MÜHDAN SAĞLAM
TÜRKİYE, FAİZ KARARI ÖNCESİ TEDİRGİN
18 Kasım Perşembe günü aylık toplanan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) 100 baz puan indirime giderek politika faizini yüzde 16’dan yüzde 15’e çekti. Banka’nın indirim yönünde karar almasına kesin gözüyle bakılıyor olsa da küçük bir ihtimal pas geçmesi yönündeydi. Öyle olmadı ve bunun karşısında dolar kuru hızla yukarı yönlü ivme kazandı. Örneğin 17 Kasım 2021’de kur 10.50, 19 Kasım’daysa 11 liranın üzerine çıktı. Ay sonunda lira dolar kuru karşındaki değer kaybını sürdürdü. Kasım ayını 13 lira düzeyinde kapatan kurun Aralık’ta 14 liraya yaklaşmasıyla Merkez Bankası yıllardan sonra ilk defa piyasaya doğrudan müdahale etti. Böylece yeni psikolojik sınırın 14 lira olduğu bu müdahaleyle kesinlik kazandı.
SON 2 HAFTADA 4 MÜDAHALE
Merkez Bankası uzun bir aradan sonra 1 Aralık’ta piyasaya dolar satmaya başladı, yani banka piyasaya müdahale etti. Kesin olmayan rakamlara göre piyasanın üç müdahalede kullandığı meblağlar şöyle: 1 Aralık 700 milyon dolar, 3 Aralık 300 milyon dolar 10 Aralık 500 milyon dolar. Dikkat çekici olan müdahaleye rağmen kurun hızla eski konumuna dönmesi hatta bazen beklenin üzerine çıkmasıydı. Bir başka anlatımla Merkez Bankası’nın müdahaleleri piyasada dolar kuru almak için bir fırsat olarak görülüyor. Nitekim aylık dolar veya döviz mevduatı olan kişi sayısındaki artış da bunu gösteriyor. Son verilere göre bankalardaki mevduatların yüzde 63’ü dolar/döviz cinsi.
Dolar kuru cephesinde bunlar yaşanıyorken Kasım ayı enflasyonu açıklandı ve elbette Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileriyle çarşı pazar arasında bir çelişki olduğu görüldü. TÜİK Kasım enflasyonu yüzde 21.3 dese de inandırıcı bulunmadı. Bu nedenle ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu TÜİK yetkileriyle görüşmek için kuruma gitti, ancak kendisi içeri alınmadı. Nitekim bu ziyaretin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan “ TÜİK ya da başka bir kurum ben istersem bilgi verir, bana veya ilgili bakanlığa bilgi sunar” diyerek aslında muhalefetin icra ettiği denetim yetkisinin de kendisinin uhdesinde topladığını söylemiş oldu.
DERECELENDİRME KURULUŞLARINDAN UYARI
Türkiye ekonomisinde liranın keskin değer kaybı ve enflasyondaki yükseliş, uluslararası derecelendirme kuruluşlarının kredi notlarına da yansıdı. İlk açıklama Fitch’ten geldi. Fitch 3 Aralık’ta yapığı açıklamada parasal gevşemenin, yani faiz indiriminin, erken olduğunu ifade ederek Türkiye’nin kredi notunu BB’de tuttu, görünümüyse negatife çevirdi. Yani Fitch’e göre Türkiye’nin kredi notu BB-. Fitch bu hafta yaptığı açıklamadaysa 13 Türk bankasının görünümünü için negatife çevirdi. İki kredi derecelendirme kuruluşunun yanında uluslararası bankalardan da açıklamalar gelmeye devam ediyor. Fitch’in ardından bir diğer kredi derecelendirme kuruluşu Standart and Poor’s (S&P), döviz notunu B , yerel para birimi cinsi notunu BB- olarak teyit etti, görünümü durağandan negatife çevirdi.
Almanya’nın en önemli bankalarından Deutsche Bank 16 Aralık’taki toplantıda Merkez Bankası’nın 100 baz puan faiz indirebileceğini söylerken asıl çarpıcı öngörüsü şöyle: dolarizasyon, zayıf Türk lirası ve artan enflasyondan dolayı 2022'nin ilk çeyreğinde 1000 baz (10) puanlık artırımla faizi yüzde 25'e çıkarmak zorunda kalabilir. Banka’ya göre aslında faiz artırımına 2022’nin ilk çeyreğinde başlamak gerekiyor. Ancak politik olarak bu pek mümkün olmadığı için agresif faiz artırımı 2022’in son çeyreğinde olacak. Yani Deutsch Bank da Türkiye’de alınan faiz kararlarının tamamen siyasi gereceklere dayandığını teyit etmiş durumda. Banka yıl sonunda enflasyonun yüzde 25, Mayıs 2022’deyse yüzde 35 olacağını öngörüyor.
KRİTİK FED TOPLANTISI 14-15 ARALIK’TA
Türkiye ekonomisinde gözler Merkez Bankası’nın faiz kararına çevrilmişken bir başka bankadan gelen karar küresel piyasalarda merakla bekleniyor: ABD Merkez Bankası, Fed toplantısı. 14-15 Aralık’ta yapılacak toplantının ardından Fed, faiz kararını açıklayacak Fed’in bu ay bir faiz artırıma gitmesi beklenmiyor. Ancak bankadan gelen sinyaller faiz artırım takviminin öne çekileceğine işaret ediyor. ABD’de kasım ayı enflasyonun yüzde 6,8’e çıkması ve bu artışın son aylarda sürmesi Fed’in faiz artırımı kararını hızlandırabilir. Buysa küresel piyasalarda benzer tercihlerin gerçekleşmesi anlamına gelecek çünkü küresel enflasyon genel olarak artış eğiliminde.
MERKEZ BANKASI’NIN KARARI EDİŞEYLE BEKLENİYOR
Uzmanlar, 15 Aralık’ta Fed’den gelecek karar da dahil olmak üzere dış ortamın Türkiye Merkez Bankası kararı açısından baskı yarattığı konusunda hem fikir. Rusya başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin geneli de faiz artırımı yönünde karar alıyor. Türkiye ise Eylül 2021’den bu yana aylık olarak faizde indirime gidiyor. Eylül ayında yüzde 19 olan haftalık politika faizi Merkez Bankası’nın takip eden toplantılarındaki indirim neticesinde yüzde 15’e geriledi. Akıllardaki soru Banka’nın Aralık ayında indirime devam edip etmeyeceği. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu birkaç toplantıda faiz indirimi için gerekli sürenin sonuna yaklaştıklarını söylese de Erdoğan’ın faiz sebep enflasyon sonuç tezindeki ısrarı bilinmezliğe neden oluyor. Bloomberg’in yaptığı piyasa anketine göre katılımcılara “Merkez bankası faiz artışı yapmalı mı?” diye sorulduğunda alınan yanıt “Hayır”. Peki “Banka faiz indirimine gidecek mi?” sorusunaysa katılımcılar “Evet” yanıtını veriyor. Beklentiler 100 baz puanlık bir indirimi işaret ediyor. Henüz banka cephesinden bu beklentiyi yalanlayan bir açıklama gelmedi. Yani Banka’nın faiz indirimine gideceği kuvvetle muhtemel. Bundan sonra bizi ne beklediğini ise aslında tahmin etmek zor değil, ivmeli biçimde artan kur ve ona eşlik eden enflasyon.