ÖZGE MUMCU AYBARS
Dezenformasyon Yasası kiminle mücadele edecek?
Geçtiğimiz hafta açılan TBMM’nin gündemindeki ana madde “Dezenformasyonla Mücadele Yasası”ydı. 40 maddelik yasanın, toplam 14 maddesi kabul etti. Bu haftada TBMM Genel Kurulu, 11 Ekim Salı günü, görüşmelere 15. Maddeden itibaren görüşmelerine devam edecek.
Bu hafta gündeme gelecek maddeler ise AA tarafından şöyle özetlenmiş:
"Teklifle, internet haber siteleri süreli yayın kapsamına alınacak. Basın kartı başvurusu İletişim Başkanlığına yapılacak, resmi nitelikte kimlik belgesi olarak kabul edilecek. Basın kartı talep edenlerde, 18 yaşını bitirmesi, en az lise veya dengi bir eğitim kurumundan mezun olması, kısıtlı veya kamu hizmetlerinden yasaklı olmaması şartı aranacak. Halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak amacıyla ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Resmi ilanlar, şartları Basın İlan Kurumu Genel Kurulunca belirlenecek internet haber sitelerinde de yayımlanacak. İhaleler, işin yapılacağı yerde çıkan bir gazetenin yanı sıra bir internet haber sitesinde de duyurulabilecek. Milli İstihbarat Teşkilatının faaliyetleri ve personeline yönelik suç teşkil eden içerikler katalog suçlar kapsamına alınacak.”
Geçtiğimiz haftaki yazımda, yasanın Türkiye’deki gazetecilik örgütleri arasındaki tepkileri özetlemiştim. Oysa bir de bu yasa tasarısına karşı uluslararası tepkiler mevcut.
Yirmi iki uluslararası medya özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve gazetecilik örgütü, milletvekillerine bu yasa tasarısına karşı oy kullanmaları çağrısında bulundu.
TBMM de görüşmeler devam ederken, 12 – 14 Ekim tarihleri arasında aralarında medya özgürlüğü ve insan hakları örgütlerinden oluşan, medya özgürlüğü kapsamında bir araya gelen bir konsorsiyum Türkiye’yi ziyaret ederek dezenformasyon kanunun olası etkilerini siyasetçiler ve medya paydaşlarıyla paylaşacak. Medya Özgürlüğü Haritalama, Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF) ve Avrupa’daki basın ve medya özgürlüğü ihlallerini izleyen, izleyen ve bunlara tepki veren bir mekanizma olan Medya Özgürlüğü Hızlı Müdahalesinin (MFRR) bir parçası tarafından yönetiliyor. MFRR’e göre TBMM’de görülecek bu yasa “serbest bilgi akışını suç haline getirmek için tasarlanmış bir yasa”.
Avrupa Konseyi de ağırlığını koydu. Venedik Komisyonu, 7 Ekim 2022’de acil bir görüş metni yayınladı. Metinde “ifade özgürlüğü üzerine keyfi kısıtlamalar” içeren bir tasarının kabul edilmesi için “acil bir toplumsal ihtiyaç” bulunmadığı belirtilirken düzenlemenin AİHS’in (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) “ifade özgürlüğü” maddesine aykırı olduğunu vurguladı. Avrupa Konseyi’nin Türkiye için hukuki bağlayıcılığının önemini malum.
İletişim Başkanı, 1 Haziran 2022’de yaptığı açıklamada şu cümleleri kuracaktı: “Bu düzenlemeden ancak haber alma özgürlüğünü ipotek altına almaya çalışanlar rahatsız olur. Bu düzenlemeden ancak demokratik değerleri tahrif edenler rahatsız olur. Bu düzenlemeden ancak sistematik yalan mekanizmalarına çomak sokulanlar rahatsız olur. Bu düzenlemeden ancak siyaset sahnesini ve toplumsal huzuru zehirlemeye çalışanlar rahatsız olur. Bu düzenlemeye karşı sesi en çok çıkanların, en çok yalan ve dezenformasyon üretenler ve yayanlar olmasını çok manidar buluyorum. Bu yasa teklifi etrafında yapılan tartışmalar da esasında kimin demokrasinin yanında yer aldığını, kimin demokrasinin karşısında durduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.”
İletişim Başkanlığı’nın web sitesinin vizyon ve misyon kısmında şu ifadeler yer alıyor: “Ulusal ve uluslararası kamuoyları, karar alıcı aktörler ve medya ile derinlikli ve çok yönlü ilişkiler geliştirmek; iletişimin tüm araç ve yöntemleri ile Türkiye’nin her alanda nitelikli temsilini sağlamak ve bu doğrultuda ‘Türkiye markasını güçlendirmek’.”
Kimsenin “Türkiye markasını güçlendirmek” vizyonuna karşı çıkacağını sanmam. Bu vizyonla çalışan kurumun 5 8 -9 Ekim tarihli 5 haberini şuraya ekleyelim:
• Cumhurbaşkanı Erdoğan, MSGSÜ İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Açılış Töreni’nde konuştu
• 4. Uluslararası Balkan Müzik Festivali’nde Suzan Kardeş sahne aldı
• Cumhurbaşkanı Erdoğan, Galataport İstanbul’da incelemelerde bulundu
• Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Balıkesir Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı‘na katıldı
• Cumhurbaşkanı Erdoğan, Balıkesir’de toplu açılış töreninde konuştu
Tarih akışına göre, 4. Uluslararası Balkan Müzik Festivali’nde yer alan Suzan Kardeş dışındaki gündemler Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında.
Dezenformasyon yasası peki kimin hakkında?
Hukuki olarak muğlak bir ifadeyle oluşturulmuş dezenformasyon ve kasıt tanımları, muhalifleri yargılamalardaki hakim atama kararlarıyla göz dolduran yargımız tarafından değerlendirilecek.
Önümüz seçim.
Geçtiğimiz aylarda TBMM kulislerinde 14 Mayıs 2023 olarak dolanan seçim tarihi muhtemelen öne çekilmeden 18 Haziran 2023’ye yapılacak. O zamana kadar herkes kemerleri bağlasın. Önümüzdeki 9 aylık yol biraz virajlı geçeceğe benziyor.
Her muhalif yorumda adeta pelesenk olan "Silivri soğuktur” deyimini duyacağız. Ya da otosansürle yaşayan bir toplum, bu sessizlikle kritik kararını verecek.