E ne yapabilirim ki? Memleketin çivisi komple çıktı. Parçalar adeta boşlukta sallanıyor. En son Merkez Bankası başkanı "görevden affını" istirham etti, pazartesi kim bilir nasıl bir piyasaya uyanacağız, belirsiz. Mazotun benzinin fiyatları aldı başını gitti. Daha belediye seçimlerine de 2 aydan fazla varken durum bu. Sonrasında ne olacak tamamen muamma.

Onun haricinde bu hafta 6 Şubat depremlerinin birinci yıl dönümü. Ülkemiz tarihinin en korkunç faciasının üzerinden bir yıl geçti bile. O günler bölge dışında yaşayanlar için çok uzak gibi geliyor olabilir, ancak maalesef bölgede hayatını sürdürmeye çalışan insanlar için hiç bir şey uzakta değil. Bu hafta canım arkadaşım Duygu Demirdağ'ın bölgede kendi kendine yaptığı belgesel yayına girecek, mutlaka izleyin derim. Orada yaşananlar, hala verilen mücadeleler, hayatın normalmiş gibi bir şeye dönüşmesi için daha yıllar var. Hatay'da yok olan mahalleler var. Daha bu hafta Ak Parti İBB Başkan Adayı Murat Kurum depremde 130 bin can kaybı yaşandığını ağzından kaçırır gibi oldu, sonra bu rakamın Türkiye Cumhuriyeti tarihinde depremlerde kaybedilen can sayısı olduğu söylendi ama o rakam da resmi rakamlarla örtüşmüyor. Bölgede yardıma ihtiyaç yıllarca sürecek gibi görünüyor. Gerçekten şu ekonomik ortamda imkanı olan herkesin elinden geldiğince yardımda bulunmaya devam etmesi gerekiyor.

Pişi demiştik. Neden peki? Birincisi ucuz ve lezzetli bir yiyecek. İkincisi bu hafta gittiğimiz bir yerde oğlum bayılarak yedi ve yapmayı öğrenmek durumundayım. Bunun da yolu en iyi tarifi araştırıp burada sizlerle paylaşmak oluyor benim için. Yazdığım tariflerin büyük bölümü zaten oğlumun sevdiği yemeklerin tariflerinden oluşuyor. Bir gün bunları toplayıp bir kitap haline getirecek olsam adı herhalde "Oğlumun sevdiği yemekler" gibi bir şey olur. Ona sağlıklı yemekler yedireyim diye attığım taklaların bir özeti olur.

Pişi tarifi diye aradığınızda tariflerin %90'ı asla yağ çekmeyen, yağ çekmesi imkansız, bu pişiye yağ çektiren aşağılık bir serseridir minvalinde başlıklara sahip. Demek ki pişi çok yağ çekebilen bir ürün. Onun da çözümü elbette var, biraz daha yüksek sıcaklığa gelene kadar pişirmeye başlamamak en önemlisi, bir de hamura eğer bir tatlı kaşığı sirke koyarsanız hem daha gevrek bir dış kabuk elde edersiniz, hem de daha az yağlı olur (sirke yağı dengeler, az miktarda da olsa faydası olacaktır).

Neyse ben öyle yağ çekme iddiasında bulunmayacağım, pişi tarifimize geçelim, deneyip beğenirseniz kişisel instagram hesabıma bir fotoğraf atarsanız sevinirim.

Malzemeler:

-1 su bardağı ılık su
-1 yemek kaşığı kuru maya
-1 tatlı kaşığı şeker
-Yaklaşık 3 su bardağı un
-1/2 tatlı kaşığı tuz
-1 tatlı kaşığı sirke

Bir karıştırma kabına ılık su (35-37 derece civarında olmalı, bu sıcaklıklar nayanın en verimli çalıştığı sıcaklıktır, 50-60 derece civarında maya ölür, soğukta da yavaş çalışır, hızlı kabarsın istiyorsanız suyunuzun sıcaklığı 35-37 derece aralığında en iyi sonucu alırsınız), şeker ve kuru mayanın tamamını ilave edip karıştırın. Beş dakika mayanın köpürmesi için bekleyin. Maya köpürmezse bir sıkıntı var demektir, yenileyin. Köpürdükten sonra önce 2 su bardağı kadar un ekleyin, tuzu da yine bu aşamada kaba ilave edin.

Bu işleri stand mikseriniz varsa onla da yapabilirsiniz elbette. Unu ve tuzu ekledikten sonra sirkeyi de işe dahil edip bir spatula veya mikserle yavaş yavaş karıştırmaya başlayın. Eğer hamur çok yapışkansa, ufak ufak un ekleyerek yoğurmaya devam edin. Elimize hafifçe yapışan ama parça parça da kalmayan yumuşak bir hamur yapmak istiyoruz.

Hamuru en az 10 dakika yoğurun. Sonrasında bir kaba alın, üzerini bir streç filmle (otellerdeki gibi boneler de çok işe yarar) kapatıp hamur iki katına kabarana kadar yaklaşık bir saat bekletin.

Hamur kabarınca çok hafif unladığınız bir tezgaha alın ve yaklaşık ceviz büyüklüğünde parçalar kesin. Parçaları elinizle olabildiğince ince disklet halinde açın. İsteğe bağlı ortalarına parmaklarınızla bir delik açın ve tavada ısınmış durumdaki kızartmalık yağınıza tavayı çok kalabalıklaştırmadan pişilerinizi pişirmeye başlayın. Altın sarısı kahverengi bir renk alana kadar iki tarafını da pişirin.

Altına kağıt havlu serdiğiniz bir tabağa pişilerinizi kızartın. Ben en çok daha hala ılıkken peynirle yemeyi seviyorum. Sizin tercihiniz nasıl olurdu?

Keyifli bir pazar günü dilerim.