Ülkemizin gündeminde son haftanın sıcak konusu sokak köpekleri tartışmasıydı elbette. Binlerce canlının öldürülmesine sebep olabilecek bu tasarı yine son dönemde zaman zaman gördüğümüz "insanları aşırı tartıştıracak bir fikir ortaya at - tartışsınlar - en son sayın Cumhurbaşkanı tarafından olmaz öyle şey denilerek iptal et" döngülerinden biri olacak diye umuyorum. Yoksa sokak hayvanlarını cani gibi öldürmenin yolunu açacak bir kanuna kimsenin cidden taraf olduğunu zannetmiyorum. Umarım öyledir diyeyim.

Neyse bu güzel pazar günü nihayet o meşhur futbol ligimizi bitiriyoruz, kim şampiyonluğa ulaşacak bir kaç saat içinde belli olacak. Ben eskiden futbolla ilgilenirdim ve o zaman tuttuğum takım Galatasaray. Ancak geçtiğimiz 10 yıl içerisinde bir noktada, özellikle de Gezi olaylarında bütün taraftarlar bir araya geldikten sonra, 1453 Kartallar ile başlayan bir futbola siyasi müdahale sürecini gördükten sonra zaman içerisinde futbolla pek bir alakam kalmadı. Evet sorarsanız futbolda hala Galatasaray sempatizanıyım sayılır ucundan ama benim esas taraftarı olduğum takım Efes Pilsen. Neyse, bunu şu nedenle söylüyorum, bugün kim şampiyonluğa ulaşırsa ulaşsın, lütfen bugün bir Gezi zamanını, İstanbul United dediğimiz günleri aklınızdan geçirin. Tüm taraftarları bu kadar birbirine düşman hale getirmek için çaba harcayanları amaçlarına ulaştırmayın. Saçma sapan lümpen hareketler yapan kulüp yöneticilerinin gazına gelmeyin. Futbol asla sadece futbol değil, hele şu ara daha da değil, duygularınızı manipüle etmek isteyenlerin elinde maalesef tehlikeli bir cihaza dönüştü. Bunu aklınızdan hiç çıkarmayın. Gerçekten eski iş arkadaşlarım var mesela, sosyal medyada sürekli işsiz güçsüz adamlar gibi yok Fetöcü Galatasaray şöyle yaptı, yok Şikeci Fener böyle yaptı diye oraya buraya sataşıp duruyorlar, yahu bu adamlar Türkiye'nin en büyük ilk beş firmasından birinde müdür direktör falan olmuş, uluslararası kariyerlere sahip adamlar, kendi şirketleri olan kariyerleri başarılarla dolu insanlar bazıları, utanıyorum o halleri görünce. Lütfen bu manipülasyona gelmeyin.

Neyse ben yine ülkece maç izleneceği öngörüsüne dayanarak, maç yanında yenecek bir yancı ihtiyacına yöneleyim bugün. Guacamole, dünyadaki en meşhur cips eşlikçisi olabilir. Böyle günlerde lezzetli ve tazeleyen bir lezzet maçta tercih ederseniz içeceğiniz bira veya rakıyla güzel eşleşecektir. Avokadonun faydaları da işin bir diğer güzel yanı.

Malzemeler 4 kişilik

-3 adet olgunlaşmış avokado

-Bir paket taze kişniş (veya pazarda bulursanız yarım demet)

-Bir adet lime veya limon

-Bir adet küçük boy kırmızı soğan

-Bir adet chilli biber (çok acı isterseniz daha fazla)

-Tuz, karabiber

Önce soğanı ince küpler halinde doğrayın. Kişnişin sadece saplarını ve chilli biberleri de ince kıyın. Daha sonra bu üç malzemeyi bir kesme tahtasında bir araya getirip üzerine bir tutam tuz ekleyip, bıçağın yan yüzeyiyle ara sıra ezerek hep birlikte iyice incelene kadar kıymaya devam ediyorum. Adeta bir macun kıvamına gelmesini istiyorum. Bunu bir mutfak robotuyla da yapabilirsiniz bu arada.

Daha sonra avokadoları ortadan kesin, çekirdeklerini atın, içlerini çıkarıp büyük bir kaba alın. Acılı soğanlı macunu, lime suyunu da ekleyip, bir patates ezici veya çatal kullanarak avokadoları eziyorum, burada kişisel zevkinize göre ince ya da kalın yapabilirsiniz. En son olarak kalan kişniş yapraklarını da kabaca doğrayıp her şeyi güzelce karıştırın.

Guacomole özellikle baharatsız mısır cipsleri ve birayla harika gider. Ayrıca marketten aldığınız tortilla ekmeklerini küçük üçgen parçalar halinde kesip kızgın yağda kızartarak tortilla cipsi yapabilir ve onu da yanında tüketebilirsiniz. Ayrıca daha ileri bir şey denemek isteyenleriniz için hamburger içerisinde de çok şahane sonuç verdiğini söyleyebilirim.

Keyifli bir hafta dilerim.