Yerel seçimlerde uğradığı yenilginin şaşkınlığını üzerinden çabuk atan iktidar, birinci parti olan CHP'yi aşağı çekmek üzere "kapsamlı" bir planı uygulamaya soktu.
Plan CHP'yi 4 koldan zayıflatmayı amaçlıyor:
1- CHP içinde genel başkanlık kavgasını körüklemek. Bu yüzden Cumhurbaşkanı sık sık Kılıçdaroğlu'nu muhatap alan açıklamalar yapıyor. Bakanlar ve mahkemeler de devrede. Kılıçdaroğlu "kasıtlı" bir şekilde gündemde tutuluyor. Hedef adaylık yarışına sokulması ve kamuoyuna "Görüyorsunuz, bunlar birbirine düştü. Daha partiyi yönetemiyorlar. Ülkeyi nasıl yönetecekler" algısının oluşturulması.
2- Diğer yandan Özgür Özel'le iyi ilişkilere özen gösteriliyor. İktidar Özel'i övüyor. Böylece parti içerisinde hedef haline gelmesi sağlanıyor.
3- Ekrem İmamoğlu'nun yargı yoluyla önü kesilmek isteniyor.
4- Mansur Yavaş'ın adaylığını engellemek için de malzeme toplanıyor.
XXX
Ne yazık ki, ana muhalefet partisi bu tuzağa düşmüş durumda.
"Çok başlı" görüntü var.
Güncel soru şu:
CHP'nin gerçek lideri kim?
Özgür Özel mi?
Ekrem İmamoğlu mu?
Kemal Kılıçdaroğlu mu?
Sessizce Cumhurbaşkanı olmayı bekleyen ve "Son 50 ankette birinci çıktım" diyen Mansur Yavaş'ı da güç dengesinde göz ardı etmemek lazım.
XXX
Peki bu görüntünün maliyeti ne?
CHP 7,5 ay önce kazandığı yüzde 37.8'lik oy oranını kaybetti.
Anketlerde yüzde 31'e kadar geriledi.
Türkiye'de milyonlarca kişi açlık ve yoksulluk sınırının altına düştüğü halde ana muhalefet partisinin oy kaybetmesi, izlediği siyasetin "halka dokunmadığını" gösteriyor.
XXX
Anketlere göre...
Son seçimde CHP'ye oy verenlerin bir kısmı "kararsız" hale gelmiş.
Vatandaş iktidara kızgın, ama muhalefeti de beğenmiyor.
Birbirine düşmüş görüntüsü veren CHP'nin öncü kadrosu partinin "güvenoyunu" azaltıyor.
XXX
Özgür Özel de Kemal Kılıçdaroğlu gibi partiyi sağa açmak, sağdan oy alıp büyümek istiyor.
Ancak....
Kemal Bey, Özel'in "Erdoğan'a açılmayı sağa açılım olarak görmesine" tepkili.
CHP ile Erdoğan arasındaki yakınlaşmayı hazmedemiyor!
XXX
Kemal Bey ile İmamoğlu arasında gizli bir ittifak görüntüsü var.
"İmamoğlu Cumhurbaşkanı, Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı" senaryosunun uygulamaya konduğu öne sürülüyor.
Özgür Özel, galiba bu yüzden sık sık İmamoğlu ile "kardeş gibi olduklarını" vurgulama ihtiyacı duyuyor.
XXX
Peki...
Kılıçdaroğlu mu daha başarılıydı, Özel mi?
Kılıçdaroğlu'nun muhalefete organize etme yeteneği vardı. İyi bir oyun kurucuydu.
Oysa...
Özel, muhalefeti organize etmek bir yana, kendi partisinin oylarını konsolide etmekte dahi zorlanıyor.
İktidarın peşine takılmasını ise "kavga edenleri halk sevmez" diyerek savunuyor.
xxx
Matematik her şeydir.
O yüzden eski ve yeni lideri oy oranları üzerinden kıyaslayalım:
CHP, genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçiminde güçlü bir rüzgar yakalamıştı.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığında aleyhteki tüm kampanya ve "PKK ile ilişki" iftiralarını içeren kurgu videoların televizyonlarda yayınlanmasına rağmen yüzde 47.82 oya ulaşması, CHP'nin artık sağdan da oy alabilecek duruma geldiğini gösteriyordu.
Meral Akşener'in 6'lı masaya ihanet etmesine rağmen Kılıçdaroğlu bu oyu aldı.
Sağcılar ilk kez CHP'ye oy verdi.
Oy geçişi yerel seçimde devam etti.
Mansur Yavaş gibi sağdan gelme adayların da etkisiyle CHP yüzde 37.8 oy aldı.
Tabii...
DEM'lilerin desteğini de unutmamak lazım.
Seçim bitti.
Aradan 1 yıl bile geçmedi.
Özel'in liderliğindeki CHP'de oy oranı 7,5 ayda yaklaşık 7.8 puan düştü.
Ayda 1 puanlık gerileme.
Buna parti dayanmaz...
XXX
CHP'nin acilen iç çekişme görüntüsünden kurtulup "halka dokunan" siyaset üretmesine ve "gündem belirlemesine" ihtiyaç var.
İktidarın belirlediği siyasi gündemin peşine takılmaya değil.
Genel Başkan, marketleri dolaşıp halkla sohbet etse daha fazla ilgi çeker...
