![TEZCAN KARAKUŞ CANDAN](https://cdn.kisadalga.net/author/84_b.jpg)
TEZCAN KARAKUŞ CANDAN
Bayram seyran demeden
‘Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür’ özdeyişi, insan hafızasının eksikliğinin unutkanlık olduğunu ifade eder. Unutmak ve unutturmamak ideolojik bir mücadeledir. Unutturmama, insanlığın hafızasını koruması ve gelecek kuşaklara aktarılmasının ifadesidir. Bir olay, bir konu, bir mekân, bir anı, hafızalarımızda yerini aldığı, varlığını sürdürdüğü sürece gerçekliğini bulur.
O yüzden otoriter rejimler bellek mekânlarını yıkarlar, olayları silmeye çalışırlar, “resmi tarih” ifadesi işte bu yüzden ortaya çıkar. Otoriter rejimlerin her şeyi silme, unutturma, yeniden yazma, yok etme ve yıkıcılığına karşı, insanlığın kolektif hafızasına sahip çıkma arzusu devreye girer. İşte o karşı duruş insanın insan olmasının, hafızasının toplumsal direnişine dönüşür. Yaşanılanı unutturmama eylemi ve onun sürekliliğinin sağlanması toplumsal hafızada önemli bir bilinç oluşturur. Bir obje, bir simge, bir renk, bir mekân, bir eylem size hatırlatır.
“UNUTMAYA KARŞI HAFIZANIN ADALET ARAYIŞI”
Sürekliliğini koruyan eylemlilikler otoriter rejimlerde hafıza noktalarıdır, uyandırma istasyonlarıdır, biriktirme alanlarıdır. 1977‘de Arjantin’de askeri diktatörlüğe karşı gözaltında kaybedilen çocuklarını arayan ‘Plaza De Mayo Anneleri’, Şili’de Pinochet diktatörlüğü devrilene kadar her hafta aynı yerde aynı saatte devam eden eylemlilikler, Picasso’nun Guernica tablosunun ülkesine demokrasi gelene kadar sürgünde tutulması, dünya tarihinde otoriter rejimleri teşhir eden, sürekliliğini koruyan eylemlilikler olarak öne çıkar.
1995 yılından bu yana Galatasaray Meydanı’nda oturan Cumartesi Anneleri, 2006 yılından bu yana devam eden Atatürk Orman Çiftliği mücadelesi, 10 yılı aşkındır “Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak” diyen Haydarpaşa Dayanışması’nın kararlılığı, 2 Ocak 2021 tarihinden bugüne, kayyum rektör atanmasına karşı Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin her gün rektörlüğe sırtını dönerek gösterdikleri direniş, unutmaya karşı hafızanın adalet arayışlarından ülkemizdeki örneklerindendir.
İktidarın hukuksuzluğunun, baskısının teşhiri ve yapılanların unutulmasına karşı direniştir.
“OTORİTER REJİMİN HUKUKSUZLUĞUNUN TEŞHİRİ, ADALET NÖBETİ”
Gezi davasında hukuksuz şekilde düzmece iddianame ile özgürlüklerinden mahrum edilen Mücella Yapıcı, Can Atalay ve Tayfun Kahraman 25 Nisan’da tutuklandılar. Onlar diğer arkadaşları ile birlikte 78 gündür Silivri ve Bakırköy Cezaevinde tutuklular. Mücella Yapıcı ve Tayfun Kahraman yeni yaşlarını cezaevlerinde aldılar. Bu hukuksuz tutuklamalara karşı 26 Nisan’da TMMOB tarafından başlatılan, sekretaryasını Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası’nın yürüttüğü Adalet Nöbeti 77 gündür devam ediyor.
77 gündür saat 17:00 olunca Ankara’da İstanbul’da İzmir’de Mimarlar Odası binalarının önlerinde masalar kuruluyor. Nöbetçiler yerlerini alıyor, ziyaretçiler geliyor, konuşmalar yapılıyor. Uzmanlar, hocalar, gazeteciler, sanatçılar, aydınlar, politikacılar, belediye başkanları, dernekler, vakıflar, siyasi partiler, sendikalar adalet nöbetlerinde buluşuyorlar, dayanışıyorlar.
Her yerden, her düşünceden, sözlerini söylemek isteyen, adaletsizliği vurgulamak isteyen herkesin birlikteliğinin ifadesine dönüşen adalet nöbetleri ‘bayram seyran demeden’ her gün saat 17:00-20.00 arası devam ediyor. Yıllardır AKP iktidarına karşı kent mücadelesi veren, ülkenin dağını, taşını, denizini, ormanını, tarım alanlarını, kültürel varlığını, kent topraklarını, Cumhuriyet değerlerini koruyan TMMOB’a bağlı meslek örgütleri adalet nöbetleri ile hukuksuzluğa karşı direniş içerisinde, otoriter rejimin hukuksuzluğunu teşhir ediyor.
PES ETMEMEK BAYRAMDIR
İnsan sevdikleri ile bir aradaysa bayram odur. Adalet Nöbetleri başladığından bu yana iki bayram geçti üzerinden. Arkadaşlarımız, mücadele yoldaşlarımız iki bayramı da sevdikleri ile kutlayamadılar. Dostları ile hasbıhal edemediler. En büyük bayramımız özgürlüğünden mahrum olan dostlarımızın özgürlüklerine kavuştuğu, ülkemize demokrasi ve adalet geldiği gün olacak. O vakte kadar umudu büyütmek, mücadele etmek, pes etmemek, adalet nöbetlerini sürdürmek, dayanışmak, çoğalmak bayramdır. İyi bayramlarımız olsun.
Yeşil kuşaktan beton kuşağa: Ormansızlaşma
01 Temmuz 2024 Pazartesi 00:15Lizbon’da bir Üsküdarlı: Gülbenkyan
24 Haziran 2024 Pazartesi 00:13Adana’da bir bellek mekân Kanara
17 Haziran 2024 Pazartesi 00:12Su tanrısını kızdırmaya gelmez: Bartın ayakta
03 Haziran 2024 Pazartesi 00:20Kentsel depresyon
27 Mayıs 2024 Pazartesi 00:20Merkez Ankara: Nam-ı diğer Rant Ankara
20 Mayıs 2024 Pazartesi 00:15Engelsiz Kent
13 Mayıs 2024 Pazartesi 00:05Bitmeyen İnşaat: Çankaya Oteli
06 Mayıs 2024 Pazartesi 00:01Çimento Fabrikası’ndan müze ve kültür sanata
29 Nisan 2024 Pazartesi 00:32Mekansal keşif, envanter ve ödül
22 Nisan 2024 Pazartesi 00:30![İBRAHİM EKİNCİ](https://cdn.kisadalga.net/author/88_b.jpg)
![ÖZGE MUMCU AYBARS](https://cdn.kisadalga.net/author/59_b.jpg)
![BANU GÜVEN](https://cdn.kisadalga.net/author/101_b.jpg)
![TEZCAN KARAKUŞ CANDAN](https://cdn.kisadalga.net/author/84_b.jpg)
![SEDAT BOZKURT](https://cdn.kisadalga.net/author/79_b.jpg)