İBRAHİM EKİNCİ

İBRAHİM EKİNCİ

ChatGPT, Deepseek ve Grok’a soralım isterseniz, sizinle anayasa yapılır mı?

Türkiye’yi, son 10 yılda özgürlüklerde en fazla gerileyen 5. ülke durumuna sok, sonra gel, “sivil anayasa” de. En çok otoriterleşen 3. ülke yap, sonra gel, “ah bir sivil anayasamız olsa” de. Avrupa'da demokratik değerlerden en fazla uzaklaşan 4 ülkeden biri yap, Anayasa Mahkemesi kararlarını hiçe say ama gel, “bize sivil anayasa lazım” de. Ayinesi iş değil miydi kişinin?

****

Anayasa referandumunda; “Yargımız daha bağımsız olacak, Meclis güçlenecek, kuvvetler ayrılığı güçlenecek” demişti bunlar, hatırlıyor musunuz?

Şimdi yine gelmişler, “Gelin sivil anayasa yapalım” diyorlar.

12 Eylül Anayasası’nın üzerinden 40 yıldan fazla geçmiş, kırk kere değiştirilmiş. İstedikleri her değişikliği yapışlar. O derece ki rejim değişmiş memlekette. Şimdi yine gelmişler “Bize sivil anayasa lazım” diyorlar. Siz değiştirdiniz. Siz sivil değil misiniz?

O zaman da anlamıştık. Şimdi de anlıyoruz.

Siyasal İslam böyle. Hiçbir zaman mertçe, açıkça konuşmadılar.

Dertleri Erdoğan’a ömür boyu başkanlık yolu açmak, tek adam rejimini kökleştirmek değil de maksat sivil anayasaymış… Yayman öyle diyor. Eğer ki sivil anayasa olsa, 21. Yüzyıl Türkiye yüzyılı olurmuş.

Sürekli bir yandan vurmalar…

Sürekli bir “o değil”den gelmeler…

Sürekli bir içine gömmeler.

Sürekli bir şekere bulamalar.

“21. yüzyılı Türklerin yüzyılı yapmak için yeni bir anayasa, sivil, darbe ürünü olmayan bir anayasa istiyoruz."

Breh breh breh!

Türkiye’nin 100 yıllık medeniyet kazanımlarını çöpe at. Gel kravatlı padişahlık kur… Sonra ortaya çık: “Bize sivil anayasa lazım” de.

Ne kadar kutlu bir amaç!

Bir de alayına kalayına raconcu ortağı var. İktidarın hukuksuz işleri aleyhine karar verdiğinde Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasını isteyen bu ortak, tarihinde, ömründe tek bir gün, tek bir defa bir hak mücadelesinin yanında durmamış… Gelmiş sivil anayasadan bahsediyor.

Erdoğan’ın muhtemel ve güçlü rakibi İmamoğlu’nun tutuklandığı bir zamandayız.

Muhalif belediyeleri boğma hurucundan fay çatırtıları geliyor…

16 milyonluk kentin belediyesinin felç edildiği günlerdeyiz. Gelmişler, “Bize sivil anayasa lazım” diyorlar.

Bir yandan, bütün muhalif belediyelere tek tek değil öyle, toptan kayyum anlamına gelen düzenlemeler üzerinde çalışıyor, bir yandan da sivil anayasadan dem vuruyorlar.

Daha yeni… Meclis’te HSK üyelerinin atanmasında mevzuatın çiğnenerek iktidar tercihlerinin seçim yolunu açan TBMM Başkanı Kurtulmuş, sivil anayasanın önemini anlatıyor.

Yargıdan muaf bir AKP sınıfının yaratıldığı bir zamanda geliyor teklif. Korkunç iddialar, suçüstüler… Ama dava yok!

Yeni anayasa olursa demokrasimiz şahlanacak! Öyle mi?

Peki, bütün uluslararası sıralamalarda, endekslerde Türkiye’yi diplere İmamoğlu mu gömdü? Yargı kararlarına rağmen içerde esir tutulan siyasiler, kişiler var.

Anayasa Mahkemesi’ni ciddiye almıyor ama sivil anayasa istiyorlar!

