EVREN AYBARS

Bu hafta neyi konuşsak elimizde kalacak. Efendim, Meral hanımın mert siyasi cinayetleri var mesela, yahu bu hafta daha yeni Hrant Dink'i andık, üç gün sonra da Uğur Mumcu'yu anacağız, hangi siyasi cinayet hangi kriterlerle mert oluyor gerçekten çok merak ettim ben.

Bunun haricinde elbette haftanın önemli gündemi Alper Gezeravcı'nın uzay yolculuğu. İstikbal Göklerdedir sözüyle başlayan yolculuk maliyeti nedeniyle çok eleştiriliyor elbette, özellikle deprem bölgesinde hala bu kadar sıkıntı varken 55 Milyon $ buna harcanmalı mıydı sorusu oldukça haklı bir soru. Yine de bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ISS'e gitmesi benim için oldukça heyecan verici bir haber. Bu arada ISS'in tepenizden geçtiği zamanları takip etmek be onu görmek isterseniz hem iPhone hem android tabanlı telefonlarda ISS Tracker uygulamaları mevcut, ben yıllardır bir çok defa geçişleri izledim.

Bu yazıyı yazdığım saatlerde yine sosyal medyada Galata köprüsünde olduğunu düşündüğüm bir mekanın adisyon detayları dolaşıyor. Bir Adana kebap 900, bir tavuk şnitzel 750, bir "spegetti" (sisteme spagetti yazmayı bile becerememiş) 750 lira falan. Fiyatlar inanılmaz hale geldi, neye ne ödüyoruz gerçekten sinirlerim bozuluyor artık. Bir de bu mekanların sattıkları şeylerin ismini yanlış yazmasını da geçelim, ama markayı yanlış yazanları ne yapacağız a dostlar? Başka derdin mi kalmadı diyeceksiniz ama ben bu işe çok takıyorum kafayı. Adam kahve zinciri kuruyor, dünyanın parası yatıyor, markada yazan yazı hatalı. 1983'ten beri varolduğunu iddia eden yeni açılmış şarküteri, Gourme shop yazmış kapısına, hani İngilizce olsun daha havalı diyorsan bak bir nasıl yazılır o. Bu takıntı bende oğlum doğmaya yakınken gittiğim Bebe dè Marchè adındaki mağazada tavan yaptı, çünkü bütün aksanlarının yanlış olması bir yana, bebek pazarı denmeye çalışan mağaza ismi pazar bebesi anlamına geliyor idi. Gerçekten bir marka yaratmaya çalışan insanların bu marka nasıl yazılır diye doğru dürüst araştırmaması beni çok çok şaşırtıyor.

Hakikaten başka derdim yok gibi konuştum kendi kendime, ama bu bence önemli bir konu, madem bir iş yapıyoruz iyi yapalım, ama olamıyor işte.

Neyse, huysuz ihtiyara yeterince bağladık. Artık tarife geçelim. Geçen hafta size nasıl şahane bir börek tarifi vereceğimi yazmıştım. Onu da yazayım. Bu börek yine Yunan böreklerinden biraz esinleniyor, ben tavuklu olarak tarif vereceğim ama tavuğun yerine kavrulmuş kıyma ile de enfes oluyor. Hatta daha iki gün önce, geçen hafta size tarifini verdiğim fırında sebze kızartmadan kalanlarla kıyma karıştırarak yaptım, o da efsane oldu. Haydi başlayalım.

Malzemeler:

-4 adet yufka

-2 yemek kaşığı zeytinyağı

-2 adet pırasa

-1 adet kuru soğan

-1 adet kapya biber

-500 gram tavuk

-4 diş sarımsak

-1 su bardağı pilav veya haşlanmış pirinç

-tuz, taze çekilmiş karabiber

-1 yumurta

-1/2 çay bardağı süt

-1/2 çay bardağı yumurta

Tavukları haşlayın ve didikleyin. Ben önceden haşladığım tavukları kullanmak için bu böreği yapıyorum. Bir tavada zeytinyağı ile temizleyip ince dilimlediğiniz pırasa, soğan ve biberi sotelemeye başlayın. Soğan ve pırasalar renk almaya başlayınca ince dilimlediğiniz veya rendelediğiniz sarımsakları da ekleyin. İki dakika sonra didiklediğiniz tavukları da tavaya ilave edin. Ben biraz dolgu malzemesini artırmak için pilav da ekledim, bence çok şart değil ama böreği daha da kocaman hale getirmek isterseniz bence işe yarıyor. Her şey birbirine karışırken isterseniz biraz köri veya karışık kuru otlar kullanarak bu içe ekstra lezzet katabilirsiniz.

İçi hazırladıktan sonra biraz soğumasını bekleyebilirsiniz. Ardından, böreğin sosu için yumurta, süt ve zeytinyağını bir kapta karıştırın. Yuvarlak bir tepsiye bir kaşık zeytinyağı sürün. İlk yufkayı tepsiye yerleştirin. Kenarları dışarı sarkacak şekilde yerleştirmeniz gerekiyor.

İkinci yufkayı yırtarak parçalar oluşturup ilk yufkanın üzerine bir kat oluşturun, bu yufkaları sosunuzla biraz ıslatın. Üzerlerine tüm iç harcı güzelce yayın. Üçüncü yufkayı yine yırtarak bir kat oluşturun, yine sosla ıslatın. Son yufkayı da yine ilk yufka gibi serin, dışarıda kalan yufkaları kendinize doğru çevire çevire içe doğru toplayın ve böreğin kenarlarını oluşturun. Kalan sosu da böreğin üzerine ve kenarlarına dökün.

Böreğin üzerine, sadece üst kısıma gelecek şekilde dilim kesikleri atın ve önceden ısıtılmış 200 derece fırında üzeri ve altı kızarıp çıtır çıtır olana kadar 30 dakika civarı pişirin. Süre fırına göre değişir, o yüzden ara sıra mutlaka kontrol edin. Sıcak sıcak keyifle tüketin.

Güzel bir hafta dilerim.