ÖZGE MUMCU AYBARS

ÖZGE MUMCU AYBARS

Gürcistan: Kriz ve isyan

Gürcistan karışık, Suriye karışık, İsrail karışık, Filistin korkunç durumda, ateşkese rağmen Lübnan karışık. Çin'e atfedilen, Çin laneti diye batılıların ismini taktığı o dönem gibi: "İlginç zamanlarda yaşayasın!" Lanet midir nedir bilinmez – elbette kuramsal isimleri var bu dönemin – ama ilginç bir dönemden geçtiğimiz bir gerçek.

Yazım, Halep'i HTŞ'nin ele geçirmesi üzerine değil; üç günlük dezenformasyon veya taraflı bilgi sonunda, olaylara dair az biraz taşlar yerine oturmuş gibi görünse de bu yazıda yakın başka bir komşumuza, Karadeniz tarafına uzanacağım.

Belki hatırlarsınız, 2024 Gürcistan parlamento seçimlerinde iktidardaki Gürcü Rüyası Partisi zaferini ilan etti. Ancak muhalefet partileri ve uluslararası gözlemciler seçimlerde usulsüzlük yapıldığını öne sürmüştü.

Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, 26 Ekim 2024'te yapılan parlamento seçimlerine "Rus müdahalesi" olduğunu iddia ederek seçim sonuçlarını tanımadığını duyurmuş, Başkent Tiflis'teki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yaptığı açıklamada, seçimlerin tahrif edildiğini ve halkın iradesinin çalındığını söylemişti. Zurabişvili, muhalefet partileri ile halkı Parlamento Binası önünde toplanmaya çağırarak, demokratik süreçlerin savunulması gerektiğini vurgularken seçim sonuçlarının iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu. Zurabişvili meşru bir parlamento kurulana kadar görevine devam edeceğini ifade etmiş, haliyle bu durum ülkede siyasi bir kriz yaratmıştı. Bir yandan Avrupa Birliği ve ABD, seçim sürecindeki usulsüzlük iddialarının derinlemesine araştırılmasını talep etmişti.

Ardından protestolar yayıldı.

Peki öncesinde ne olmuştu?

"Yabancı ajan" yasası Gürcistan Parlamentosu'nda onaylanmıştı. Gürcistan parlamentosu, sivil özgürlükleri tehdit ettiği gerekçesiyle eleştirilen tartışmalı "yabancı ajan" yasasını 14 Mayıs 2024'te onayladı. Yasa, gelirinin yüzde 20'sinden fazlasını yabancı kaynaklardan sağlayan STK'lar ve bağımsız medyanın, "yabancı güçlerin çıkarlarını temsil eden" kuruluşlar olarak kaydolmasını ve Adalet Bakanlığı tarafından izlenmesini zorunlu kılmıştı.

Diğer yandan da AB başka bir kararı da almıştı: Temmuz 2024'te Avrupa Birliği, Gürcistan hükümetinin sivil toplum kuruluşlarının "yabancı ajan" olarak kaydolmasını gerektiren yasayı onaylamasının ardından, bu adımı antidemokratik olarak değerlendirerek Gürcistan'ın katılım sürecini askıya almıştı. ABD ise protestolara karşı aşırı güç kullanılmasını kınamış ve Gürcistan'daki demokratik gerilemeden endişe duyduğunu belirtmişti. O dönem Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili yasayı veto edeceğini söylese de, iktidar partisi parlamentoda vetoyu geçersiz kılacak çoğunluğa sahipti.

Muhalefet ile protesto edenler, yasanın ifade özgürlüğünü kısıtlayarak Gürcistan'ın AB'ye katılım sürecine zarar vereceğini savunmuştu. Yani, kısaca, 26 Ekim 2024'teki seçimin öncesinde, toplumsal gerilim sokaklara taşmıştı.

Rusya ne yaptı, elbette ona da bakalım.

Moskova, Gürcistan'ın iç işlerine müdahale ettiği iddialarını reddetti. Eski Rus lider Dimitri Medvedev, Gürcistan'ın "tehlikeli bir yola girdiği" uyarısında bulundu. Rusya, yaşanan krizden Batı'yı sorumlu tutarak kendi politikalarını savunmuştu.