Bende çetelesi var, 40 madde sayarım size. Ama öyle yapmadım, Chat GPT’ye Deepseek’e, Grok’a sordum. Bu demokrasi şahlandırmacıları, bu sivil anayasacılar Türkiye’ye neler ettiler? Şu endekslerde, Türkiye nereden nereye geldi? İşte cevapları:

ChatGPT bile ne yaptığınızı biliyor

“Son 10 yılda Türkiye'nin uluslararası endekslerdeki durumunda, çeşitli alanlarda önemli değişimler görülmektedir. Bu değerlendirmeler, belirli uluslararası tarihlerin raporlarına dayanmaktadır:

Demokrasi Endeksi: Economist Intelligence Unit tarafından dağıtılan Demokrasi Endeksi'nde Türkiye, 2013 yılında "kusurlu demokrasi" elindeyken, 2022 yılında daha düşük bir puan alarak "otoriter" kategorisinde ilerlemiştir. Bu, düşüşün demokratik hakları, özgürlüklerin ve seçimlerin serbestliği gibi faktörlerden kaynaklanmaktadır.

Basın Özgürlüğü Endeksi: Sınır Tanımayan Gazeteciler tarafından yayınlanan Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye, 2013'te 154. sırada yer alırken, 2023'te bu sıralamada 165. sıraya düşmüştür. Bu değişim, gazetecilik faaliyetlerine yönelik baskılar ve birleştirmeler gibi sebeplerle açıklanmaktadır.

İnsan Hakları İhlalleri: İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) ve diğer kuruluşlar, Türkiye'deki insan hakları birimlerinin son 10 yılda kötüleştiğini raporlamıştır. Özellikle, bağlantılar, anahtar gözaltıları ve desteği üzerindeki baskılar uluslararası platformlarda eleştirilmiştir.

Yolsuzluk Algısı Endeksi: Transparency International'ın Yolsuzluk Algı Endeksi'nde Türkiye, 2013'te 50 puan civarındayken, 2021 ve 2022 yıllarında bu rakamın 36-38 arasında seyrettiği gözlemlenmiştir. Bu, yolsuzlukla mücadeledeki yetersizlikler ve kamu yönetimindeki sorunlar yansıtılmaktadır.

Ekonomik Özgürlük Endeksi: Heritage Foundation tarafından sağlanan Ekonomik Özgürlük Endeksi'nde Türkiye, 2013'te "orta düzeyde" iken, 2023 itibarıyla bu düzeyden daha düşüktür; Türkiye, birçok ekonomik serbestlik alanında sınırlamalar yaşamaktadır. Genel olarak son 10 yılda Türkiye uluslararası endekslerdeki sıralamasında gerileme yapılmıştır. Bu durum, ülkelerde yaşanan siyasi ve sosyal gelişmelerle doğrudan ortaya çıkıyor.”

Deepseek de biliyor

Türkiye'nin son 10 yılda demokrasi, özgürlükler, hukukun üstünlüğü, şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele alanlarındaki uluslararası endeks performansları, belirgin bir gerileme eğilimi gösteriyor. İşte ana başlıklar halinde değerlendirme:

1. Demokrasi ve Siyasi Özgürlüklerde Dramatik Düşüş: Demokrasi Endeksi (EIU): Türkiye, 2012'de "kusurlu demokrasi" kategorisindeyken (5.76 puan), 2022'de "hibrit rejim"e düşerek 4.35 puana geriledi. Raporda, "medya sansürü, hukukun zayıflığı ve seçimlerin adil olmaması" vurgulandı.

Freedom House Raporu: 2024'te 100 üzerinden 33 puan alarak "özgür olmayan ülke" kategorisine girdi. Son 10 yılda özgürlüklerde en fazla gerileyen 5. ülke oldu.

V-Dem Enstitüsü: Liberal Demokrasi Endeksi'nde 149. sıraya düştü (2021). 2010-2020 arasında en çok otoriterleşen 3. ülke olarak kaydedildi.

2. Hukukun Üstünlüğünde Çöküş: Hukukun Üstünlüğü Endeksi (World Justice Project): Türkiye, 2023'te 138. sırada (-0.51 puan). Yargı bağımsızlığının zayıflaması ve keyfi uygulamaların artması öne çıkan sorunlar.

