Antalya'da Rodin

Auguste Rodin için tüm zamanların en ünlü heykeltraşı diyebilir miyiz? Bence evet. Fransız resminin zirveye çıktığı 19. Yüzyılda ülkesinin en tanınmış heykel sanatçısıydı. Gerçekten de yarattığı eserler ona hak edilmiş bir ün kazandırdı. Öleli bir asrı geçti ve bugün Türkiye’de bile eserleri tanınır. Bakırköy’deki hastanenin bahçesinde yer alan ‘Düşünen Adam’ı bilmeyen yoktur. Biraz daha sanatla ilgili olanlar ‘Öpüşme’, ‘Balzac’ gibi heykellerini mutlaka bilir; hatta Camille Claudel adlı filmi izlemiştir ve bu ünlü sanatçının aşk hayatına, gölgede bıraktığı deha sahibi asistanına da aşinadır.

Rodin’in işleri 2006 yılında Sakıp Sabancı Müzesi’nde sergilenmiş, Türkiye’de yer yerinden oynamıştı. Aradan epey bir zaman geçtikten sonra ikinci kez Rodin Türkiye’yi ziyaret ediyor. Bu sessiz sedasız ziyaretin adresi ise Antalya Kültür Sanat Merkezi. İçlerinde çok ünlü eserlerin de olduğu 22 Rodin heykeli, 19 Mayıs’tan bu yana galerinin üç katında izleyiciyle buluşuyor. Hatırı sayılır ölçüdeki serginin kaynağı ise Kıbrıslı iş insanı Erbil Arkın’ın kişisel koleksiyonu.

Sergiyi Kıbrıs’tan Türkiye’ye getiren, Antalya Kültür Sanat’ın yöneticisi Münevver Eminoğlu. Bir dönem İstanbul’da önemli kurum ve galerilerde yöneticilik yapan Eminoğlu, Antalya’ya taşındıktan sonra da Ticaret Odası’nın kurduğu Antalya Kültür Sanat’ın yönetimini üstlenmiş. Bir süre önce İstanbul’da İBB Saraçhane Sergi Salonu’nda izlediğimiz ‘Şairler Neden Resim Yapar?’ başlıklı nefis serginin de yapımcısı Antalya Kültür Sanat. Sergiler, film gösterimleri, konserler ve eğitim programları yürütüp yayınlar yapan bu merkez, Antalya Ticaret Odası’nın eski binasının yerinde faaliyet gösteriyor. Şehrin eski merkezinde, Kaleçi bölgesinin hemen başlangıcında, mimar Sinan Genim imzalı modern bir bina burası. Antalya Ticaret Odası bu yıl 140. Yılını kutluyor. Kutlamaya yakışır bir sergi arayışına girildiğinde Münevver Eminoğlu, Erbil Arkın ile temasa geçmiş.

Kıbrıs’taki pek çok tanınmış otelin sahibi olan Erbil Arkın ise güzel sanatlar eğitimi almış ve gençliğinden beri hayranı olduğu Rodin’in eserlerini toplamaya girişmiş. Bugün, kurucusu olduğu Kıbrıs’taki Arkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi (ARUCAD) bünyesindeki ‘The Arkın Rodin Collection Gallery’de hatırı sayılır bir Rodin koleksiyonu sergileniyor. Koleksiyonun önemlice bir kısmı ise şimdi Antalya’da…

“Tutkunun Heykeltıraşı Rodin – Erbil Arkın Özel Koleksiyonu’ndan Bir Seçki” başlıklı sergide sanatçının kariyeri boyunca dönüm noktalarını oluşturan birçok eser var. 1864 Paris Salonu sergisine kabul edilmediği için şöhret kazanmış ‘Kırık Burunlu Adam’ büstü, 1875’de çok gerçekçi olduğu için doğrudan modelden kalıp alınarak uygulandığı eleştirilerine uğrayan ‘Tunç Çağı’, Rodin’in simgesi olmuş Cehennem Kapıları adlı büyük projesi için yaratılmış ve zamanla her biri teker teker ikonlaşmış ‘Öpücük’, ‘Düşen Adam’, ‘Havva’ adlı eserler bunlardan bazıları.

Bu eserlerin arasında gezinirken Rodin’in heykele ve onu seyreden insana ne yaptığını çok iyi görüyorsunuz. Heykeli insani boyutlara indiren, zamanının ressamları gibi doğayı anlatırken kendisini, kendi izlenimlerini de işin içine katan, elleri, yüzleri, sırtları, kolları biçimlendirirken işe kendi imzasını atan, bir yandan da insan bedenin doğal devimini estetik bir akışa dönüştüren Rodin her bir heykeliyle izleyeni kendisine bağlamayı biliyor. En küçük heykelinin etrafında dönüp duruyor, detayların birlikteliğinden oluşan bütüncüllüğü, heykelin tek başına ve tüm detaylarıyla kusursuz bir güzelliğe dönüşmesini hayranlıkla izliyorsunuz. Bir hikaye dinler gibi seyrediyorsunuz onun heykellerini…

Rodin yaptığı çalışmaları tekrar tekrar, farklı boyutlarda üretmiş; bazen bir detay başlı başına bir heykele dönüşmüş. Bu nedenle ünlü eserlerinden hiçbiri tek değil. Sağlığında yaptığı dökümler ve onun ardından Rodin Vakfı’nın yaptığı üretimler var. Dünyadaki koleksiyoncuların peşinden koştuğu bu nadir heykelleri küçük bir galeride, nispeten tenha bir ortamda, bu kadar yakından ve rahat rahat izlemek gerçekten de zor bulunur, insana kendisini ayrıcalıklı hissettiren bir fırsat. Sanatçının ünlü Öpücük (The Kiss) heykelinin sanatçının sağlığında dökülmüş 59 cm’lik bir versiyonunu görüyoruz sergide. Cehennem Kapısı’nın açılmasını önleyen ‘Düşen Adam’ figürü, Iris, Havva, Gençliğin Zaferi gibi ünlü başka heykelleri de sergide yer alıyor. Koleksiyonun önemli bazı parçaları ise büstler. Rodin, çok ünlü bir başka çalışması olan ‘Calaisliler’ anıtında yer verdiği acılar içindeki kent ileri gelenlerinin büstlerini de ayrıca döküp heykelleştirmiş. İşte bu sergide Calaisliler’den bazılarını görmek mümkün. Hatta, Rodin efsanesinin ayrılmaz bir parçasına dönen sevgilisi Camille Claudel’in ve yarım asırdan fazla birlikte yaşayıp ölümünden sadece 15 gün önce evlendiği karısı Rose Beuret’nin büstleri de aynı salonda izleyicileri bekliyor.

Antalya’da Rodin mi var? Evet var, hem de hatırı sayılır bir Rodin sergisi var. Fırsatı olan, fırsat yaratabilen 31 Temmuz’a kadar mutlaka gidip görmeli. Ben Akra Caz Festivali için gittiğim Antalya’da bir de tekrarı zor böyle bir sergi gezmiş oldum. Bundan sonra bir gözüm hep orada olacak; Antalya Kültür Sanat’ı takip edeceğim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
CEM ERCİYES Arşivi
SON YAZILAR