AYŞE YILDIRIM
Ali Yerlikaya neden Camgöz'ü görmedi?
Süleyman Soylu’dan sonra İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturan Ali Yerlikaya muhalefet partileri dahil toplumun büyük bir bölümünün desteğini almıştı. Öyle ki Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı iken "Ülkesini seven herkes ona destek versin" diyordu. TBMM İçişleri Bakanlığı bütçe görüşmelerinde CHP İYİ Parti ve TİP'li vekiller "kamuoyu ve siyasiler arkanızda" diyerek destek veriyordu.
3 Haziran 2023’te bakanlık koltuğuna oturan Yerlikaya, görevine hızlı başlamıştı. Neredeyse her gün yeni bir organize suç örgütü, sanal para, dolandırıcılık, mali suç örgütleri ve uyuşturucu çetelerine yönelik bir operasyon haberi çıkıyordu.
Muhalefet ve kamuoyu hem bu haberlerden dolayı hem de Süleyman Soylu alerjisinden olacak ki Ali Yerlikaya’yı selefiyle kıyaslayarak “nezaketine“ bile vurgu yapıyordu.
Yerlikaya ise Soylu ile karşılaştırılmasına "Suçla mücadelede benden önceki 9 bakanın ve benden sonra gelecek bakanların duruşları aynı olacak. Herkesin bir yoğurt yeme tarzı var, benimki de bu" demekle yetiniyordu.
Peki Ali Yerlikaya suç ile mücadelede nasıl bir "yoğurt yiyiş" sergiledi?
Malum, Ali Yerlikaya İçişleri Bakanlığınca yapılan operasyonları sosyal medya hesabından paylaşmayı çok sever. Öyle ki bu paylaşımlar kendi partisinde bile "Bu durum, insanların zihninde Türkiye'nin bir mafya devletine dönüştüğü algısını oluşturuyor. Bu işlerin iletişiminin yapılması güzel ama burada doz aşımı var" denilerek eleştiri konusu yapıldı.
Yerlikaya ise kendisini şöyle savundu:
"Bunları şov yapmak için değil mücadeleyi göstermek için yapıyoruz. Günün sonunda bir caydırıcılığa da sebep oluyor. Yurtdışından suç işlemeye gelen olursa hemen yakalanacağı korkusunu vermek istiyoruz."
Yerlikaya’nın "korku salmak" olarak adlandırdığı paylaşımlarının sadece son bir ayına bakalım mı?
27 Ağustos: 49 İlde Zehir Tacirlerinin Yerel Suç Örgütlerine, Uyuşturucu Madde İmalatçılarına yönelik düzenlenen “NARKOÇELİK-35” operasyonlarında; 2 Ton 428 Kg Uyuşturucu Madde, 888 Bin 923 adet Uyuşturucu Hap ele geçirildi. 336 Zehir Taciri ve Sokak Satıcısı yakalandı.
29 Ağustos: Artvin’de Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Ticareti yaptığı tespit edilen şahıslara yönelik jandarma tarafından düzenlenen “NARKOÇELİK-36” operasyonunda; 502 kg Esrar ele geçirildi. 2 şüpheli Zehir Taciri yakalandı.
31 Ağustos: 8 ilde düzenlenen "KUYU-21" operasyonlarında 18 ülke tarafından haklarında INTERPOL'ün Kırmızı Bülten ve Difüzyon Mesajı (Acil Yakalama Mesajı) ile aranma kaydı bulunan 25 şüpheli yakalandı.
3 Eylül: 81 ilde Silah Kaçakçılarına ve Ruhsatsız Silah Taşıyan Şahıslara yönelik "Mercek-24" operasyonları düzenlendi. Operasyonlar sonucu: 975 Ruhsatsız Tabanca, 410 Kurusıkıdan Çevrilmiş Tabanca, 33 Uzun Namlulu Tüfek, 558 Ruhsatsız Av Tüfeği olmaküzere toplam: 1.878 Şüpheli hakkında işlem yapıldı.