International IDEA Raporu: 173 ülke arasında hukukun üstünlüğünde 148. sırada. Avrupa'da sadece Belarus'un gerisinde kaldı. Anayasa Mahkemesi Krizi: Yargıtay'ın AYM kararlarını tanımaması, hukuk sistemindeki krizi sembolize etti.

3. Akademik ve Basın Özgürlüğünde Çarpıcı Gerileme: Akademik Özgürlük Endeksi (AFI): 179 ülke arasında 166. sırada (0.08 puan). Kuzey Kore, Belarus ve Türkmenistan ile aynı grupta.

2016 Sonrası Kırılma: 15 Temmuz darbe girişimi sonrası KHK'larla 6,000+ akademisyenin ihracı ve üniversitelerin kapatılması, özgürlükleri vurdu.

Basın Özgürlüğü: RSF'nin 2024 raporunda 180 ülkede 158. sırada. Gazetecilere yönelik tutuklamalar ve medya tekelleşmesi eleştirildi.

4. Yolsuzlukla Mücadelede Durgunluk: Yolsuzluk Algı Endeksi (Transparency International): 2024'te 34 puan (107. sıra). 2013'teki 50 puandan bu yana 16 puan kayıp yaşandı. AB aday ülkeleri arasında en düşük puanlardan biri.

Reform Eksikliği: Bağımsız bir Yolsuzlukla Mücadele Kurumu'nun olmaması ve denetim mekanizmalarının zayıflığı, puan artışını engelliyor.

5. Genel Değerlendirme ve Eğilimler: Uluslararası raporlar, Türkiye'nin "seçimli otokrasi" modeline evrildiğini, muhalefet ve medya üzerindeki baskıların sistematik hale geldiğini belirtiyor.

Bölgesel Karşılaştırma: Avrupa'da demokratik değerlerden en fazla uzaklaşan 4 ülkeden biri (Azerbaycan, Belarus, Rusya ile birlikte).

Pandemi Etkisi: COVID-19 döneminde acil durum önlemlerinin süresiz uygulanması ve basın özgürlüğü kısıtlamaları, demokratik gerilemeyi hızlandırdı.

Sonuç: Türkiye, son 10 yılda uluslararası endekslerde demokrasiden otoriterleşmeye, hukukun üstünlüğünden yargı bağımlılığına, şeffaflıktan yolsuzluk algısının kronikleşmesine doğru kaydı. Reform çağrılarına rağmen, özellikle 2016 sonrasında yaşanan kurumsal erozyon, bu trendi derinleştirdi. İyileşme için bağımsız kurumların güçlendirilmesi ve çoğulculuğun sağlanması kritik önem taşıyor.”

Grok’a da sordum

“Türkiye’nin son 10 yılda demokrasi, özgürlükler, basın özgürlüğü, hukukun üstünlüğü ve şeffaflık alanlarında uluslararası endekslerdeki performansı genel olarak gerileme göstermiştir. Aşağıda, bu alanlardaki temel endeksler üzerinden Türkiye’nin durumunu özetliyorum:

1. Demokrasi; Freedom House - Özgürlük Durumu (Freedom in the World): 2015’te Türkiye “Kısmen Özgür” kategorisindeydi, ancak 2018’den itibaren “Özgür Olmayan” statüsüne geriledi. 2025 raporunda özgürlük skoru 33/100 olarak kaydedildi, bu da ciddi bir demokratik gerilemeye işaret ediyor.

Sebep: 2016 darbe girişimi sonrası Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamaları, muhalefete yönelik baskılar, yargı bağımsızlığının zayıflaması ve seçim süreçlerinde adaletsizlikler (örneğin, 2023 seçimlerinde medya yanlılığı ve YSK’nın AKP etkisindeki kararları.)

V-Dem Demokrasi Endeksi ve Economist Intelligence Unit Demokrasi Endeksi’nde de Türkiye, “melez rejim” kategorisine yakın bir konumda, demokrasi kalitesinde 10 yıllık dönemde belirgin bir düşüş yaşadı.

