TEZCAN KARAKUŞ CANDAN

TEZCAN KARAKUŞ CANDAN

Dikmen Yapı Kooperatifi nam-ı diğer İsrail Evleri

1950 yılında Demokrat Parti’nin iktidara gelmesi ile ağırlıklı olarak Demokrat Parti milletvekillerinin konut sorununu çözmek üzere Ankara’da önce 1951 yılında Gaziosmanpaşa’da 14 Mayıs Evleri Yapı Kooperatifi kurulur. 14 Mayıs Evleri adını Demokrat Parti’nin iktidara geldiği 14 Mayıs’tan alır. İki tip halinde ikişer üçer katlı yapılan 14 Mayıs Evleri Kooperatifini, 3 yıl sonra Dikmen Yapı Kooperatifi’nin kuruluşu izler.

“Ortaklarının sıhhi ve ucuz birer ev yapmak maksadıyla” Dikmen Yapı Kooperatifi’nin 16 Kasım 1954 yılında kurulmasına Cumhurbaşkanı Celal Bayar imzasıyla onay verilir. Dikmen Yapı Kooperatifi Ankara’nın Cumhuriyet planlamasının izlerini taşıyan Emek Mahallesi’nde, Gazi Üniversitesi Hastanesi’nin hemen karşısında konumlanır. Bodrum, zemin artı üç kat şeklinde, ikili, üçlü, dörtlü ve beşli bitişik nizam bloklardan oluşur. Kooperatifin mimari projeleri Ankara’ya damga vuran pek çok yapının müellifi olan Demirtaş Kamçıl ve Rahmi Bediz imzasını taşır.

İsrail Evleri_Tezcan Karakuş Candan

Hisadrut Sendikası’nın ana inşaat kolu Solel Boneh

Demokrat Parti’nin iktidara gelmesinin ardından İsrail ile ekonomik ilişkileri geliştirmek üzere İsrail Hisadrut Sendikası’nın ana inşaat kolu olan Solel Boneh ile 1953 yılında anlaşma imzalanır. Solel Boneh inşaat şirketi NATO’nun Türkiye’deki inşaat işleri ile birlikte Adana’da Eskişehir’de havaalanı , yollar ve binalar inşa eder. Ankara’da Dikmen Yapı Kooperatifi’nin inşaatlarının İsrailli firma Solel Boneh tarafından yapılmasıyla kooperatif İsrail Evleri olarak anılır. Her katta iki daire olmak üzere 4+1 olarak projelendirilen İsrail Evleri 1957 yılında ilk sahiplerinin taşınmasıyla yaşama katılır. Yaşayanlarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere, bakkalın, eczanenin , havuzun olduğu çarşı ve iki çocuk parkı da projenin bir parçası olarak tasarlanır.

Hülya Ertürk: “Sokaklarında keman dinler bahçesinde sinema seyrederdik”

Dedesinin aldığı İsrail Evleri’nde doğan Hülya Ertürk çocukluğunun geçtiği İsrail Evleri’ni anlatırken o anlara geri dönüyor ve gece yarısına kadar oyun oynadıkları sokakları, komşuluk ilişkilerini, kullanışlı ve kocaman evlerini anlatırken gözünden mutluluk okunuyor. İsrail Evleri’nde Perihan Savaş, Hülya Avşar, müzisyen ve besteci Can Atilla, Ağrı Milletvekili Mikail Aydemir ve eski emniyet müdürü ile aynı apartmanda oturduklarını, çocuklarla birlikte sokaklarda ve çarşıda oynadıklarını anlatırken umutlu. Çocukların büyük bir kısmının çarşıdaki havuzda yüzdüğünü, okula yürüyerek gidip geldiklerini ve mahalle kültürünün insana nasıl iyi geldiğini bugünlere de sitem ederek “kimse komşularını tanımıyor” diyerek ifade ediyor. Çok güzel keman ve piyano çalan babası diplomat olan Can Atilla’nın arka bahçede perde kurarak sinema gösterimi yaptığını, akşamları sokakta keman dinlediklerini, çocukluğunun keyfîyle anlatıyor. İsrail Evleri’nde bulunan dairelerinin rahmetli babasının “asla burayı satmayın dediğini de hatırlatarak” evimi asla kentsel dönüşüme vermem anne baba yadigârı, anılarım var ” diyor. Ailesinin emanetini koruyan çocuklarında bulunması gelecek açıdan yaslandığımız umutlardan birisi.

