MEHMET ÇETİNGÜLEÇ
Mevduat haram, borsa helal
Borsaya son 3 yıldır akın var.
Uzun yıllar 600-800 bin arasında seyreden yatırımcı sayısı 2021 yılında 2 milyon 190 bine ulaşarak rekor kırdı.
2022, 2023 ve 2024 yıllarında ise tam anlamıyla "büyük patlama" gerçekleşti.
Cuma günü itibariyle borsadaki pay senedi sahibi sayısı 8 milyon 309 bin.
Piyasadaki hisselerin değeri 13 trilyon 560 milyar liraya ulaştı.
Peki ne oldu da her 10 vatandaştan 1'i borsadan hisse aldı?
XXX
Halka arzların hisse senedine yönelişte payı büyük.
Başlangıçta talep toplanıyor ve kişi başına sınırlı sayıda hisse veriliyor.
İşte bu sınırı aşabilmek için yüz binlerce -gerçek olmayan- hesap oluşturuldu.
Bir kişi tüm sülalesinin nüfus kaydını kullanarak hisse senedi alabildi.
Böylece borsada bir ivmelenme oldu.
Halka arzların başlangıcında 10 gün boyunca tavan yapan borsa, küçük yatırımcıları "kumar" gibi zehirleyip, büyük bölümünü kalıcı hale getirdi.
Daha fazla kazanmak isteyenler daha çok para yatırıp batırdı, şimdi hissenin eski haline dönmesini bekliyor.
XXX
Önemli faktörlerden biri de yüksek enflasyon.
Parasının değerini düşük faizde, dövizde koruyamayanlar borsaya yöneldi.
İktidar da yatırımcıları adeta borsaya kanalize etti.
Orada "devlete yük olmadan" büyük paralar kazanmaya başladılar.
BİST 100 endeksi 3 binlerden 11 bine kadar yükseldi.
Bu da yatırımcı sayısında patlamaya yol açtı.
XXX
Enflasyonun değil, enflasyondan korunma aracı olan faizin "haram" olarak görüldüğü bir ülkede, borsadaki yatırımcı sayısı neden rekor üstüne rekor kırıyor?
En önemli etkenlerden biri de borsanın Diyanet tarafından "haram" olarak görülmemesi.
Geçen hafta "Alo 190"ı arayarak sohbet ettik.
"Elimizde para var, mevduata mı yatırsak, borsaya mı?" diye sorduk.
"Fetva hattındaki" hocaefendi, "faiz haramdır" diyerek mevduatın önünü peşinen kesti.
Borsaya gelince...
"Vize" verdi, ama belirli şartlar koşarak...
İşte Diyanet'in fetvası:
-"Şirketlerden hisse alınabilir ancak hisse aldığınız şirketin faaliyetine, bilançosuna bakmak lazım.
- "Eğer şirket faiz geliri elde ediyorsa, uygun değil. Faizle uğraşan bir iştigal alanındaysa hissesini almak caiz değil.
Ancak...
-"Şirket faiz meselesine hiç bulaşmadan ticaret yapıyor, alım satımdan gelir elde ediyorsa bu uygun. Bu tür şirketlerden hisse alınabilir."
XXX
Peki havayolu şirketlerine yatırım yapsak...
- "Eğer alkollü içki ikramı yapılıyor, alınıp satılıyor, ondan gelir elde ediliyorsa caiz değil..."
Beyaz eşya satan şirketlerden hisse alsak. Fabrikaya küçük ortak olsak....
- "Şirketin bilançosunu inceleyin. Faiz geliri elde etmiyor, sadece ticaret yaparak kazanç sağlıyorsa alabilirsiniz. Gelirinin içinde faiz ve benzeri şeyler olmayan, dinimizin yasakladığı ürünlerin ticaret yapmayan şirketlerin hissesini alabilirsiniz."
Başka ne alsak...
- "Gayrimenkul alabilirsiniz. Piyasada faize bulaşmadan iş yapan bir tüccara, güvendiğiniz bir insana paranızı verip ticaret yaparak karından pay alabilirsiniz..."
Altın veya döviz...
- "Dövize ve altına para yatırabilirsiniz. Helaldir..."
XXX
Bu ve benzeri fetvalar da "faizi haram gören" milyonlarca kişinin, borsaya girişinde etkili oluyor.
Dinen sakıncalı görülmeyen döviz, altın ve gayrimenkulde getiri sağlama potansiyelinin düştüğünü görenler borsaya yöneliyor...
XXX
Gelelim borsada işlem vergisine.
Şu anda borsada işlem gören hisse senetlerinden "kazanç" değil ama "işlem" vergisi alınmasını hedefleyen yasal düzenleme tamamen saçmalık.
Almak istedikleri on binde 1 veya daha düşük bir vergi.
Oysa...
Zaten hisse senedi alış ve satışlarında Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi kesiliyor.
Bunun üzerine yeni bir vergi getirmek "yolunacak kaz" aramaktan başka bir şey değil.
Sadece yatırımcıyı ürkütür ki, bunu başardı iktidar.
BİST 100 endeksi 11 binden 10 bin sınırına geriledi.
Vergi haberini önceden öğrenen yabancı yatırımcı 31 Mayıs'la biten haftada 528 milyon doların üzerinde hisse satıp çıktı.
İktidarın attığı taş ürküttüğü kurbağaya değmedi.
Allah akıl ve "işe yarar" fikir versin!