HASAN AYDIN
KESK'in bölgesel mitingleri ne anlatıyor?
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) son yıllarda giderek derinleşen ekonomik kriz, hayat pahalılığı ve bütçe adaletsizliğinin emekçiler üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekmek amacıyla 22 Kasım 2025 günü Samsun ve Adana'da, 29 Kasım 2025 günü de İzmir ve Van'da bölgesel dört miting gerçekleştirdi.
90'lı yıllarda grev, toplu sözleşme ve örgütlenme özgürlüğü için verilen fiili ve meşru mücadelenin ardından 8 Aralık 1995'te kurulan KESK'in bu dört bölgesel mitingi, yalnızca kamu emekçilerinin değil, 2026 bütçesinden etkilenecek dar gelirli vatandaşların da beklentilerini yansıtmaktadır. KESK, "Geçinemiyoruz" sloganı ile son yıllarda giderek artan yoksullaşmaya, alım gücü kaybına, yüksek enflasyona, adaletsiz vergi politikalarına ve kamu emekçilerinin maaşlarının reel olarak gerilemesine vurgu yapmıştır.
"Halk için bütçe" talebi, kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığına yönelik bir sorgulama yaparken, sosyal devlet anlayışının da güçlendirilmesine işaret ediyor.
"Demokratik Türkiye" söylemi ile sendikal hak ve özgürlüklerdeki engellemelerin altı çiziliyor. Bugün KESK'e bağlı sendikaların eylem ve açıklamaları genelde engellenmekte. Konfederasyona bağlı sendikaların üyeleri çeşitli soruşturmalara uğramaktadırlar. Aynı zamanda işçi sendikalarının haklı grev kararları genel sağlık ve milli güvenlik gerekçeleriyle erteleniyor. Birçok işletme çalışan işçilerini tazminatsız işten çıkarabiliyor. Bazı iş yerlerinde, iktidar yanlısı kamu sendikalarına çeşitli kolaylıklar sağlanıyor. Üye sayılarını artırmalarının önündeki engeller kaldırılıyor. Böylece toplu sözleşme görüşmelerine bunlar, yetkili sendika olarak katılma hakkı kazanıyorlar. Kamu emekçilerinin ekonomik, sosyal ve özlük haklarının tırpanlanması bu yandaş sendikaların ikili tutum sergilemeleriyle daha da kolaylaşmış oluyor.
KESK'in 22 Kasım 2025 günü saat 13.00'te Samsun Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirdiği Karadeniz bölge mitingine yaklaşık 3 bin 500 kişi katıldı. Mitinge bazı siyasi partiler, sendikalar ve demokratik kitle örgütleri desteklerini sundular. Tokat'taki Şık Makas Tekstil'de işten çıkarılan BİRTEK-SEN üyesi işçiler de mitinge katıldılar.
Mitingde konuşan KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Biz işçiler, kadınlar, emekliler, gençler; evde, işte ve sokakta alın teriyle yaşayan milyonlarız. Bu bütçeyi biz milyonların maaşlarından, pazardan, ekmekten, sudan alınan vergilerle oluşturuyorlar. Ama adil paylaşıma gelince ‘biz bu bütçede yokuz’." Koçak konuşmasının devamında, "Ne zaman insanca yaşama talebinde bulunsak ‘Bütçede imkân yok, kaynaklar yetersiz’ deniyor. Oysa kaynaklar var. Ama utanmaları yok. Kaynaklar yoksa nasıl dünyanın sayılı ekonomilerinden biri olduğumuzu iddia ediyorlar? Kaynaklar yoksa biz sefalet içindeyken dolar milyarderlerinin sayısı yedi kat artarak 68 bine nasıl çıkıyor? Kaynaklar yoksa yolcu ve geçiş garantileriyle bütçede kara deliğe dönüşen projelere 202 milyar dolar nasıl peşkeş çekiliyor? Garanti ödemeleri nasıl yapılıyor?" açıklamasında bulundu.
