Efendim öncelikle iflah olmaz bir basketbol takipçisi ve koyu bir Efes taraftarı olarak, Eurolegue finaline çok net bir galibiyetle çıkan Fenerbahçe Beko basketbol takımını kutlayarak ve finalde başarılar dileyerek başlayacağım bugünkü yazıma. Gerçekten bu sezon burada olmayı çok hak ettiler, umarım da kupayı bu gece ülkemize getirirler.

Ülkenin geri kalanı feci durumda olduğu için böyle haberler mutluluk verici oluyor haliyle. Örneğin Kartalkaya'da savcılığın ailelerin de hep vurguladığı olası kast ile 13 kişiye yönelik iddianamesi biraz içimize su serperken, Kültür ve Turizm bakanlığı personeli için bakanlığın soruşturma izni vermediği bir durumu nasıl açıklayabiliriz? İşi otel ve belediye üzerine yıkalım olsun bitsin demek bu, ama tüm sorumluların burada tek tek hesap vermesi gerekmez mi? Bakanlığın yargıya müdahale etme yetkisi olabilir mi? O zaman bakanlıkta çalışan herkes istediği gibi sorumsuz davranma özgürlüğüne mi sahiptir? Bunu mu anlamak gerek buradan?

Bu gerçekten çok yanlış bir yol, umarım en kısa zamanda ailelerin itirazlarına olumlu bir dönüş yapılacaktır. 78 canı kaybettiğimiz bir yangında, bazı insanlar daha ayrıcalıklı olarak yargılanmaktan kaçırılmamalıdır. Bu durum zaten yerlerde olan adalete güveni tamamen yok eder.

Bu hafta size ne yazsam diye düşünürken aklıma acaba internette ilk yazdığım tarif neydi diye geldi. 14 sene önce bir blog açıp orada ilk tarif olarak bir meyhane pilavı tarifi paylaşmışım. Sonrasında o blogda tarifler bir süre devam etti, 2014 sonu gibi Radikal'de ilk yazımı paylaştıktan bu yana da yüzlerce yazı yazdım. Bu kadar yemek tarifi paylaştıktan sonra hala yeni şeyler yazmak büyük bir mesele olabiliyor bazı sabahlar. Hatta fark etmeden, aynı tarifi bir kaç ay arayla yazdığım bile oldu geçmişte. Ama bu sefer sizle internette ilk yazdığım tarifi yeniden paylaşacağım. Bakalım nasıl bulacaksınız?

Malzemeler (3-4 kişilik):

• Bir büyük su bardağı iri taneli bulgur (İri taneli bulgurun lezzetini daha çok sevdiğim için onu tercih ediyorum.)

• 150 gram küçük kuşbaşı doğranmış kuzu eti (istemezseniz kullanmayabilirsiniz)

• 1 adet orta boy soğan

• 2-3 adet sivri biber

• 1-2 adet domates

• 2 yemek kaşığı domates salçası

• 1 tatlı kaşığı acı biber salçası (acı seviyorsanız)

• Yaklaşık 1 yemek kaşığı tereyağı

• Tuz, taze çekilmiş karabiber

Önce soğanı küçük küçük doğrayın. Ardından çok büyük olmayan bir çelik tencerede tereyağı ile birlikte orta ateşte 2-3 dakika kadar soğanı kavurun. Eğer meyhane pilavı yapıyorsanız, kullanacaksanız bu aşamada kuşbaşı doğranmış etleri de ekleyin ve yaklaşık 10 dakika kadar birlikte kavurun. Onun dışında tarifin devamı aynı.

Yarım parmak kalınlığında doğradığınız biberleri tencereye ilave edin, 2 dakika daha kavurun. Domatesleri rendeleyip ekleyin. (Rendelenmiş domates oldukça pratik oluyor, kabuk soyma derdi yok; sadece yıkayıp ikiye bölmeniz yeterli.) Domatesleri ekledikten sonra bir iki dakika içinde salçaları da tencereye alın ve iyice eriyene kadar karıştırın.

Daha önce yıkamış olduğunuz bulguru bu aşamada ekleyin. Damak tadınıza göre tuzunu da katın. Ardından, bulguru koyduğunuz bardakla ölçerek 1,5 bardak su ekleyin (varsa et ya da tavuk suyu kullanırsanız çok daha lezzetli olur). Güzelce karıştırdıktan sonra tencerenin kapağını kapatın.

Orta ile kısık arası bir ateşte, yaklaşık 15 dakika içinde suyunu tamamen çekmiş olacaktır. O zaman altını kapatın, bir kez güzelce karıştırın ve 10 dakika kadar demlenmeye bırakın.

Üzerine doğrayacağınız taze fesleğen yaprakları bu yemeğe çok yakışıyor, denk gelirse mutlaka bir deneyin derim.

Keyifli bir pazar günü dilerim.