Öyle ya…

Kim ödeyecek, kimden çıkacak?

Cumhurbaşkanı, köprü ve otoyollara 2023’te zam yapılmayacağını açıkladığında, Bakan Nurettin Nebati’ye dönerek, “Nureddin, para senden çıkmayacak, rahat ol” dedi. İzlemişsinizdir.

Beni aldı bir heyecan!

Bu kez başka bir kaynak bulmuş olabilirler mi?

Cengiz, Limak, Kolin, Kalyon, birlikte mi üstlenecekler?

@r“Bu da bizden olsun” mu diyecekler?

“Yok yok, Hazine” diyorlar.

Hangi Hazine?

El Dorado’nun som altın masasını mı buldular?

Yoksa Mallaca krallık başkentinin yağmalanmış servetini taşırken batan Flor Do Mar batığını mı? Tauss Marine’deki bilgilere göre en zengin batık bu. Portekizli kaptan Alfonso d’Albuquerque’nin gemisinde 60 ton altın, 200 sandık mücevher, yüzlerce sandık gümüş varmış.

***

Neyse şakasını bir yana bırakalım.

Elbette ki Hazine’den ödenecek. Hani şu vergilerimizle dolan Hazine’den.

Oturdum, bir hesaplama yapayım dedim.

Bu kez bizden kaç lira alacaklar?

Başım belaya girdi. Garantiler sözkonusu olduğunda hep girer zaten.

Benim dört işlem bilmememden değil elbette. Onu halledebiliyorum.

Hükümetimiz rakamları saklıyor!

Neyi neyle çarpacağımızı, neyi neyle toplayacağımızı bulamıyoruz.

Birini buluyoruz bir şekilde, diğeri yok ortada. Hükümetimiz söylemiyor.

Nerden ne bulursak yanyana getirip tablo çizmeye çalışıyoruz.

Hükümetimiz niye saklıyor ki rakamları?

Hikayesi uzundur. Memleketi 3 trilyon liradan fazla garanti yükü altına sokan bu projelerin sözleşmeleri, rakamları ilk zamanlar açıklanıyordu. Sonra sonra hükümetimiz demokrasiyi artırdıkça, demokrasimiz şahlandıkça saklamaya başladı rakamları. Artık bilmiyoruz. Soru önergesine bile cevap vermiyorlar.

CHP’li vekil sormuş: Ankara – Niğde otoyoluna kaç araç geçişi garantisi verdiniz?

Cevap verme zahmetine katlanmışlar ama cevap demeye getiriyor ki “Yol çok güzel, kaymak gibi. Bas gaza git!”

Dolayısıyla burada yapmaya çalıştığım hesaplama, yani bana, bize çıkan faturanın kaç lira olduğuna ilişkin hesaplama, vurgulayarak belirteyim ki tahminidir. Rakamlarını bir şekilde bildiğimiz projelerdeki veriler yürütülerek yapılmıştır. Geçiş ücretlerinin aslında kaç dolar (TL) olduğunu tam bilmiyoruz. Sözleşmelerdeki ücretler dolar – euro enflasyonuna göre yıldan yıla artırılması gerekiyor. Geçmiş enflasyon mu gelecek enflasyon mu? Ücretler ta başında yılda bir kez güncellenecekti. Sonra 6 ayda bir güncellemeye başladılar. Müteahhitler bastırdı, - biliyorsunuz, hiç kıramazlar- şimdi 3 ayda bir güncelleniyor bilgisi var. Prof. Dr. Uğur Emek de yazdı: “Her üç ayda bir kur artışlarına göre sözleşme ücretlerine zam yapılıyor.”

Zam yapılıyor ama o fiyat gişede uygulanmıyor.

Uygulansa Rahmi Koç’la Güler Sabancı’dan başka kimse geçemez.

Öyle böyle değil. Osmangazi’nin geçiş ücreti 974 lira olmalı sözleşmeye göre.

Ama 184,5 liraya geçiliyor.

Aradaki farkı Nurettin Nebati ödemiyor, biz ödüyoruz!

Zaten ödüyorduk. Geçtiğimiz yıllarda müteahhitlere ödemede dikkate alınan sözleşme fiyatları gişede uygulatılmadı. Çanakkale’yi hatırlayalım. “Sadece 200 liracık” ücret açıklandığında gerçek ücreti 285 liraydı. Avrasya Tüneli’nin gişeye yansıtılan zammı “sehven olmuş” denilerek uygulatılmadı. Osmangazi’nin ücretleri yıllardır düşük uygulatılıyor.

Şimdi bu uygulama seçim kapıyı çalınca bütün otoyol ve köprülere yayıldı.

Cumhurbaşkanı açıkladı: “2023’te bütün otoyol ve köprülerde zam yapılmayacak.”

Verilen araç sayısı hiçbir projede gerçekleşmiyor!

Dolayısıyla Hazine’den önce eksik geçişin parası ödeniyor… 15 milyon araç geçecek taahhüdü verilmiş, diyelim 7 – 8 milyon ancak geçiyor. Eksik geçişi ödüyorsunuz önce. Sonra dönüyorsunuz 15 milyon araç için emirle uygulattığınız indirim farkını ödüyorsunuz.

Benim yaptığım hesaplamaya göre, üç aşağı beş yukarı… Sadece hükümetin yaptırdığı indirim nedeniyle müteahhitlere 43 milyar lira ödenecek. Bazı projelerde geçiş ücretlerini enflasyona göre güncelleyemedim. Bir projenin garanti sayısını bulamadım. Dolayısıyla muhtemel indirim yükü 43 milyar liranın da üzerinde olmalıdır.

Şimdi…

Gelelim yüce gönüllü hükümetimizin bizden alıp müteahhitlere vereceği paradan kişi başına ne düştüğüne…

Geçin geçmeyin.

İsterseniz Kastamonu Azdavay’da daha bu sabah hayata gözlerinizi açın sizin, her bir yurttaşımızın payına sadece bu indirim için 506 lira borç düşüyor.

Bir diyeceğim yok. “Cebimizden kuruş çıkmayacak” diyerek, şimdi de “Nureddin bu senden çıkmayacak” diyerek sizi bu projelerle 3 trilyon liradan fazla borcun altına sokanlara inanabilirsiniz. Ama ben bu lafları duyduğumda doğrusu alnım terliyor. Payıma düşen o 506 liradan çok anlamaz sersemin teki yerine konulduğum hissinin yaralayıcığılından…

İşte tablosu: