Karar ilk defa Kısa Dalga'da... Tahkim Mahkemesi kararı teyit etti: Irak petrolünden kazanan şirketler, tazminatı ödeyen devlet

KEMAL GÖKTAŞ

Paris Merkezli Uluslararası Ticaret Odası Tahkim Merkezi’nin (Uluslararası Tahkim Mahkemesi) 13 Şubat 2023 tarihini taşıyan kararına göre Türkiye Irak’a 1.9 milyar dolar tazminat ödemeye mahkum edildi. Ancak Tahkim Mahkemesi, Türkiye’nin Irak’tan alacaklı olduğu yaklaşık 500 milyon doları bu tazminat düşünce tazminat miktarı 1.4 milyar dolar oldu. Yani aslında Türkiye’nin mahkum edildiği tazminat 1.4 milyar dolar değil, 1.9 milyar dolar. Tahkim Mahkemesi’nin işletilmesine hükmettiği faizle birlikte bu rakamın 3 milyar doları aşması bekleniyor.

Bakanlığın “30 milyar dolar istediler” argümanı

Karara göre Türkiye, Mayıs 2014 ile Eylül 2018 arasında IKYB yönetimine petrol satışı için yaklaşık 27 milyar ABD Doları ödedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın “Irak 30 milyar dolar istedi, sadece 1.4 milyar dolara hükmetti” açıklamasına rağmen Tahkim Mahkemesi’nin Türkiye’nin IKYB’ye ödediği 27 milyar doları düştükten sonra tazminatı hesapladığı da anlaşıldı. Tazminat ve faizlerle birlikte toplam tutarın 30 milyar doları aşması Bakanlığın bu açıklamasını da boşa düşürdü.

Irak, kararın icrası için harekete geçti

Irak’ın ABD’de bu kararın icrası için tenfiz (tanınma) talebiyle yargı yoluna gittiği de ortaya çıktı. Irak, kararın tenfizi için Washington DC Bölge Mahkemesi'ne başvurdu. Başvuruda Uluslararası Tahkim Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda hükmedilen tazminata ilişkin faizin hesaplamasının devam ettiği ve davanın buna göre ıslah edileceği (bedel doğrultusunda yenileneceği) de belirtildi.

Düşük fiyatlı petrole fahiş nakliye ücreti

Tahkim Mahkemesi, IKYB petrollerinin piyasa fiyatının altında satılmasının yanı sıra IKYB’ye yüksek nakliye masrafları ödettirilmesini de tazminat nedeni saydı.

Mahkeme kararında, “Davalı'nın 1.324.941.586 ABD Doları tutarındaki fazla ödenmiş nakliye ücretlerini Davacı'ya geri ödemekle yükümlü olduğuna karar vermiştir” denildi.

screenshot-2023-04-11-at-12-46-00.png

Türkiye anlaşmaları gizledi

Karar, ayrıca Türkiye’nin Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nin talebine rağmen IKYB ile petrol satışına ilişkin anlaşmaları gizlediğini ortaya koydu. Mahkeme kararında Türkiye’nin IKYB ile olan anlaşmaları sunmadığı için hesaplamaların anlaşma hükümlerine göre değil, beyanlara göre esas alındığı belirtildi.

Şirket kazandı, tazminatı devlet ödeyecek

Karar, Türkiye’nin IKYB petrolünü uluslararası piyasalara Irak ile yapılan anlaşmalara aykırı olarak sattığını teyit ediyor ancak daha da önemlisi bu satıştan Türkiye’nin değil bazı şirketlerin fayda sağladığını da ortaya koyuyor.

Karara göre Türkiye, bu davada 8 milyon doların üzerinde avukatlık ve uzman masrafı da yaptı.

screenshot-2023-04-11-at-14-30-20.pngIrak’ın iddiaları

Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nin kararına göre Irak hükümeti, Türkiye aleyhine açtığı davada Irak Kürdistan Bölgesi'nden (IKB) gelen ham petrolün Irak Petrol Bakanlığı'nın rızası olmaksızın Kerkük - Ceyhan boru hatları üzerinden akmasına izin verdiği için Türkiye’nin Irak-Türkiye Boru Hattı Anlaşmaları’nı ihlal ettiğini iddia etti.

Davacı Irak ayrıca, IKB petrolünün daha sonra kendi rızası olmaksızın boru hatları tesisleri kullanılarak Ceyhan'da depolandığını ve yüklendiğini savundu.

Irak bu gerekçelerle Mahkemeden, Türkiye’nin boru hatları üzerinden izinsiz olarak pompalanan ve yüklenen ham petrolün değeri olan 30 milyar 457 milyon 196 bin ABD Doları kendisine ödemesine karar vermesini talep etti.

Türkiye: Ticaret yaptık ama neden?