Hülya Ertürk

Ayşegül Keçik: “Burası benim hayatım”

Babası Cumhuriyet Savcısı olan 10 yaşından beri İsrail Evleri’nde yaşayan Jeoloji Mühendisi Ayşegül Keçik,1962 yılından bu yana kesintisiz şekilde İsrail Evleri’nde yaşıyor. “Burası benim hayatım, kanımın son damlasına kadar direnirim evimi vermem” derken mekâna duyduğu sevgi, anılarına duyduğu saygıyı ve aidiyetini ve kararlılığını hissetmemek mümkün değil. İsrail Evleri’nin ayaklı tarihi gibi olan Ayşegül Keçik çocukluğundan itibaren İsrail evlerini anlatırken nasılda heyecanlı idi bir bilseniz.

Ayşegül Keçik

Dönemin milletvekilleri, sanatçıları, aydınları danıştay üyeleri, askerleri ve gazetecilerinin yaşadığı İsrail Evleri aynı zamanda Türkiye siyasetinin bir döneminin mekânsal tanığı olarak da önemli bir yer tutuyor. 27 Mayıs 1960 İhtilali ile birlikte İsrail Evleri’nde yaşayanların dörtte üçünün gözaltına alındığı ve tutuklandığını orada yaşayan herkes biliyor. Duvarlarına yapılan yazılamalar, 12 Eylül Askeri Darbesinin izleri İsrail Evlerine ikinci bir darbe tanıklığını getirmiş. 1971 yılında Deniz Gezmişlerin soyduğu İş Bankası Emek Şubesi’de tam İsrail Evleri’nin karşısında. Belli ki soygun için stratejik, mesajı ağır bir yer seçilmiş.

İsrail Evleri bir dönemin siyasi ve bürokrasi ve sanatçı geçidi

Ayşegül Keçik inanılmaz hafızası ile kim nerede hangi blokta yaşamış bir çırpıda size sıralıyor. Dönemin milletvekilleri, ordu mensupları, yargı mensupları, sanatçıları ile İsrail Evleri mimari değerinin yanında anı değeri yüksek bir yerleşke ve bellek mekân olarak dönemin tarihine not düşüyor.

İsrail Evleri belleğimizde iz bırakan pek çok insana mekan olmuş, anılar biriktirmiş: “Siyasetçi ve Dış İşleri Bakanlığı yapan Turan Güneş, Nazlı Tunalar, oyuncu ,sunucu Cenk Koray, sanatçı Hülya Avşar, müzisyen besteci Can Atilla, sinema sanatçısı Perihan Savaş, Mit Müsteşarı Fuat Doğu Paşa, Hukuk profesörü ve siyasetçi Turhan Feyzioğlu, Ankara’nın meşhur terzilerinden Abdullah Diker, Konya Milletvekili Osman Özbilen, Milletvekili Osman Bölükbaşı, Emekli General Nuri Sansar, Urfa milletvekili Ethem Aybar, sanatçı Füsun Önal, Modern Folk Üçlüsü’nden Ahmet Kurtaran, milletvekili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aydın Güven Gürkan, ODTÜ Rektörü Kemal Kurdaş, Başbakan Yardımcısı Kemal Satır, CHP Genel Sekreterliği yapan ve Malatya Milletvekili Kamil Kırıkoğlu, Hamdi İskit Paşa Darülfünun’un ilk mezunlarından matematik öğretmeni Bahriye İskit, öğretmen çevirmen ve milletvekili Fethi Ülkü, Genelkurmay İstihbarat Başkanı ve MİT müsteşarı Hamza Gürgüç, CHP kadın kolları kurucusu Nezihe Altıok, Türk Sanat Müziği Sanatçısı Nevin Demirdöğen , Adana Milletvekili Mehmet Ünaldı, Gazeteci, yazar Ruhat Mengü, tarihçi yazar Trabzon Milletvekili Mahmut Goloğlu, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun kız kardeşi Nezahat Eyüboğlu (Goloğlu), Amasya milletvekili ve İsrail Evlerinde cinayete kurban giden Faruk Çöl ve niceleri ” Yaşayanları ve onların çocukları ile İsrail Evleri’nde bir Türkiye tarihi çıkıyor.

İsrail evleri kentsel dönüşüme kurban edilecek mi?