KESK'in Adana'daki mitingi de Uğur Mumcu Meydanı'nda gerçekleştirildi. Çevre illerden yoğun katılımın olduğu mitinge, bazı sendikalar, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri de katıldılar. Kasım Gülek Köprüsü’nde toplanan kamu emekçileri pankartlarıyla yürüdüler. "Sermayeye değil emekçiye bütçe" ve "AKP gidecek, demokrasi gelecek" sloganları attılar.
Mitingde konuşan KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, bütçe politikasının iktidarın sınıfsal tercihlerini açıkça ortaya koyduğunu belirterek konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “İktidar yüzünü sermayeye, sırtını emekçilere dönüyor. Kaynakların kimden kesildiği ve kimlere aktarıldığı ortada. Oysa bu bütçeyi yaratan biziz. Türkiye'de kamu emekçileri, işçiler, emekliler ve gençler geçinemiyor. Krizin faturasını halka çıkarıyorlar. Bütçe sermayenin değil, halkın onayına sunulmalı."
29 Kasım 2025 günü KESK, Samsun ve Adana'da aynı temayla gerçekleştirdiği üçüncü bölgesel mitingini İzmir'de gerçekleştirdi. Soğuk ve yağmura rağmen Cumhuriyet Meydanı'nda saat 13.00'de gerçekleşen mitinge katılım da yoğundu. Mitinge Türk-İş, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, TMMOB İl Koordinasyonu, Tüm Emeklilerin Sendikası İzmir Şubeleri, farklı iş kollarında çalışan emekçiler, demokratik kitle örgütleri ve bazı siyasi partiler de katıldı. 317 gündür sendikal hakları için mücadelede eden DIGEL tekstil işçileri de mitingde yer aldı. Konak'taki SGK İl Müdürlüğü önünden Cumhuriyet Meydanı'na doğru gerçekleşen yürüyüşte iktidarın bütçe politikasına karşı çıkan sloganlar atıldı.
Mitingde konuşan KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak: "Gelir ve gider kalemleri sınıfsal tercihler şeklinde oluşturulur. Bu iktidarın 20 yıldır oluşturduğu bütçe sınıfsal tercihini ortaya koyuyor. Gelir oluştururken biz emekçilerden alıyor. Pay edilirken çok açık ki yandaşa, yandaş olduklarına; kamu-özel işbirliğiyle bizim başımıza bela ettikleri faizlere gidiyor." dedi. İktidarın bütçe hakkını da yok saydığını ifade eden Koçak şunları söyledi: "Oysa bütçe hakkı yurttaşlık hakkıdır. Bugün Türkiye'de bütçe, halktan gizlenen, emek örgütlerinin dışlandığı, sadece yürütmenin belirlediği bir belgeye dönüşmüştür. Meclisteki birkaç eleştirinin hiçbir hükmü kalmamıştır." Daha sonra "Demokratik bir ülke, halk için bütçe istiyoruz. Bunun için mücadeleyi büyütmeye çalışıyoruz" vurgusunu yaptı.
Mitingde ortak açıklamayı okuyan KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Başak Edge Gürkan, tüm işçi ve emekçilere çağrı yaparak "Bütçe hakkımız için, ezilenleri ortak mücadeleye, genel grev ve genel direnişe çağırıyoruz" dedi. Miting Geniş Merdiven grubunun müzik dinletisi ile sona erdi.
Bütçe hakkının önündeki engellerin kaldırılması,
Vergide adaletin sağlanması,
Kamu hizmetlerinin özelleştirilmesine son verilmesi,
Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılması,
Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesi,
Emeğe kölelik dayatan politika ve uygulamalara son verilmesi,
Yoksulluğu önleyici, dar gelirlileri koruyucu tedbirlerin hayata geçirilmesi için bütçeden ayrılan payın artırılması.
