CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklandığı Zafer Partisi’ni ziyareti sonrası kameralara konuşuyordu dün:

“Sağdan sola, aşağıdan yukarıya hangi siyasi parti olursa olsun, bu iktidar kime saldırıyorsa yanındayız, koluna giriyoruz, arkasında duruyoruz. Çünkü Türkiye’de muhalefet bir bütün olarak Türkiye’nin geleceğinin teminatıdır.“

Son günlerde başta CHP’liler olmak üzere muhalefet partilerinden sık duyuyoruz benzer dayanışma mesajlarını. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın tutuklanmasının ardından “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz“ diyordu mesela.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Ümit Özdağ’ın tutukluluğuna itiraz ederken “Gün birlik ve beraberlik günüdür. Ayrışmak değil, birleşmek kucaklaşmak günüdür“ diyordu mesela.

Zafer Partisi yetkilileri ekranlardan birlik ve dayanışmanın önemine işaret ediyordu.

Oysa Ümit Özdağ’ın tutuklandığı gün bir başka siyasi partiye yönelik büyük bir operasyon yapılıyordu Türkiye’de. Hem de yine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı bir soruşturma çerçevesinde.

İstanbul, İzmir, Ankara, Eskişehir, Yalova, Diyarbakır’da DEM Parti'nin bileşenlerinden Ezilenlerin Sosyalist Partisi yöneticilerinin, üyelerinin evlerine baskın yapılıyordu.

ESP Eş Genel Başkanı Hatice Deniz Aktaş, Sosyalist Kadın Meclisleri Genel Sözcüsü Tanya Kara, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu Eş Başkanı Berfin Polat'ın da aralarında olduğu 41 kişi gözaltına alınıyor ve İstanbul’a getiriliyordu.

O gün hiçbir CHP’liden ESP’ye yönelik bu soruşturmaya ve baskınlara dair bir cümle duyamadık.

Soruşturma dosyasına gizlilik kararı getirilmiş, gözaltındakilere yönelik 24 saat avukat görüşme kısıtlaması uygulanıyordu üstelik.

ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın kendilerini ziyaret ettiğini, birçok kurumun ise hem açıklamalarla hem de arayarak dayanışma mesajları ilettiğini söylüyordu.

Sosyalist gençler kendi kongrelerine katılmakla suçlanıyor

Dün Özgür Özel, Zafer Partisi’ni ziyaret ettiğinde ESP’liler emniyetteki işlemlerin ardından Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne getirilmişti.

Savcı, gözaltındakilerden ikisi adli kontrol şartıyla olmak üzere üç kişiyi serbest bırakırken 38 kişiyi ise tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etmişti.

Biri Eş Genel Başkan olmak üzere partililere yönelik suçlamaları ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni sosyal medya hesabından paylaştı:

“Gözaltına alınan sosyalistler, ESP’nin ‘Atılımı Yükseltelim, Özgürlüğü Kazanalım‘ şiarıyla örgütlediği 4. Olağan Kongresine katılmakla suçlanıyor.“

“Gözaltına alınan sosyalistler, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun ‘Tarihimize Yaslanıyor, Gençliğin Gücüyle Geliyoruz‘ şiarıyla örgütlediği 11. Genel Kurulu’na katılmakla suçlanıyor.

Şaka değil!

Sosyalist gençler kendi kongrelerine katılmakla suçlanıyorlar.

“Gözaltına alınan sosyalistler, Her ayın 20’sinde Kadıköy Halitağa’da 20 Temmuz 2015 tarihinde Suruç’ta gerçekleşen IŞİD katliamını protesto etmek ve katliamda yaşamını yitiren 33 düş yolcusunu anmakla suçlanıyor.“

“Gözaltına alınan sosyalistler, Hakkari Belediyesi’ne kayyum atanmasına karşı İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından Beyoğlu Şişhane Meydanı’nda başlatılan nöbet eylemine katılmakla suçlanıyor.“

“Gözaltına alınan sosyalistler, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özel’in gözaltına alınıp tutuklanması ve ardından görevden uzaklaştırılıp yerine İstanbul vali yardımcısı Can Aksoy’un kayyum olarak atanmasını protesto etmekle suçlanıyorlar.“

Gerçekten de şaka gibi; kendi kongrelerine, genel kurullarına katılmakla, kayyımlara karşı çıkmakla, IŞİD’in katlettiği gençleri anmakla suçlanıyor ESP’liler…

Dün Özgür Özel, Zafer Partisi’nin ziyaretinin ardından “sağdan sola, aşağıdan yukarıya hangi siyasi parti olursa olsun, bu iktidar kime saldırıyorsa yanındayız, koluna giriyoruz, arkasında duruyoruz“ derken ESP’liler mahkemenin vereceği kararı bekliyordu.

Gerçekçi olalım ve İYİ Parti’den ya da Zafer Partisi’nden ESP ile bir “dayanışma“ beklemeyelim.

Ama “en sağdan“ dayanışmayı bile başarıyla yürüten Özgür Özel’in CHP’sine ne demeli?

ESP’ye yönelik bu operasyonu ‘saldırı‘ olarak mı görmediler, yoksa ‘aşağı‘, ‘yukarı‘, ‘sağa‘ derken ‘sola‘ bakmayı mı unuttular?