MEHMET ÇETİNGÜLEÇ

• Temmuz zammından önce emeklilere seyyanen en az 7 bin lira ödenmesini isteyen MHP lideri neden suskun?

• "Devlet Bey bir şey isteği zaman iktidarın 'hayır' demesi mümkün değil!"

Ancak...

Geçen Temmuz ayında emeklilere en az 7 bin lira seyyanen zam yapılmasını ve bunun kök maaşa yansıtılmasını isteyen MHP liderinin talebi hala karşılanmadı.

Tam tersine, emeklilerin büyük bölümüne "kök maaş" garabeti yüzünden zam yapılmadı üçte birlik kısmı ise yüzde 25'le geçiştirildi.

Oysa Devlet Bey, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmede de konuyu gündeme getirmişti. Aradan 6 ay geçtiği halde hiçbir gelişme olmadı, ama bu talebin yerel seçim öncesinde karşılanacağı yönünde genel bir algı oluştu.

Önümüzdeki hafta maaş zammı açıklanacak. Yıllardır göz ardı edilen, ekmek ve yumurta kuyruklarına mahkum edilmiş emeklilerin refahını gerçek anlamda artırmak için umut verici bir sinyal henüz alınmış değil.

Ne Devlet Bey'den ses çıkıyor, ne iktidardan.

Peki bu sessizliği hayra mı yormak lazım?

Kulislere yansıyan bilgi şöyle:

Devlet Bey'in talebi Mehmet Şimşek'e de iletilmiş, ama Maliye buna sıcak bakmamış. Şimşek yüksek zammın fiyat artışlarına yol açacağını ve bunun emekliye kötülük olacağını söylemiş.

Dengeli ve enflasyon hedefleriyle tutarlı bir zammın daha fazla yarar sağlayacağına dikkat çekmiş.

Ancak...

Genel olarak yüksek zamma karşı çıkmakla birlikte kök maaşı 8 bin 500 ve altında olanlar için özel bir düzenleme yapılmasına Maliye'den izin çıkmış.

Maliye Bakanı Şimşek başka bir dünyada yaşıyor anlaşılan.

Çünkü...

Emeklilerin artık "beslenme" sorunuyla karşı karşıya.

Hesap ortada.

Asgari ücrete yapılan yüzde 50'lik zam gıda maddelerinin fiyatlarına anında yansıtıldı.

Yani...

Emekliye yüzde 50 zam verseniz bile reel olarak yaşam kalitelerinde hiçbir şey değişmeyecek.

O yüzden, en düşük maaşın acilen 20 bin liranın üzerine çıkarılması gerekiyor.

Emeklinin son 21 yılda kaybettiği refah seviyesine ulaşabilmesi için en düşük maaşın çıkarılması gereken nokta 25 bin lira.

Yüzde 100'ün üzerinde bir zamma ihtiyaç var.

Bu abartılı bir talep değil.

Bağımsız hesaplayıcıların oluşturduğu ENAG'a göre 2023 yılı enflasyonu yüzde 127.

TÜİK'in açıkladığı yüzde 64.77'lik rakam kamuoyunda inandırıcı bulunmuyor.

Emekliler iyice yoksullaştığı için aldığı maaşla mutfak masrafını karşılamaya çalışıyor.

Son 1 yılda gıda harcamalarındaki artış oranı TÜİK'e göre bile yüzde 72.

Biz emekliye zam yüzde 37 mi olsun, yüzde 50 mi diye tartışıyoruz.

Türk İş 'in aralık ayında açıkladığı açlık sınırı 14 bin lira, yoksulluk sınırı 47 bin lirayı geçti.

Hala 7 bin 500 liralık aylığı 10 bin liraya çıkarma hesabı yapanların bu rakamlara bakıp vicdani muhasebeye yönelmesi gerekir.

Maliye tasarruf yoluyla enflasyonu düşürmek istiyor.

Haklı.

Tasarruf yapılmalı ama emekli maaşlarından tasarruf edilerek enflasyonu düşürmeye çalışmak en kolay yol.

Aynı zamanda en zalim yöntem.

Tasarrufu devlette yapacaksınız.

Daha önce söylemiştik bir kez daha hatırlatalım.

Bir devletin itibarının göstergesi emeklilerinin, çalışanların yaşam kalitesidir. Refahıdır.

Çin, Hindistan gibi ülkeler hızla gelişiyor ancak çalışanlara, emeklilere düşük maaş ödedikleri için dünya kamuoyunda itibarlı bir yerde ulaşamıyorlar.

Yaşlı insanları ekmek kuyruğunda saatlerce bekleterek itibar kazanılmaz.

Enflasyonu emekli maaşıyla düşürme sevdasından vazgeçilmezse, iktidar kendi ayağına kurşun sıkmış olacak.

Ayrıca...

Son 21 yılda emeklilerin aleyhine yapılan tüm düzenlemelerden vazgeçilmesi gerekir.

Aylık bağlama oranı yüzde 70'ten yüzde 35'e düşürüldü.

Beş yıl önce kök aylığı diye bir şey uyduruldu.

Bunun da ortadan kaldırılması lazım.

Seyyanen zam veriyorsunuz, sonra "kök aylığına zam yapılmamıştı" diye verdiğiniz parayı geri alıyorsunuz.

Böyle kandırmaca olmaz.

Emeklilerin kafasını da cüzdanını da daha fazla karıştırmayın.

El insaf artık...