Gençlerin hayatıyla oynamak size ne kazandıracak?

Esila Ayık 8 Nisan’da bir döviz taşımakla suçlandığı için, Asya Gökalp ise geçen hafta, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek tutuklandı…

Her ikisinin kronik ve çok ciddi sağlık sorunları var.

Ve her ikisinin “suçu” ifade özgürlüğü kapsamında.

Haksız tutuklulukları bir yana, işkence görüyor, hayatlarıyla oynanıyor.

Tutukluluğu bir aya yaklaşan Esila için yapılan tüm itirazlar reddedildi. Babası ve avukatı, akıl almaz hukuksuzlukları Evrensel gazetesine anlattı. İlk beş gün ilaçlarının bile verilmediğini hatırlatan avukat Ümit Özkan, hem aort yetmezliği hem nefrotik sendromu olan Esila’nın kemoterapi de gördüğünü açıkladı. Tahliye talebiyle dört kez yapılan başvuru “kaçacağı” gerekçesiyle reddedilmiş! Doktorunun, “hapis koşullarında kalması hayati risktir” raporuna rağmen…

Esila, 52 kişilik koğuşta yaşam mücadelesi veriyor. Bağışıklık sistemi bu kadar hassasken durumu kötüleşiyor.

Peki Esila, sabaha karşı evi basılarak tutuklanacak ne yaptı?

8 Nisan’da Kadıköy’deki etkinlikte “Diktatör Erdoğan” dövizini elinde tutmuş… Oysa “diktatör” sözünün ifade özgürlüğü kapsamına girdiği konusunda alınmış emsal kararlar var, yani tutuklanması tamamen keyfi.

Kaç genç hâlâ tutuklu?

19 Mart sonrasındaki protesto ve toplantılarda, keyfi gerekçelerle tutuklanan gençlerin büyük bölümü tahliye edilse de yargılamalar ve ev hapsi uygulamaları sürüyor.

Ancak halen onlarca öğrenci, nedendir bilinmez, hâlâ tutuklu!

Avukat Tuba Torun, İstanbul’da 30’a yakın, tüm Türkiye’de 60 kadar öğrencinin tutuklu olduğunu yazdı. (3 Mayıs)

Anne Baba Dayanışma Ağı’nda buluşan ailelerin verilerine göre, tutuklu genç sayısı İstanbul’da 23, Ankara’da 4, İzmir’de 5 ve Edirne’de 3.

Kısacası 19 Mart’tan bu yana kaç genç tutuklandı, kaçı serbest, onu bile tam bilemiyoruz! Neden birileri tutuklu, diğerleri tutuksuz yargılanıyor, onun da cevabı yok.

Nedenini hepimiz biliyoruz aslında:

Maksat gençler üzerinden toplumu ayrıştırmak, korkutmak, susturmak, sindirmek, ezmek…

Asya Gökalp’ın tutuklanma gerekçesiyse Devlet Bahçeli ve İstanbul’da kadına karşı şiddete yürüyenlerin gözaltına alınırken bozkurt işareti yapılan paylaşımının altına yazdığı yorumlar.

İkinci evre beyin kanseri teşhisi konan ve epilepsi hastası olan Asya, tutuklandıktan sonra ilaçları verilmediği için nöbet geçirip hastaneye kaldırıldı. Adli koğuşa konduğu için bazı mahkum ve cezaevi personeli tarafından sözlü tacize uğradığı da açıklandı.

Bu nasıl eziyet şekli, bu nasıl bir yargı sistemidir ki ağır hasta gencecik bir insanı hapse atmak yetmezmiş gibi sağlığı bile isteye tehlikeye atılır?

Dev Gen Z’den terör çıkarmak!

Hepimiz biliyoruz ki son dönemde tutuklanan gençlerin tamamının “asıl suçu” ifade özgürlüğü çerçevesinde itirazlarını yükseltmek. İzmir Sosyalistler Partisi (SOLDEP) üyesi Asya, tanınan bir LGBTİ aktivisti olduğu için daha önce de hedef gösterilmiş.

Nisan ayında gençlerden biri, Galatasaray Üniversiteli Bekir A. Peki suçlama ne? “Dev-Gen Z” pankartının fotoğrafını çekip paylaşmak! Espri olduğunu herkesin bildiği bu ifade, terör suçu muamelesi görüyor.

İşin gerçeği, yani Bekir’in içeride olmasının sebebi @acabacabasel15 hesabının etkileşiminin yüksek olması.

Bu gençler, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı yapılmasın diye kurulan tuzaklarla dalga geçtikleri, kendilerini özgürce ifade etmek istedikleri ve Anayasal haklarını kullandıkları için hapiste.

CHP türlü saldırılarla, haksızlıklarla boğuşurken ve Türkiye’nin dört bir yanına koşarken bu gençlerin yanında durduğunu, unutmadığını sürekli tekrarlamalı: İsimlerini tek tek sayarak, suçlamaların abesliğine işaret ederek, hukuki ve dayanışmayı sürekli kılarak, ağır hasta tutsakların serbest kalması öncelik olmalı.

Anne Baba Dayanışma Ağı, “çocuklarımızı serbest bırakın” demek için 7 Mayıs Çarşamba saat 12.00’de Silivri Cezaevi önüne çağırıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
MEHVEŞ EVİN Arşivi