Kentsel dönüşümün her yere sirayet ettiği ve tüm kentin hafızasını yıktığı, yaşayanlarının anılarını yok ettiği bir dönemde İsrail Evleri de bugünlerde kentsel dönüşüm süreciyle karşı karşıya. Kentin merkezinde kalan İsrail Evleri’nde insanlar anılarıyla yaşamaktan mutlu. Kentsel dönüşüme kurban edilmesini çoğu istemiyor. 1984 yılında Koruma Yüksek Kurulu’nun aldığı kararla İsrail Evleri pek çok toplu konutla birlikte kooperatif alanı olarak korumaya alındı. 2024 yılında yapılardan bir bölümünün tescil edilmesi için yapılan başvuruya Koruma Kurulu tescile gerek olmadığı kararını verdi ve kooperatif alanı olarak korunmasından hiç bahsetmedi. 1984 yılında Koruma Yüksek Kurulu’nun verdiği kararın kaldırıldığına ilişkin henüz bir resmi belge kurul tarafından yayınlanmadı.

1984 tarihli koruma alanı kararı ve 2024 tarihli tescile gerek olmadığına dair karar

Kentsel dönüşüm sürecindeki HANN Yapı süreçten çekildi

Bu arada anne baba ve dedelerinden kalan evleri kentsel dönüşüme vermek isteyen çocuklarında olduğu bir bloğun tamamı apartman yönetim kurulu kararı alarak kentsel dönüşüm sürecinin startını verdi. HANN Yapı İnşaat ile İsrail Evleri’nin en büyük parseli olan 6462 ada 1 parselde oturanlar görüşmeye başladı. HANN Yapı bir ön sözleşme sundu. Bu sözleşme kapsamında herkese evlerinin metrekaresi kadar ev verilecek üstüne para istenmeyecek ve geri kalan daireler HANN Yapı’ya kalacaktı. Diğer parsellerle tevhit yaparak plan değişikliği ve muhtemel yüksek kat beklentisi de bu sürecin içerisinde önemli bir yer elbette oluşturacaktı.

HANN Yapı İnşaat’ın sahibi Fecri Aslan ile görüştüm. İsrail Evleri’ndeki kentsel dönüşüm süreçlerini sordum. Fecri Aslan “10 daire karar almış, birlikte görüştük önce şartlarda anlaştık, ama sonrasında daire sahiplerinin istekleri oldu anlaşamadık. Dolayısıyla 10 Ocak itibari ile görüşmeler olumsuz sonuçlandı ve biz firma olarak inşaat ve kentsel dönüşüm sürecinden çekildik” dedi.

İsrail Evleri, bellek Mekân ve modern mimarlık eseri olarak korunmalı

Kültür Bakanlığı’nın İsrail Evleri’nde tescile gerek olmadığı kararı meslek odaları tarafından yargıya taşınırken, Anadolu Kültürel Miras Platformu, AKK Mimarlık Kültürü ve Planlama Çalışma Grubu, uzun yıllar Mimarlar Odası Ankara Şubesi yönetimlerinde sorumluluk alan Demokrasi İçin Mimarlar Platformu, Modern Hareketin Belgelenmesi ve Korunması Türkiye Ulusal Çalışma Grubu DOCOMOMO_TR, Emek Bahçelievler Eski Dostlar Derneği, İCOMOS Türkiye 20.Yüzyıl Mirası Ulusal Bilimsel Komitesi, Koruma ve Restorasyon Uzmanları Derneği-KORDER ve Mimarlar Derneği 1927, “İsrail Evleri Modern Mimarlık Mirası Olarak Korunmalıdır” diye ortak deklarasyon yayınladı.

İsrail Evleri’nde şimdilik kentsel dönüşüm süreci sonlandı. Kentsel dönüşüm için karar alanların bir kısmı vazgeçmiş olsa da, ailelerinin anılarını, bellek mekân değerini, yok sayarak ranta tahvil etme isteği henüz bitmiş gibi değil. Karot raporlarına göre binalar sağlam. Sağlam binaya riskli yapı statüsü raporu veren, alan herkes sorumlu, bunu da hatırlatmakta fayda var.

Koruma Kurulu yapılan başvuruları değerlendirip İsrail Evleri’ni Saraçoğlu Mahallesi gibi Kentsel Sit alanı olarak tescil edecek mi? Yüksek Kurul Kararı gereği, koruma başvurusu varken, başvuru sonuçlanmadan herhangi bir iş ve işlemin yapılmaması gerektiği aşikâr.

Ankara’nın bellek mekânlarını, geleceğe taşımak anılarını ve hikâyelerinin özgünlüğünü kamuoyuyla buluşturmak ve korumak, kentli hakkımız. Gözümüz İsrail Evleri’nde…

Önceki ve Sonraki Yazılar
TEZCAN KARAKUŞ CANDAN Arşivi
SON YAZILAR