En son kriz neden oldu: Gürcistan AB müzakerelerini askıya aldı

Bu süreçte, Başbakan Iraklı Kobakhidze, 28 Kasım 2024'te yaptığı açıklamada AB müzakerelerinin 2028'e kadar askıya alındığını duyurdu. AB'ye karşı bir karşı atak mıydı? Kobakhidze'ye göre, Avrupa Gürcistan'a "şantaj" yapıyordu ve ülkenin bağımsız bir şekilde karar alması gerekiyordu. Kobakhidze, Gürcistan'ın Avrupa Birliği'ne entegrasyonunu bir "merhamet" olarak kabul etmeyeceklerini de söyledi.

Protestolar yeniden başladı. Çünkü muhalefet ve halk, hükümetin bu tavrını eleştirerek AB sürecinden tamamen uzaklaştığını ifade etmişti.

İç siyasi krize doğru mu?

AB ile müzakerelerin askıya alınması sonrası dört büyükelçi istifa etti. Yüzlerce diplomat ve devlet memurunun hükümetin politikalarını protesto eden açık mektuplar imzaladığı haberi de ajanslara düştü. Muhalefet liderleri ve Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, göstericilere destek verdi. Zurabişvili, "Bu bütün bir ülkenin isyanıdır" diyerek halkın demokratik haklarına sahip çıkması gerektiğini vurguladı. Ayrıca Anayasa Mahkemesine seçimlerin iptali için baskı yapılması çağrısında bulundu.

Dün muhalefet lideri Zurab Japaridze, polisler tarafından gözaltına alındı ve bu durum elbette büyük bir tepkiye daha neden oldu. Gürcistan İçişleri Bakanlığı'na göre, olaylarda 21 polis memurunun yaralandı, toplam yaralı sayısı ise 113. Protestoların yayılmasıyla ülkede gerilim daha da arttı.

AB ile Gürcistan'ın karşılıklı resti sürerken, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 1 Aralık'ta sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Gürcistan'daki duruma ilişkin şu ifadelere yer verdi:

"Demokratik süreçlerin ve halkın iradesinin korunması, Avrupa'nın temel değerlerindendir. Gürcistan'ın Avrupa ailesinin bir parçası olma yolunda çabalarına saygı duyuyoruz. Ancak son gelişmeler kaygı verici. İfade özgürlüğü ve sivil toplum, demokratik bir geleceğin temel taşlarıdır. Gürcistan halkının demokratik haklarına sahip çıkmasını destekliyoruz."

Bu köşede, 2024 süper seçim yılını farklı perspektiflerden ele alarak, ulusal ve uluslararası kaynaklardan edindiğim bilgileri sizlere aktarmaya çalışıyorum. Bu yıl, pek çok ülkede belirsizliğin ve siyasi çalkantıların ön planda olduğu, krizlerin sürekli gündemde olduğu bir dönem olarak tarihe geçecek gibi görünüyor. Bu belirsizlik, yalnızca Gürcistan gibi ülkelerde değil, küresel düzeyde de etkisini hissettiriyor. Özellikle ABD'deki siyasi atmosfer, tüm dünyayı etkileyen bir boyut kazanmış durumda. Donald Trump'ın 2024 seçimlerinde yeniden başkan seçilmesi, uluslararası ilişkilerde yeni bir belirsizlik dalgasını da beraberinde getirdi.

Trump'ın geçmişteki başkanlık dönemi, çoğunlukla iş dünyası mantığıyla sorunlara yaklaşımı ve ikili ilişkiler üzerinden krizleri çözme çabasıyla karakterize edilmişti. Bu yaklaşım, bazı analistler tarafından pratik bir yöntem olarak görülmüş, diğerleri tarafından ise istikrarsız ve öngörülemez bulunmuştu. Ancak şimdi, Trump'ın bu dönemde aynı tutarlılığı veya stratejiyi gösterip göstermeyeceği belirsiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
ÖZGE MUMCU AYBARS Arşivi
SON YAZILAR