yapıyordu. Kasım ayında Türk borsasına girişlerin anormal sayıda artması ve BİST 100 endeksinin 4 bin 700'ün üzerini test etmesinde kripto dünyasından gelenlerin de etkisi var. Öyle ki, 17 Kasım Perşembe günü 139 milyar liralık işlem oldu. Tüm zamanların rekoru kırıldı. Endekste bazen sert düzeltmeler olsa da geri çekilmeler "alım fırsatı" olarak değerlendiriliyor. Perşembe günü 4725 puanla zirve görüldükten sonra 200 puanlık sert düşüşle 4500'den kapanan BİST 100 endeksinde "daha aşağı inecek" beklentisi gerçekleşmedi. 18 Kasım Cuma günü endeks hafif artı ile kapandı.

- Borsa İstanbul'u öne çıkaran üçüncü etken Amerikan Merkez Bankası FED'in faiz artış hızını yavaşlatma beklentisi. Eğer FED önümüzdeki toplantıda 0.75'lik faiz artırım serisini bırakıp 0.50'lik faiz artırımı yapar ve daha sonra oranları düşürmeye devam ederse, genel olarak dünya borsalarına ve dolayısıyla Türkiye'ye olumlu yansıyacak. Borsadaki Beklenti alınır, gerçekleşme satılır" kuralının işlediği gözleniyor.

Peki borsadaki "saadet" daha ne kadar devam eder?

Bazı "iyimser" analistlere göre, başka seçenek bulunmadığı için seçime kadar borsada olumlu trend devam edebilir. Getirilerle birlikte risklerin de arttığını düşünen ana muhalefet partisi CHP'nin "hesap uzmanı" lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise twitter üzerinden uyarıda bulunma ihtiyacı duydu:

"Küçük yatırımcıyı uyarıyorum. Tasarrufunuz enflasyona ezilmesin diye borsaya giriyorsunuz ama asıl yem bu gördüğünüz şişirilmiş değerlerde. Maalesef avlanan siz olacaksınız. Sizlere şişirilmiş fiyatlarla hisse satılıyor. Yabancılar da bu fiyatlardan sürekli hisse satıp payını azaltarak kaçıyor. Uyarıyorum. Küçük yatırımcı büyük zarar görecek. Küçük yatırımcıyı soymaya hazırlanıyorlar. SPK ve borsa yönetimi olup biteni görmüyor mu? Görüyor. Zamanı gelince onlar da hesap verecekler, bilerek müdahale etmedikleri için. İzliyorum, biliyorum..."

Borsada yerli akını sürerken yabancı payı yüzde 30'un altına düştü. İlginç olan şu; yabancı yatırımcı sayısı azalıyor ama Borsa İstanbul'da endeksi etkileme gücüne sahip hisselerde en büyük işlemi Bank of America başta olmak üzere yabancı kurumlar yapıyor. Öyle ki, birçok kağıdın tahtasında yabancı bankalar belirleyici hale geldi. Eskiden yabancılar uzun vadeli yatırım yapardı. Şimdi onları da kendimize benzettik. Kısa vadeli vur kaç yapıyorlar. Tahtaları indirip kaldırarak yatırımcıları sarhoş edip ellerindeki hisselerle istedikleri gibi oynuyorlar. İşlem hacmi ve endeks yükselirken yabancılar yüksek fiyattan satıp çıkıyorlar. Bu sürdürülebilir bir tablo değil.

Borsanın güven verebilmesi ve risklerin azalması için yabancıların geri dönüşünü beklemek gerekiyor...

Önceki ve Sonraki Yazılar
MEHMET ÇETİNGÜLEÇ Arşivi
SON YAZILAR