KEMAL VURALDOĞAN
İmamoğlu davasındaki 4 bin 600 günlük (12 yıl 6 ay) sürenin mucidi kim?
12 Aralık Cuma günü akşam saatlerinde ajanslara bir haber düştü. Habere göre İBB Ana Davası da denilen İmamoğlu davasının ilk duruşması 9 Mart 2026’da Silivri'de bulunan Marmara Cezaevi Yerleşkesinde yapılacak.
Mahkemenin ayrıca ceza davası 4 bin 600 günde bitirmeyi hedeflediği düştü ajanslara…
Yolu hala Türkiye yargısı ile kesişmeyen şanslı azınlık, “bayram değil seyran değil” nereden çıktı bu 4 bin 600 gün diyebilir.
Türkiye yargısının adil yargılama yapamadığını artık sağır sultan bile biliyor. 23 yıldır Türkiye’yi aralıksız yöneten Ak Parti ise kafası estikçe “yargı reformu” adı altında kanun değişikleri yapıyor. O meşhur sağır sultan, herhangi bir kanun değişikliğinin başına yargı reformu yazmakla yargıda reform yapılmadığını, Türkiye yargısının her geçen gün daha kötüye gittiğini de duymuştur muhtemelen.
Adil yargılamanın unsurlarından biri “makul sürede” davanın karara bağlanması. Her davanın makul süresi o davaya göre değişiyor.
Anayasa Mahkemesi ceza yargılamasına ilişkin verdiği kararlarında makul süre hesabı yaparken davadaki sanık sayısına, davanın karmaşıklığına, atılı suçun vasıf ve mahiyetine, söz konusu suç için öngörülen cezanın miktarına vs bakarım demiş. Meraklısı için Anayasa Mahkemesinin Adil Yargılanma Rehberi’nin linkini bırakayım. Makul süre konusu ise linkteki rehberin 66 vd sayfalarında.
1982 Anayasasının 141. Maddesine, “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir.” yazmışız. İpleyen olmamış.
Avrupa Birliği uyum sürecinde henüz Ak Parti iktidar olmamışken 2001 yılında anayasaya bu defa, “…Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır…” yazmışız. Bunu da ipleyen olmamış.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi makul sürede yargılamanın ilkelerini belirlemiş, makul sürede yargılanmayanlara tazminat ödemiş. Tazminat için hakime, memura rücu edilmediği için AİHM ve AYM kararlarını da ipleyen olmamış.
O meşhur yargı reformların birinde, anayasanın, anayasa mahkemesinin yapamadığını yargı reformu ile yaparız demiş olacaklar ki hedef süre işini girmişler.
Takvimler 1 Temmuz 2016’yı gösterdiğinde Hâkimler ve Savcılar Kanununun 28/7. Maddesine, “Soruşturma, kovuşturma veya yargılamanın tamamlanması için öngörülen hedef sürelerin Hâkimler ve Savcılar Kurulunun görüşü alınarak Adalet Bakanlığı tarafından belirleneceği" maddesi eklenmiş. Yetmemiş, Soruşturma, Kovuşturma veya Yargılama Hedef Sürelerinin Belirlenmesi ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik 23 Haziran 2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış. Hatta okumayı sevmeyenler için filmi de çekilmiş.
Yazdıktan sonra “özgürlüğümü” garanti edebilir misiniz?
İşte bu yönetmelik uyarınca
- Hedef süreleri Adalet Bakanlığı belirliyor.
- Adalet Bakanlığının belirlediği hedef süreleri Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi UYAP’a işliyor.
- Dava açılış sürecinde UYAP Sistemi hedef süreyi otomatik olarak belirliyor ve dosyada görünmesini sağlıyor.
- Yönetmeliğe göre hedef süre ihlalleri hakimlerin denetim, teftiş, yükselme vs süreçlerinde dikkate alınacak. Trabzon Barosu Başkanının cümleleri ile yazarsak, “…’hedef süre’yi tutturamayan hakim ve savcılar, UYAP üzerinden ‘kırmızı’ uyarı alacak ve gecikme nedenine ilişkin izahat verecek…” Biz yine de “dostlara adil davranılır, düşmanlara yasa uygulanır” özdeyişini araya sıkıştıralım.
- Hedef süre istinaf ve temyiz aşamalarını kapsamıyor. Sadece ilk derece mahkemesinin yani ağır ceza mahkemesinin davayı karara bağlayacağı süreyi gösteriyor.
Şunu yazmadan geçmeyelim. Her zamanki gibi vatandaş karşısında iktidarı, memuru, hâkimi koruyan yaklaşım unutulmamış ve hedef süre tanımına, “…ilgilileri için hak doğurmayan…” süre ibaresi konulmuş.
Yönetmelik bize şunu söylüyor. İmamoğlu/İBB ana davasının 4 bin 600 günde karara bağlanacağını tespit eden davaya bakan İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi değil Adalet Bakanlığı ve UYAP Sistemi yazılımı.
Bu hedef süreyi belirleyen Adalet Bakanlığı yönetmeliğe o sigorta maddesini eklemeyi de unutmuyor, bu süre devletle hâkim arasında, “ilgilileri yani sanıkları için hak doğurmaz, onları da ilgilendirmez.”
UYAP Sistemi yazılımının otomatik olarak oluşturduğu hedef süreleri adliyenin tozunu yutmuş kimsenin ciddiye almadığını da belirtmekte fayda görüyorum. Bugüne kadar açtığım hiçbir davada “yahu UYAP bu davaya ne kadar hedef süre belirlemiş” diye bakmadım, hedef süreyi müvekkillerim ile paylaşmadım. Zaten yönetmelik açıkça yazmış, hedef süre “…ilgilileri için hak doğurmayan…” süredir demiş, daha ne desin!
İmamoğlu/İBB ana davasının 4 bin 600 günde karara bağlanacağını UYAP Sistemi yazılımı belirlemiş ise de gerçekte ne kadar sürede karara bağlanacağını “Allah bilir” diyebilirim.
Kulların bu süreçte neye göre hedef sürenin kısalmasına veya uzamasına katkı sunacağını da yazabilirim belki.
Ben yazmasına yazarım da siz yazdıktan sonra “özgürlüğümü” garanti edebilir misiniz?
Ne değişti de kanunlara uymayan hakim memur savcı sayısında artış oldu?
08 Kasım 2025 Cumartesi 00:15BBC’ye kayyım oldum 6 kavanoz balı 1.250 TL’den satmaya başladım
04 Kasım 2025 Salı 00:20Rakamlar ülkesinde bir yanılsama: Yerli üretim oranları ne kadar gerçek?
04 Ekim 2025 Cumartesi 00:30Dünyanın en büyük adliyesi neden Ankara'ya yapılıyor?
27 Eylül 2025 Cumartesi 00:20Kürt - Türk - Türkiyeli
25 Ağustos 2025 Pazartesi 00:04Adıma sahte e imza çıkarılmış olabilir mi?
06 Ağustos 2025 Çarşamba 00:30Kadıköy'den Çankaya'ya ikinci el ev alanları bekleyen büyük tehlike
02 Ağustos 2025 Cumartesi 00:30İsrail devletinde zorunlu askerlik
23 Haziran 2025 Pazartesi 00:53Ata, bisiklete, eşeğe ve scooter’a alkollü binilir mi?
03 Haziran 2025 Salı 00:43Siz yine de Ekrem İmamoğlu’nu dinleyin, e-devletten tapunuzu kontrol edin
03 Mayıs 2025 Cumartesi 00:30