4 Eylül: 42 ilde uyuşturucu madde satışı ve kullanımına yönelik düzenlenen "NARKOÇELİK-37" operasyonlarında; 479 Kg Uyuşturucu Madde ile 160 bin 967 adet Uyuşturucu Hap ele geçirildi. 227 Zehir Taciri ve Sokak Satıcısı yakalandı.
6 Eylül: İstanbul’un Sancaktepe, Bağcılar, Fatih, Güngören, Büyükçekmece, Başakşehir, Sarıyer ve Şişli ilçelerinde Yerel Organize Suç Örgütlerine yönelik düzenlenen “KUYU-22” operasyonlarında 23 şüpheli yakalandı. Operasyonlar sonucu: 2 adet savunma tipi el bombası, 7 adet ruhsatsız tabanca, 1 adet otomatik silah, 1 adet GPS takip cihazı,
Muhtelif miktarda uyuşturucu madde ve eylemlerde kullanıldığı tespit edilen 1 adet çalıntı otomobil ele geçirildi.
7 Eylül: İstanbul'da faaliyet gösteren birbirleriyle husumetli 2 ayrı Organize Suç Örgütüne yönelik "KUYU-23" operasyonu düzenlendi. Operasyonda Organize Suç Örgütü üyesi 29 şüpheli yakalandı.
Operasyonda, 2 adet Ak-47 uzun namlulu silah, 9 adet ruhsatsız tabancı, 3 adet çalıntı motosiklet, 1 adet eylemde kullanılan otomobil, 1 adet çalıntı otomobil, 4 adet kar maskesi, 2 adet çelik yelek ve çok sayıda fişek ele geçirildi.
10 Eylül: 81 ilde son 5 gündür "Mahkemelerimizce Yakalama Kararı Verilen ve Aranan Şahıslara Yönelik" düzenlenen "ÇEMBER-22" operasyonlarında 3.126 şahıs yakalandı.
Yakalanan şahısların kaç yıldır arandığı:
0-5 yıldır aranmakta olan 3.093 şahıs,
5-10 yıldır aranmakta olan 21 şahıs,
10 yıl ve üzeri aranmakta olan 12 şahıs "ÇEMBER-22" operasyonlarıyla yakalandı.
Yakalanan şahısların hangi suçlardan arandığı:
Hırsızlıktan 497 şahıs,
Dolandırıcılıktan 199 şahıs,
Yağmadan 87 şahıs,
Adam Öldürmeden 65 şahıs,
Narkotik suçlarından 561 şahıs,
KOM (Kaçakçılık, Organize) 281 şahıs
11 Eylül: Kayseri ve Diyarbakır merkezli 5 ilde futbol ve diğer spor müsabakalarında "Yasa Dışı Bahis" ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarına yönelik düzenlenen "SİBERAĞ-6" operasyonlarında; hesaplarında 3 Milyar 177 Milyon 207 Bin TL işlem hacmi bulunduğu tespit edilen 74 şüpheli yakalandı.
12 Eylül: 50 ilde Zehir Tacirlerinin Yerel Suç Örgütlerine, Uyuşturucu Madde imalatçılarına yönelik düzenlenen "NARKOÇELİK-38" operasyonlarında, 580 Kg Uyuşturucu Madde, 121 Bin 970 adet Uyuşturucu Hap ele geçirildi. 316 Zehir Taciri ve Sokak Satıcısı yakalandı.
13 Eylül: 81 ilde Silah Kaçakçılarına ve Ruhsatsız Silah Taşıyan Şahıslara yönelik "MERCEK-25" operasyonları düzenlendi.
Operasyonlar sonucu: 1.596 Ruhsatsız Tabanca, 442 Kurusıkıdan Çevrilmiş Tabanca, 45 Uzun Namlulu Tüfek, 655 Ruhsatsız Av Tüfeği olmak üzere toplam: 2. 738 Silah ele geçirildi. 2.459 Şüpheli hakkında işlem yapıldı.