Türkiye ise savunmasında ham petrolün Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi tarafından boru hatları sistemi kullanılarak taşındığını, depolandığını ve yüklendiğini inkar etmedi, ancak Türkiye’nin yükümlülüklerini askıya aldığı veya Irak Petrol Bakanlığı'nın talimatları geçersiz olduğu için bu faaliyetlerin ITP Anlaşmalarının ihlali anlamına gelmediğini ileri sürdü. Türkiye, savunmalarına dayanak olarak şu hususları dile getirdi:

  • Irak’ın Türkiye’ye boru hatlarını kapatması talimatı verme yetkisi yoktur.
  • Irak’ın talimatları kötü niyetli, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ve Petrol Boru Hatları Anlaşmaları’nın amacına aykırıdır.
  • Irak Federal Hükümeti, petrolün Irak'taki Boru Hattına girmesine izin vermiştir.
  • Türkiye’nin uluslararası hukuk uyarınca soykırımı önlemede IKBY'ye yardım etme yükümlülüğü bulunmaktadır.

Türkiye, petrolün IKBY tarafından satıldığı ve petrol için yaklaşık 27,1 milyar ABD Doları aldığını da vurgulayarak Türkiye'nin petrol satışından elde edilen geliri elinde tutmadığını vurguladı.

IKBY tarafından zaten alınmış olan ham petrol satışından elde edilen gelirin Irak'a ödenmesinin çifte kazanç anlamına geleceğini ileri süren Türkiye, bunun Irak'ın haksız zenginleşmesine yol açacağını savundu.

Irak’ın ister IKBY petrol satışından elde edilen geliri doğrudan alsın, ister bu geliri Irak federal bütçesi altında IKBY bütçe ödeneğinin bir parçası olarak saysın, mali açıdan aynı konumda olduğunu belirten Türkiye şu argümanları ileri sürdü:

“Irak ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin her ikisinin de Irak'ın kurucu birimleri olduğu düşünüldüğünde, Irak’ın bu tek satış için iki kez ödeme alması mümkün değildir.

Devletler, iki kez ödeme talep etmek için kendi aralarındaki yetki ve güç paylaşımına veya iç düzenlemelerine dayanamazlar."

screenshot-2023-04-11-at-14-30-40.pngIrak fiyat farkını talep etti

Irak hükümeti, Irak Petrol Bakanlığı'nın aynı petrol için elde edeceği fiyatla karşılaştırıldığında, IKBY'nin petrolünü indirimli bir fiyattan sattığını ileri sürerek fiyat farkını talep etti.

Irak, IKBY'nin ön ödeme sistemiyle çalışmasının tipik olarak bir indirime yol açtığını kaydederek ayrıca petrolü genellikle petrol tüccarlarına satması ve bu tüccarların da petrolü belli bir marjla satmasının düşük fiyata neden olduğunu ileri sürdü.

Türkiye ise IKBY'nin petrolü indirimli sattığı iddiasını reddererek IKBY'nin petrolünü Irak’ın petrol için elde edebileceği fiyattan sattığını savundu.

Piyasa fiyatının altında petrol ticareti

Mahkeme ise her ne kadar elinde gerçek satış fiyatlarına veya ilgili dönemde uygulanmış olabilecek herhangi bir indirime ilişkin kanıt bulunmasa da IKBY'nin Mayıs 2014 ile Eylül 2018 arasında petrol satışlarından elde ettiği yaklaşık 27 milyar ABD Dolarının petrolün adil piyasa değeri tahmininden daha düşük olduğuna dikkat çekti.

​​Irak Devlet Petrol Pazarlama Şirketi (SOMO) ile Tüpraş arasında yapılan ve SOMO'nun ilgili dönemde petrol sattığı fiyatları gösteren sözleşmenin de IKBY'nin petrolünü SOMO'dan daha düşük bir fiyattan sattığını gösterdiği ifade edildi.

İndirimli fiyattan Türkiye faydalanmadı

Tahkim Mahkemesi kararında şöyle denildi:

“Bir yandan, Mahkeme, Davalı Türkiye'nin petrolü satmadığını veya IKBY'nin petrolünün satıldığı fiyatları kabul etmediğini anlamaktadır. Bu tek başına Kürdistan Bölgesel Yönetimi tarafından yapılmıştır.

Öte yandan, Türkiye petrolü yükleyerek satışı kolaylaştırmasaydı, Kürdistan Bölgesel Yönetimi petrolü satamazdı (ve muhtemelen satış anlaşmalarını müzakere edemezdi).

Türkiye indirimli fiyattan -en azından doğrudan- mali olarak faydalanmamıştır.”