2. Basın Özgürlüğü, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) - Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi: 2015’te Türkiye 180 ülke arasında 149. sıradaydı. 2024’te 158., 2025’te ise 159. sıraya geriledi. Bu, basın özgürlüğünde sürekli bir kötüleşmeyi gösteriyor.

Sebep: Medya kuruluşlarının kapatılması, gazetecilerin hapsedilmesi (2025’te 11 gazeteci hapiste), 197.000 web sitesinin engellenmesi, hükümetin ulusal medyanın %85’ini kontrol ettiği iddiaları ve sosyal medya platformlarına yönelik sansür (örneğin, 2023’te Twitter’a 8 saatlik erişim engeli, 2024’te Instagram’a geçici yasak.)

Freedom House’un İnternet Özgürlüğü Raporu’nda da Türkiye’nin skoru düşüşte; 2021’den 2024’e internet sansürü, sosyal medya düzenlemeleri ve içerik kaldırma talepleri arttı.

3. Hukukun Üstünlüğü, Dünya Adalet Projesi (WJP) - Hukukun Üstünlüğü Endeksi: Türkiye, 2015’te 102 ülke arasında 80. sıradayken, 2025’te 142 ülke arasında 117. sıraya geriledi. Özellikle hükümet yetkilerinin denetlenmesi (135. sıra) ve temel haklar (133. sıra) kategorilerinde ciddi düşüşler var.

Sebep: Yargı bağımsızlığının zayıflaması, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uyulmaması (örneğin, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala davaları), OHAL sonrası yargıç ihraçları ve hükümetin yargı üzerindeki etkisi. Avrupa Konseyi’nin Venedik Komisyonu’nun tavsiyelerinin uygulanmaması ve Anayasa Mahkemesi kararlarının yok sayılması da bu gerilemeyi pekiştirdi.

4. Şeffaflık ve Yolsuzluk, Transparency International - Yolsuzluk Algı Endeksi (CPI): Türkiye, 2015’te 168 ülke arasında 66. sıradayken, 2024’te 180 ülke arasında 96. sıraya düştü.

Sebep: Kamu ihalelerindeki şeffaflık eksikliği, devlet yardım mekanizmalarında uygulama sorunları ve düzenleyici kurumların Cumhurbaşkanlığı’na bağlılığı.

2023 sonrası ekonomi yönetiminde (Hafize Gaye Erkan ve Mehmet Şimşek’in atamaları) şeffaflık adına bazı adımlar atılsa da, genel tablo hala olumsuz. Freedom House, bu adımların sınırlı bir iyileşme sağladığını (skor 0’dan 1’e yükseldi) belirtiyor, ancak yapısal sorunlar devam ediyor.

Genel Değerlendirme: 2015-2025 Arası Trend: Türkiye, demokrasi, basın özgürlüğü, hukukun üstünlüğü ve şeffaflık endekslerinde istikrarlı bir gerileme yaşadı. Freedom House, Türkiye’nin son 10 yılda dünyada özgürlüklerin en çok gerilediği ülkelerden biri olduğunu belirtiyor.

Temel Nedenler: 2016 darbe girişimi sonrası OHAL, 2017 anayasa değişikliği ile güçlerin Cumhurbaşkanlığı’nda toplanması, muhalefet ve sivil toplum üzerindeki baskılar, yargı bağımsızlığının erozyona uğraması ve medya kontrolü.

Pozitif Gelişmeler: 2023’te ekonomi yönetiminde şeffaflık adına bazı adımlar ve 2019/2024 yerel seçimlerinde muhalefetin büyük şehirlerdeki başarısı sınırlı olumlu noktalar. Ancak bunlar, genel gerileme trendini tersine çevirmek için yetersiz.

Bölgesel Karşılaştırma: Türkiye, basın özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü gibi alanlarda Sırbistan, Kenya, Ürdün gibi ülkelerin gerisinde kaldı.”

Demek ki Türkiye’nin kurtuluşu, ilerlemesi sizden gelemez. Devrinizi demokrasi ve medeniyet yıkıcılığı olarak algıladık, deneyimledik. LDP’li Metin Toker güzel bir benzetme yapmış: “AKP’nin sivil anayasa yapması KFC’nin tavuk hakları bildirgesi yazması gibi bir şey.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
İBRAHİM EKİNCİ Arşivi