
AYŞE YILDIRIM
‘Bütün avukatları öldürelim‘
Tutuklu Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanan avukatı Mehmet Pehlivan'ın avukatı Hasan Fehmi Demir, mahkemede yaptığı savunmada, Shakespeare'in bir oyununda geçen replikten örnek veriyordu:
"Shakespeare'in bir oyununda geçtiği gibi; oyunda diktatör sorar: Bu ülkeyi nasıl yöneteceğiz? Danışmanı yanıtlar: Bütün avukatları öldürelim…
17. yüzyıldan beri iktidarların savunmaya bakışı çok da değişmemiştir."
Demokrasiden sapan iktidarların önündeki en büyük engeldir hukuk ve hukuk savunucuları.
Yok edilmeleri gerekir; kimi zaman öldürülerek…
Tıpkı Vedat Aydın, Yusuf Ekinci, Metin Can ve Tahir Elçi gibi…
Kimi zaman da zindanlara atılarak…
Onlar iktidarların beğenmediği avukatlardır.
Davalarla boğulmaya çalışılırlar, yargılanırlar, hapse atılırlar.
Suçlama kolay nasıl olsa; ‘örgüt üyeliği‘, ‘örgüt propagandası‘... Birkaç gizli tanık da eklendi mi dosyaya, tamamdır...
Örneği de çok ne yazık ki...
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) davası mesela.
2013 yılında aralarında ÇHD Onursal Başkanı Selçuk Kozağaçlı'nın da olduğu ÇHD üyesi ve yöneticisi avukatlara yönelik soruşturma, yargılama ve tutuklamalar.
Basın açıklamasına katılmaları, cenaze törenine katılmaları ve müvekkilleriyle görüşmeleri yani mesleki faaliyetleri suç sayıldı avukatların.
Soma davasının avukatlığını yapan Selçuk Kozağaçlı'nın facia sonrası Soma'ya gitmesi bile "mağdurları direnişe yönlendirdiği" gerekçesiyle suç sayıldı.
Savunmanlıklarını Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının üstlendiği Berkin Elvan, Dilek Doğan, Hasan Ferit Gedik, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça davaları da avukatlara yönelik suçlama konusu yapıldı.
Adil yargılama hakkı için ölüm orucuna başlayan avukat Ebru Timtik bu uğurda yaşamını yitirdi.
Avukat Levent Pişkin; 14 Kasım 2016'da sabaha karşı evine düzenlenen baskınla gözaltına alındı. Suçlama; örgüt üyeliği ve örgüt propagandası.
Suçlama gerekçesi, avukatlık kimliğini kullanarak eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile cezaevinde görüşmesiydi.
Avukat Can Atalay...
2014 yılında 301 madencinin ölümüyle sonuçlanan Soma faciası davasının, Ermenek maden kazasının avukatlığını yaptı. 2016 yılında 11 çocuğun öldüğü Adana öğrenci yurdu yangınında mağdur ailelerinin avukatlığını, 2018 yılında yaşanan Çorlu tren kazasında hayatını yitirenlerin yakınlarının avukatlığını yaptı. Bunlar gibi onlarca davada mağdurların yanında yer aldığı Atalay..
Gezi Parkı’nı da unutmamak gerekir. Gezi Parkı'nda ağaçların kesilmesine karşı kuruluna Taksim Dayanışması'nın avukatlığını da yaptı.
İktidarın beğenmediği avukatlardandı yani. Ve Gezi Davası'na sanık olarak dahil edildi. 25 Nisan 2022'de "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasıyla yargılandığı davada 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Milletvekili seçildi. Milletvekilliği düşürüldü. Anayasa Mahkemesi'nin milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğuna ilişkin kararı uygulanmadı.
Şimdi de İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ekrem İmamoğlu'nun avukatlarında sıra.
İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan, mart ayında gözaltına alınmış ve yurt dışı yasağıyla serbest bırakılmıştı.
Ardından Pehlivan'ın avukatı Yiğit Gökçehan Koçoğlu hakkında gözaltı kararı verilmişti. Koçoğlu, tutuklama istemiyle sevk edildiği hakimlikçe yurt dışı yasağı getirilerek adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılmıştı.
Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'un "yargılamayı etkilemeye teşebbüs" ve "soruşturmanın gizliliğini ihlal" suçlarından gözaltına alınan avukatları Serkan Günel ve Kazım Yiğit Akalın da yurt dışı çıkış yasağı getirilerek adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Avukat Mehmet Pehlivan önceki gün “örgüt üyesi olma“, “örgütün çözülmemesi için eylemler yapma“ gibi suçlamalarla tutuklandı.
Suçlama böyle ama suçlamaya gerekçe ise esasında mesleki faaliyetleri…
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, tutuklandıktan sonra Çorlu Cezaevi’ne sevk edilen Mehmet Pehlivan'ı ziyaret etti. Günaydın’ın Medyascope'tan Göksel Göksu'ya yaptığı açıklamadan öğreniyoruz ki savcılık aşamasında savcı doğrudan Pehlivan’a “Seni tutuklayacağız“ demiş.
Evet dedik ki iktidarın beğenmediği avukatlar var Türkiye’de.
Bu nedenle savunma hep susturulmak istendi.
Avukatlık faaliyetleri soruşturma konusu oldu, avukatlar gözaltına alındı, tutuklandı.
Ama susmadılar.
Nasıl sussunlar ki, yoksa Orta Çağ Filozofu St. Augustine’nin dediği gibi; “Uzaklaştırılınca adalet, krallıklar büyük soyguncu çetelerinden başka nedir?“