24 Eylül: 24 ilde "Nitelikli Dolandırıcılık, Hırsızlık" "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Yasa Dışı Bahis", "Çevrim İçi Çocuk Müstehcenliği ve Tacizi" olmak üzere Siber Suçlardan arananlara yönelik yapılan "SİBERAĞ-7" operasyonlarında 46 şahıs yakalandı.
18 Eylül: 44 İlde Zehir Tacirlerinin Yerel Suç Örgütlerine, Uyuşturucu Madde İmalatçılarına yönelik düzenlenen "NARKOÇELİK-39" operasyonlarında 470 Kg Uyuşturucu Madde, 4 Milyon 945 Bin 832 adet Uyuşturucu Hap ele geçirildi. 293 Zehir Taciri ve Sokak Satıcısı yakalandı.
18 Eylül: Yurt dışında tutuklu bulunan organize suç örgütü elebaşının yönlendirmesiyle eylemler gerçekleştirdikleri tespit edilen şahıslara yönelik Tekirdağ Çorlu’da “KUYU-24” operasyonu düzenlendi. Operasyonda organize suç örgütü üyesi 5 şüpheli yakalandı.
18 Eylül: İstanbul'un Esenyurt ilçesinde düzenlenen "KUYU-25" operasyonunda Yurt Dışı Firari Organize Suç Örgütü elebaşı tarafından yönlendirilen Organize Suç Örgütü üyesi 7 şüpheli yakalandı.
19 Eylül: Elebaşılığını Abdurrahman Ay’ın (Yurt Dışı Firar) yaptığı Organize Suç Örgütüne yönelik İstanbul’da “KUYU-26” operasyonu düzenlendi. Operasyon sonucu; organize suç örgütü üyesi 8 şüpheli yakalandı.
21 Eylül: Antalya merkezli 6 ilde elebaşılığını yurt dışında tutuklu olarak bulunan Beratcan Gökdemir’in yaptığı Organize Suç Örgütüne yönelik “KUYU-27” operasyonu düzenlendi. Operasyon sonucu organize suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalandı.
23 Eylül: 32 ilde Uyuşturucu Madde İmalatçılarına ve Sokak Satıcılarına yönelik Jandarma tarafından düzenlenen "NARKOÇELİK-40" operasyonlarında; 3 Ton 972 Kg Uyuşturucu Madde, 15 Milyon 825 Bin 619 adet kök kenevir ve kök skunk, 188 Bin adet Uyuşturucu Hap ele geçirildi. 125 Zehir Taciri ve Sokak Satıcısı yakalandı.
24 Eylül: 58 ilde Tefecilere ve Dolandırıcılara yönelik Mali Suç Örgütlerine düzenlenen "KUYU-28" operasyonlarında 160 şüpheli yakalandı.
25 Eylül: 27 ilde Göçmen Kaçakçılığı Organizatörleri ve Düzensiz Göçmenlere yönelik son 4 gündür süren "KALKAN-27" operasyonlarında; 84 Göçmen Kaçakçılığı Organizatöre ve 1.029 Düzensiz Göçmen Yakalandı.
27 Eylül: Çevrimici Yasa Dışı Bahis, Kumar ve Dolandırıcılık ile Bilişim Suçlarına Yönelik toplam 2.880 Operasyon yapıldı. Toplam 7 milyar 519 milyon 155 bin Türk lira para ve mal varlığına el konuldu. Toplam 67 Bin 493 siteye erişim engellendi.
Liste oldukça uzun değil mi?
Bir de bu listenin 15 aylık halini düşünün. Dilerseniz de Ali Yerlikaya’nın sosyal medya hesabından okuyun.
Karşılaştığımız manzarayı şöyle yorumlayabiliriz; İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Türkiye’nin tam bir mafya cenneti olduğunu açıkça itiraf ediyor. Aksi halde bir yılda yapılan operasyonlarla tüm çetelerin çökertilmiş olması gerekirdi.