Mahkemenin bu tespiti, indirimli fiyattan IKYB petrolünü alarak uluslararası piyasalara satan şirketlerin yararlandığını da ortaya koydu.

screenshot-2023-04-11-at-14-30-53.pngTürkiye avukatlar ve masraflar için 9 milyon dolardan fazla ödeme yaptı

Kararda ayrıca Türkiye’nin dava için yaptığı masrafların da bir dökümü yer aldı. Buna göre Türkiye davada toplam 8 milyon 942 bin ABD Doları ve 408 bin 852 Euro masraf, ücret ve gider talep etti. Türkiye’nin mahkemeye sunduğu harcama dökümü şöyle:

  • Avukatlık ücretleri: 5.400.000,00 ABD Doları
  • Uzman görüşleri: 912.187,47 ABD Doları ve 403.250,00 Avro
  • Mahkeme/ICC Masrafları: 914.090,26 ABD Doları ve 5.602,00 Avro
  • Maliyetler/giderler: 1.716.167,44 ABD Doları

Uluslararası Tahkim Mahmemesi, Türkiye’nin 21 Mayıs 2014 tarihinden bu yana Irak Petrol Bakanlığı tarafından verilen talimatlara aykırı olarak Ceyhan'da Irak petrolünü yükleyerek Petrol Boru Hatları Antlaşmaları’na ilişkin 1976 Protokolü'nü ihlal ettiğini belirtti.

Kararda ayrıca Türkiye’nin Ocak ve Mart 2014 tarihleri arasında Iraklı personelin Ceyhan liman tesisindeki Irak ofisine erişimine izin vermeyerek yine anlaşma yükümlülüklerine aykırı davrandığını hükme bağladı.

Türkiye’ye talimatlar

Mahkeme ayrıca, karar tarihi itibariyle Ceyhan'daki depolama tanklarında bulunan tüm petrolün anlaşmaların gerektirdiği şekilde Irak Petrol Bakanlığı'nın talimatlarına uygun olarak Türkiye tarafından yüklenmesine karar verdi.

Türkiye’nin bu ihlaller nedeniyle Irak’a derhal 1 milyar 997 milyon 976 bin 23 ABD Doları tutarında tazminat ödemekle yükümlü olduğuna karar veren Tahkim Mahkemesi, bu miktardan Türkiye’nin anlaşmalar uyarınca Irak’tan alacaklı olduğu miktarların düşürülmesine hükmetti.

Mahkeme, alacaklar mahsup edildikten sonra, Türkiye’yi Irak’a ‘derhal’ 1 milyar 471 milyon 390 bin 486 ABD doları ödemeye mahkûm etti.

Mahkeme ayrıca karar tarihinden itibaren tam olarak ödeninceye kadar yıllık ortalama ABD doları cinsinden Türk tahvil faizi üzerinden faiz ödemesine hükmetti.

Mahkeme, 1 milyon 810 bin ABD Doları tutarındaki tahkim masraflarını ise eşit olarak tarafların ödemesine karar verdi.

Berat Albayrak, Çalık Grubu ve Powertrans şirketi

Tahkim Mahkemesi'nin kararı eski bakan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak'ın petrol ticaretindeki rolünü bir kez daha gündeme getirdi.

Mahkemenin özellikle petrol ticaretinden Türkiye devletinin doğrudan bir kazanç elde etmediğini belirtmesi de Türkiye'nin devlet olarak ödemek zorunda kalacağı tazminatın doğmasına neden olan usulsüzlüklerin petrol ticaretini yapan şirketlere kazanç sağladığını ortaya koydu.

Gazeteci Tolga Tanış, “Potus ve Beyefendi” kitabının Kürt petrolü bölümünde yerinde yaptığı incelemeler ve belgelerle, Çalık Grubu’na ait olduğunu öne sürdüğü Powertrans şirketinin hükümetten aldığı imtiyazla Kürt bölgesindeki petrolü taşıma işini haberleştirmişti.

Powertrans şirketinin kuruluş zamanlaması ve ortaklarının Singapur ile off shore British Virgin İsland’da kurulan şirketlerde gösterilmesinin izini süren Tanış, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı, dönemin Çalık Holding CEO’su Berat Albayrak’ın ilişkiler zincirine yer vererek bazı iddialarda bulunmuştu.

Kitapla ilgili olarak hem dönemin başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem de Berat Albayrak Tanış hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

Soruşturma sonunda savcılık Tanış hakkında dava açılmasına gerek olmadığına (kovuşturmaya yer olmadığı) karar vermiş, Tanış ise "Savcı, hem Erdoğan'ın hem de sonra damadı Berat Albayrak'ın hakkımda yaptıkları şikayetler için kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiş. Karar kitapta ortaya koyduğum, özellikle karanlık petrol ticaretine yönelik bilgi ve belgelerin de doğruluğunu teyit ediyor ama... Mahkeme olmayacağı için üzüldüm" ifadelerini kullanmıştı. (Kısa Dalga)

Önceki ve Sonraki Yazılar
KEMAL GÖKTAŞ Arşivi
SON YAZILAR