Tahkim'in petrol ticareti kararının şifreleri: 1.4 milyar dolarlık tazminat ciddi olarak artacak
Oxford Üniversitesi öğretim üyesi ve hukukçu Dr. Mehmet Karlı, Uluslararası Ticaret Odası Tahkim Merkezi’nin Türkiye’yi Irak’a tazminat ödemeye mahkum eden kararını Kısa Dalga için değerlendirdi.
'IRAK İLE TÜRKİYE ANLAŞTI' İDDİASI DOĞRU ÇIKMADI
İddia edildiği gibi Irak ile Türkiye daha bu kararın nasıl uygulanacağına dair anlaşmış değiller. Irak kararı ABD’de tenfiz ettirmek için başvurmuş. Bu bize Irak’ın Türkiye’nin üzerindeki baskıyı arttırmak için adımlar atmaya devam edeceğini gösteriyor.
TAZMİNAT CİDDİ OLARAK ARTACAK
Bu karar 2014 yılının başı ile 30 Eylül 2018 yılı arasındaki petrol ticaretine ilişkin tazminat kararı. Türkiye ile Irak arasındaki 1976, 1985 ve 2010 tarihlerinde değiştirilen 1973 tarihli anlaşmayı ihlal ettiğimiz artık maalesef kesin hüküm haline gelmiş durumda. Dolayısıyla Irak tabii ki 30 Eylül 2018 sonrası için de tazminata hak kazanacaktır. Dolayısıyla ödeyeceğimiz tazminat ciddi olarak artacak.
UCUZ KURTULMUŞ DEĞİLİZ
Tazminat rakamı tüm mahsuplaşmalar yapıldıktan sonra yaklaşık 1 milyar 471 milyon dolar. Ama bu sadece ana para. Bu rakamın üzerine, her bir sene oluşan zarar için, dolayısıyla 2015 yılından başlayarak geçen bütün bu süre için Türkiye’nin o dönem için ortalama dolar bonolarına verdiği faiz hesaplanarak uygulanacak. Faiz senelik bileşik faiz olarak uygulanacak. Zaten Irak ABD’de yaptığı tenfiz başvurusunda faize dair hesaplamalarının devam ettiğini, o kısma dair haklarını saklı tuttuğunu belirtmiş. Dolayısıyla bu rakamın üstüne çok ciddi bir faiz de geliyor. Anlayacağınız hiç öyle anlatıldığı gibi ucuz kurtulmuş değiliz.
TÜRKİYE’NİN ANLAŞMAYI SAKLAMASI ALEYHİNE SONUÇ VERDİ
Yine karardan anlıyoruz ki Türkiye 2014-2018 30 Eylül arası IKBY’ye 27.1 milyar dolar ödeme yapmış petrol için. Anlayacağınız ödeyeceğimiz tazminat bu rakamın üstüne geliyor. Bu miktarda ödeme yaptığını Türkiye davada kendisi ifade etmiş. Burada dikkat çekici bir nokta var; her ne kadar tahkim heyeti belge ibraz sürecinde IKBY ile Türkiye arasındaki anlaşmaları ve finansal kayıtların ibraz edilmesi için talimat verse de Türkiye bu belgeleri saklamış ve vermemiş. Türkiye bu belgeleri vermediği için de heyet Irak’ın bilirkişisinin yaptığı hesaplamayı esas almış. Dolayısıyla nedenini bilmediğimiz şekilde IKBY ile olan anlaşmayı saklamamız aleyhimize sonuç vermiş.