Peki buna rağmen Yerlikaya neden bu paylaşımları yapmaya devam ediyor? Yanıt kısa; ayak takımlarına yapılan operasyonlarla halkın gazını almak.
Hadi daha somutlaştıralım.
30 Ağustos'ta devletin haber ajansı AA bir haber geçti:
"MİT, suç örgütü elebaşı Binali Camgöz'ü Türkiye'ye getirdi."
Kim bu Binali Camgöz, yine AA’dan okumaya devam edelim.
"Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Kasten Öldürme, Tasarlayarak Öldürme, Kasten Yaralama, Nitelikli Yağma, Hakaret, Tehdit, Suçlunun Kaçmasına İmkan Sağlama, Azmettirme, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Yapma veya Sağlama, Resmi Belgede Sahtecilik" gibi suçlardan 41 suç kaydı, 25 ayrı suçtan da ulusal düzeyde arama kaydı bulunan Camgöz, 2018'de Türkiye'de işlediği suçlardan ceza almamak için Gürcistan'a kaçtı.
2020 yılı başında sahte pasaport ile Belarus'a geçen Binali Camgöz, daha sonra Karadağ'a gitti.
Emniyet Genel Müdürlüğü İnterpol-Europol Daire Başkanlığının çalışmaları sonucunda, "Mehmet Ali Bayhan" adına düzenlenmiş sahte kimlik belgeleri ile Temmuz 2022'de Karadağ'da yakalanan Binali Camgöz tutuklandı.
Türkiye'den kaçtıktan sonra da suç örgütünü yurt dışından yönetmeyi sürdüren, son olarak 4 Haziran 2022 ve 6 Haziran 2022'de İzmir'de iki şahsın öldürülmesi olayını azmettiren Camgöz'ün adı 8 Eylül 2022'de İstanbul'un Şişli ilçesinde suikasta uğrayan Sırp çete elebaşı Jovan Vukotıc dosyasında da geçti.
MİT, 2018'de yurt dışına kaçan "Camgöz Grubu" olarak bilinen İzmir merkezli organize suç örgütü elebaşı Camgöz'ün Karadağ'dan Türkiye'ye getirilmesi için uzun süren yoğun bir istihbarat diplomasisi yürüttü.
Başta Dışişleri ve İçişleri Bakanlığı ve ilgili diğer kurumlarla gerekli koordinasyonların kuruldu, hazırlıkların tamamlanmasının ardından gerçekleştirilen temaslar sonucu Camgöz, emniyet güçlerine teslim edildi.
Camgöz'ün MİT'in yürüttüğü başarılı bir operasyon ile Türkiye getirilmesi ve emniyet güçlerine teslim edilmesi ile aktif olarak faaliyet gösteren suç örgütü Camgöz Grubu'na da büyük darbe vurulmuş oldu."
Soru şu:
İçişleri Bakanlığı'nın bizzat koordinasyonunda yer aldığı, hatta aktif olan bir suç örgütüne büyük darbe vurduğu belirtilen bu haberi Bakan Yerlikaya neden sosyal medya hesabından paylaşmadı?
O zaman biraz daha derinleştirelim ve AA'nın atladığı bir noktaya dikkat çekelim.
Camgöz'e yöneltilen suçlamalardan birisi de "FETÖ borsası".
Camgöz, İzmir’deki FETÖ borsasında Serkan Kurtuluş ile birlikte yer aldı.
Serkan Kurtuluş ile birlikte bu davada itirafçı olan AKP eski İzmir İl Başkanı Ahmet Kurtuluş cinayetinin azmettiricileri arasında yer alıyor.
Yani İzmir’de cinayete kadar varan "FETÖ borsası"nın nerelere ve kimlere uzandığını ortaya çıkartacak bir isimden söz ediyoruz.
Sahi "ayak takımlarına" yapılan operasyonları "çetelere büyük darbe" havasında paylaşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya neden bu konuda sessiz kalmayı tercih ediyor?