İLKE ATİK TAŞKIRAN

İLKE ATİK TAŞKIRAN

Dijital kolaylık mı, dijital korku mu?

Türkiye’de dijitalleşme vatandaşa gerçekten kolaylık mı sağlıyor, yoksa yeni bir korkunun adı mı oluyor? Devlet, her yeni uygulamayı “modernleşme”, “hız” ve “şeffaflık” başlığıyla duyuruyor. Ama vatandaşın belleğinde biriken başka bir şey var: kuşku. Çünkü bu ülkede dijitalleşmenin tarihi, kolaylıktan çok skandallarla dolu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek geçtiğimiz günlerde dijital dönüşüm stratejisi kapsamında yeni bir adımı duyurdu. Buna göre bazı vergi işlemleri artık insan müdahalesi olmadan, tamamen robotik sistemler ve yapay zekâ desteğiyle yürütülecek. Anlattıklarına göre bu sistem, vatandaş için büyük bir kolaylık sağlayacak: vergi dairelerindeki yük azalacak, gecikmeler ortadan kalkacak, işlemler hızlanacak. Kağıt üzerinde kulağa hoş geliyor. Fakat aynı vatandaş, daha düne kadar sahte imzalarla açılmış davaları, haberi olmadan yazılan sahte reçeteleri, e-devlet sisteminden üretilmiş sahte belgeleri gördü. Dolayısıyla “hız” denince aklına “güven” değil, “Acaba bu kez başıma ne gelecek?” sorusu geliyor.

Skandalların gölgesinde dijitalleşme

Son altı ayda yaşanan sahte diploma ve e-imza operasyonları bu kuşkuyu daha da derinleştirdi. Yüzlerce kişinin gözaltına alındığı, onlarcasının tutuklandığı operasyonlarda YÖK ve BTK yetkililerinin e-imzalarının kopyalanmasıyla sahte lise ve üniversite diplomalarının üretildiği ortaya çıktı. Belgelerin milyonluk rakamlarla alınıp satılması, sistemin içeriden nasıl çözülebildiğini ve devletin kritik güvenlik halkalarının bile organize şebekelerin eline geçebildiğini gösterdi.

Yıllar boyunca sahte diplomalarla kamuda işe giren, kritik görevler üstlenen, hatta yüksek mevkilere kadar yükselen kişilerin ortaya çıkması, bu iddiaları “dedikodu” değil, “günlük hayatın gerçeği” haline getirdi. Sadece alt kademelerde değil, devletin en üst noktalarında bile böyle kişilerin bulunabileceği görünür oldu. Sonuç olarak herkes, her makam, her karar sorgulanabilir hale geldi. Böyle bir güvensizlik ortamında dijitalleşsek ne, dijitalleşmesek ne…

Girişimci için kolaylık mı, kabus mu?

Bir de işin girişimci boyutunu düşünelim. Küçük bir işletme sahibisiniz; tüm faturalarınızı sisteme düzenli olarak giriyorsunuz, ödemeleriniz güncel. Dijital vergi uygulaması sayesinde işlemleriniz otomatik işleniyor, hiçbir şeyi kaçırmıyorsunuz. Peki ya sistem bir hata yaparsa? Ödenmiş borcunuz “ödenmemiş” görünürse, ya da bilgileriniz kopyalanıp adınıza sahte şirketler açılırsa…Bir sabah banka hesaplarınızın bloke edildiğini, hakkınızda vergi kaçakçılığı soruşturması açıldığını öğrenirseniz…Vergi uygulamalarına “kolaylık” getiren şey, hayatınızı karartan bir kabusa dönüştürürse…

Kim böyle bir senaryoya “Ne saçmalıyorsun” diyebilir? Haberi okuyan çoğu insanın zihninden geçen ihtimal bu yönde oluyor maalesef. Herkesin aklına aynı soru geliyor: “Ya benim başıma gelirse?” Ve işte tam da bu yüzden dijitalleşme, kolaylık yerine kaygıyla eşleşiyor ülkemizde.

Mesele teknik değil, psikolojik

Mehmet Şimşek’in anlattığı gibi dijital vergi uygulaması teknik olarak gerçekten işlevsel olabilir. Ama mesele teknik değil; mesele psikolojik. Vatandaşın gözünde dijitalleşme kolaylık değil, riskle özdeşleşmiş durumda. “Dezenformasyon” açıklamaları da güveni onarmıyor, aksine kuşkuyu artırıyor. Çünkü sahte diplomaların, sahte imzaların, sahte reçetelerin gerçekten yaşandığı bir ülkede, kimse “böyle bir şey olamaz” sözünü ikna edici bulmuyor.

Dijitalleşmenin vatandaşa kolaylık sağlaması için önce güven inşa edilmesi gerekiyor. Şeffaf hesap verme, bağımsız denetim mekanizmaları ve açık süreçler olmadan hiçbir sistem kalıcı olamaz. Aksi halde teknoloji bizler için, hız değil; dijital bir tehdit algısı yaratmaya devam edecek.

Ve işte o noktada, kolaylık sözü verilen her yeni adım, vatandaşa umut değil; sisteme duyulan güvensizliği büyütecek. Dijitalleşme, ilerlemenin adı değil, belirsizliğin, kaygının yeni yüzü haline gelecek. Güven tesis edilmezse, dijitalleşme kalkınmanın değil; devletle vatandaş arasındaki büyüyen mesafenin ve kopan bağın adı olacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İLKE ATİK TAŞKIRAN Arşivi