KESK, yukarıdaki talepleri ileri sürmektedir.
"Nasıl bir Türkiye istiyoruz?"
KESK, 29 Kasım 2025 günü ülkenin doğu ucundaki Van'da saat 12.00'de Musa Anter Parkı'nda "Geçinemiyoruz!, Halk için bütçe ve demokratik Türkiye" şiarıyla yine bölgesel bir miting düzenledi. Çevre illerden yoğun katılımın olduğu mitinge kamu emekçileri, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler de katılıp destek verdiler.
KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşmeleri devam eden 2026 yılı bütçelerine tepki göstererek şunları ifade etti: “Bu bütçe sizin taleplerinize ve gerçekliğine kör bir bütçe. Bugün Van'da hâlâ binlerce aile köyüne dönemiyor. Çünkü dönmek isteyenlere destek verilmiyor. Tarım ve hayvancılığı yeniden canlandıracak hiçbir plan yapılmıyor. Tarıma ayrılan bütçe komik bile değil. Çiftçiye destek ödenekleri kuşa çevrilmiş durumda." Karagöz konuşmasının devamında, "İktidarın Kürt sorununu nasıl çözmek istediğini anlamak için de bütçeye bakmamız yeterli. Özellikle son on yıldır bütçede savunma ve güvenlik adı altında silahlanmaya devasa miktarda kaynaklar aktarıldı. 2026 bütçesinde de bu gerçeklik değişmemiş görünüyor" dedi. Miting emekçilerin, katılımcıların halay ve sloganlarıyla sona erdi.
Gıda maddeleriyle kiralardaki yüksek fiyat artışları, elektrik, doğal gaza, akaryakıta yapılan zamlar, döviz fiyatlarının artışı ve ödenen düşük maaşlar KESK'in taleplerini daha da görünür hale getirdi.
Bu mitingler yalnızca ekonomik talepler değil, aynı zamanda "Nasıl bir Türkiye istiyoruz?" sorusuna verilen bir yanıt niteliği taşımaktadır.
KESK'in çağrısı artık bir sendika çağrısı olmanın ötesine geçmiş, toplumsal bir dayanışma ve hak arayışına dönüşmüştür.
Yüksek fatura yükünün ve adaletsizliğin nedeni doğal değil, siyasi tercihlerdir. Kamu emekçilerinin, asgari ücretlilerin, işçilerin, açlık sınırı altında yaşayan emeklilerin Samsun, Adana, İzmir ve Van'da bir araya gelip meşru ve haklı talepleri için alanlarda ses yükseltmeleri geleceğe dair umutları diri tutmuştur.
Emekliler 6 Aralık'ta Ankara Tandoğan Meydanı'nda
05 Aralık 2025 Cuma 08:24"24 Kasım Öğretmenler Günü"nün ardındaki gerçekler
25 Kasım 2025 Salı 00:30Gıda zehirlenmeleri neden bu kadar arttı?
22 Kasım 2025 Cumartesi 00:10İş cinayetleri daha kaç yüreğe kor düşürecek?
20 Kasım 2025 Perşembe 00:10Damacana ve pet şişelere hapsedilen su hakkı
09 Kasım 2025 Pazar 00:20Emeklilerin statü kaybı ve emeklilikle başlayan sorunlar
25 Ekim 2025 Cumartesi 00:12Zorunlu eğitimin kısaltılması neyi amaçlıyor?
20 Ekim 2025 Pazartesi 00:3010 Ekim: Öncesi ve sonrasıyla göz göre göre gelen bir katliamın anatomisi
10 Ekim 2025 Cuma 00:355 Ekim Dünya Öğretmenler Günü: Öğretmenlerin sorunları çözüldü mü?
05 Ekim 2025 Pazar 00:301 Ekim Dünya Yaşlılar Günü: Yaşlılara bakabiliyor muyuz?
01 Ekim 2025 Çarşamba 00:15