Toprağa gömülü silahlardan, köydeki lüks marka araçlardan, ailenin Hizbullah ile bağlantılı olduğundan tutun da Illuminati'ye kadar her şey yazıldı, söylendi.

8 yaşında katledilen Narin Güran’ın cinayetinin “anatomisi“ yapılırken duyduk bunları.

Gerek sosyal medyadaki, gerekse yazılı ve görsel medyadaki "habercilik yarışı", "tık alma telaşı", "reyting kaygısı"nın yarattığı bilgi kirliliğinin içinde boğulduk.

Öyle bir manzara çizildi ki bir noktada "Nedir bu Tavşantepe Köyü'nün sırrı?" diye sormaya başladık.

Bütün köy küçük Narin’i kurban mı etmişti? Köyün zenginliği nereden geliyordu? Güran ailesini kim koruyordu? Hizbullah’ın cinayetle ilgisi neydi? Topraktan çıkarıldığı iddia edilen silahlar kime aitti? Tavşantepe gerçekten bir "Dehşet Köyü" müydü?

Sahi neydi Tavşantepe Köyü'nün sırrı?

Tavşantepe Diyarbakır'ın merkez ilçelerinden Bağlar'a bağlı olan bir köy. Yaklaşık 90 haneli, 445 nüfuslu.

Diyarbakır-Mardin yolunda Karacadağ eteklerinde kent merkezine çok yakın. Arabayla 10-12 dakikalık bir mesafede. Anayoldan bir bir buçuk kilometre içeride.

Göksu Barajı'ndan sonra kuru tarımdan sulu tarıma geçilen köyde mısır, ayçiçeği, pamuk ekimi arttı.

Ve son 20 yılda ekonomik düzeyi oldukça yükseldi, zenginleşti. Binlerce dönüm sulu araziye sahip.

Köy merkez sağ siyasete yakın bir profil çiziyor.

Güran ailesi güçlü ve zengin. Ailenin Urfa’da bir, Diyarbakır’da iki lüks otomobil galerisi var.

Köy her ne kadar hem son yerel seçimlerde hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AKP’ye oy verse de Ensarioğlu ailesiyle başka bir "yakınlığı" bulunuyor.

AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, bu yakınlığı şöyle anlatmıştı:

"Aileyle benim 40 yıllık dostluğum var. Ailenin hemen hemen tüm bireylerini tanırız. Ailenin Hizbullahçı olduğunu söyleyenler de var ancak aile Refah Partisi geleneğinden gelen bir aile. Geçmişte ben Doğru Yol Partisi il başkanlığı yaptığım dönemde benim yönetimimde de yer almış amcaları da var. İYİ Parti ve AK Parti'de yer almış aile üyeleri de var. Şu an AK Parti ilçe yönetiminde olan bir yeğenleri de var. Merkez sağa yakın bir aile."

Evet, Ensarioğlu ailesiyle "özel bir bağı" göze batıyor Güran ailesinin hakim olduğu köyün.

14 Mayıs 2023 genel seçimlerinde Galip Ensarioğlu AKP’den Diyarbakır milletvekili adayı iken kuzeni Vejdin Ensarioğlu da İYİ Parti’nin ilk sıra adayıydı. (Vejdin Ensarioğlu, Salim Ensarioğlu’nun oğlu. Babası da İYİ Parti İstanbul adayı olarak seçime girdi ve seçildi. Ancak daha sonra partisinden istifa etti.)

Gerçi Vejdin Ensarioğlu milletvekili seçilemedi ama Tavşantepe Köyü o seçimlerde oyunun büyük çoğunluğunu Vejdin Ensarioğlu’ndan yana kullandı. AKP ise ikinci parti oldu.

Son yerel seçimlerde ise AKP’nin birinci parti çıktığı köyden HÜDA-PAR’a da DEM’e de YRP’ye de Saadet’e oy çıktı.

Bu manzara köyün siyasi profilini ortaya koymaya yeterli sanırım; muhafazakar, sağ seçmen.

Peki ya Hizbullah’a yakınlık.

Bölgede Hizbullah çok etkin. Diyarbakır’da son zamanlarda farklı etkinlik ve mekanları hedef alan saldırılar da bunun kanıtı.

Son genel seçimlerde Cumhur İttifakı’na dahil edilen HÜDA-PAR’ı "devlet aklı" ile açıklayan eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sözlerini anımsayalım:

"Bunu göreceksiniz Tayyip Erdoğan'ın attığı HÜDA PAR adımı Türkiye'nin 20-30 yıl içerisinde Doğu ve Güneydoğu'da muhafazakar politika açısından yalnız kalan, kendi kodlarına dönmeye çalışan AK Parti ve Tayyip Erdoğan bu dönemin en büyük akıllarından bir tanesi olduğu. Bu çok güçlü bir sosyolojik adımdır ve büyük bir devlet aklıdır."

İşte bu "devlet aklı"nın etkilerini ne yazık ki Diyarbakır’da yaşam biçimini hedef alan saldırılarda görüyoruz.

Gelelim Tavşantepe Köyü’ne.

Tavşantepe’de belirgin bir Hizbullah profili çizilmiyor. Bunun iki nedenine dikkat çekiliyor.

Birincisi Tavşantepe‘nin kent merkezine çok yakın olması, dolayısıyla kentle ilişkisinin fazla olması. Yani kırkent yaşamı sürmesi.

İkincisi ise gelir düzeyinin yüksek olması.

Bölgeyi yakından tanıyan siyasiler, Hizbullah’ın özellikle Tavşantepe’den sonraki köylerde etkinliğini ve gücünü arttırdığına dikkat çekiyor. Öyle ki bu köylerde HÜDA-PAR’ın bölge ortalamasının çok üstünde oy aldığı ve birinci parti olduğu belirtiliyor.

Bu belki başka bir yazının konusu. Biz yine dönelim Tavşantepe’ye…

Ortada toprağa gömülü olduğu iddia edilen silahlar da yok; yani en azından Tavşantepe’de yok. Baba Güran‘ın evinde bulunduğu iddia edilen kalaşnikof mermileri için de henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Ortada Güran ailesinin iddia ettiği gibi "aileyi karalamaya çalışan dış güçler ve onların yerli uzantıları" da yok.

Ortada bir çocuğun katli var.

Ve bu cinayeti bildiği, duyduğu, belki de gördüğü halde sessiz kaldığı için "töhmet" altında kalan bir köy var.

Evet ortada bir siyaset ilişkisi var. O siyaset ilişkisi katili ya da katilleri korumaya yeter mi göreceğiz?

Ama ne olursa olsun bu cinayeti siyasetin dışında tutamayız.

Tıpkı Narin’den önce katledilen tüm çocuklar ve kadınlarda olduğu gibi.

Kadın ve çocuk cinayetleri politiktir. Kadına ve çocuğa yönelik şiddet, taciz ve tecavüz politiktir.

Narin gibi katledilen çocukların, kadınların katillerini burada da aramak gerekmiyor mu?

İşte Tavşantepe’nin sırrı da burada yatıyor.