PETROL TACİRLERİ KAR ETTİ, TAZMİNATI BİZ ÖDEYECEĞİZ
Aleyhimize tazminat verilirken iki önemli kalem var. Birincisi IKBY’nin petrolü, Irak merkezi hükümeti satsa satacağı fiyatın altında satmak zorunda kalması. Kararın 620 ve 626. Paragrafları arası çok ilginç. 620. Paragrafta tahkim heyeti açık açık bu düşük fiyata satımdan istifade edenin aslen Türkiye Cumhuriyeti olmadığını söylüyor. 605. Paragraf aslında kimlerin bu işten kimlerin kar ettiğini de söylüyor; bir grup petrol taciri petrolü indirimli fiyatla alıyorlar. İşte karı eden o tacirler. Ama tazminatı Türkiye Cumhuriyeti ödeyecek. Çünkü heyet açıkça “önemli olan Irak’ın ne zarara uğradığıdır; bu zarara Türkiye Cumhuriyeti’nin ihlali yol açmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu işten kendisinin kar etmiş olmaması önem arz etmez” diyor. Durum maalesef çok açık. Bazı petrol tacirleri kar ederken tazminatı Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olarak biz ödeyeceğiz.
'TAHKİMDE TÜRKİYE KAZANDI' SÖYLEMİ ÇÖKTÜ
Basına sızdırılan ‘Irak 30 milyar istedi ama 1,5 milyar ile kurtardık; başarılıyız’ mesajının da gerçeği yansıtmadığını görüyoruz. Evet Irak’ın ilk aşamada talep ettiği bir 30 milyar var ama bu ciddi bir talep değil. Bu rakam 2014 ile 2018 arasından ticareti yapılan petrolün toplam değeri. Bu rakamdan IKBY’ye yapılan ödemelerin düşülmesi gerektiği zaten aslında herkes için çok açık. Bu argümanı Irak’ın sadece basit bir dava stratejisi olarak, alternatif diğer argümanını kabul ettirmek için yaptığı bu işin içinde yer alan herkesin çok rahat anlayacağı bir husus. IKBY uluslararası hukuk anlamında Irak’ın bir parçası olduğu için tabii ki ona yapılan ve Türkiye’nin 27.1 milyar olduğunu iddia ettiği rakam bu toplam değerden düşülüyor. Bu rakamı işte belki 30 milyar doların üstüne çıkaracak olan rakamı da tazminat olarak ödeyeceğiz. Ortada dolayısıyla bir zafer filan yok. Faiz hesaplaması bitince bu 1.5 milyar doların yaklaşık ne seviyeye geldiğini göreceğiz ama göreceksiniz bileşik faizden ötürü çok ciddi artacak. Bu tazminatın üstüne bir de önümüzdeki günlerde 30 Eylül 2018 sonrasının tazminatı eklenecek. Dolayısıyla maalesef Türkiye’yi çok ciddi bir fatura bekliyor.
SOYKIRIM SAVUNMASI UTANÇ VERİCİ
Son olarak bir de kararın soykırım ile ilgili kısmı var ki bunu tamamen yeni öğreniyoruz. Türkiye dava kapsamında, IKBY ile yaptığı petrol ticaretinin Irak’ta IŞİD tarafından yapılan Yezidi Soykırımı’nı engellemek için olduğunu iddia etmiş. Yani Türkiye, “ben IKBY ile petrol ticareti yaptım ki Peşmerge güçleri Yezidi Soykırımını engelleyecek güce ulaşabilsinler” demiş. Bu savunmayı yaparken Türkiye, soykırımı engelleme yükümlülüğünün uluslararası hukukun amir bir hükmü haline geldiğini iddia etmiş. Gerçekten merak ediyorum, bu savunma yapılırken Dışişleri Bakanlığı ile danışıldı mı? Dışişleri Bakanlığı’nın bu savunmadan haberi var mıydı? Bu savunmayı tahkim heyeti çok net bir şekilde samimi bulmamış. Petrol ticareti IŞİD saldırılarından önce başladı ve sonrasında devam etti; arada bağlantı yok demiş. IKBY’nin bu fonları soykırımı engellemek için kullandığına dair kullandığına dair delil yok demiş. Bu gibi hassas bir konuyu bu şekilde bir savunma aracıne çevirmek ve akabinde bu savunmanın samimi. Bulunmaması da kanımca ciddi bir şekilde utanç vericidir. Dediğim gibi Dışişleri Bakanlığı yetkilileri bu savunmadan haberdar mıydılar gerçekten merak ediyorum.