İBRAHİM EKİNCİ

İBRAHİM EKİNCİ

Asgari ücret zammı birkaç ay dayanacak

Halen 5 bin 500 lira olan asgari ücret, yüzde 54,5 zamla 8 bin 506 liraya yükseltildi. Zam yılbaşından itibaren geçerli olacak.

Artış, beklentileri karşılamadı. Uluslararası uygulamalar yine dikkate alınmayarak, hesaplama, öteden beri yapıldığı gibi ‘aile’ üzerinden değil, tek bir işçi üzerinden yapıldı.
Halen açlık sınırının 7 bin 785 lira olduğu dikkate alınırsa, asgari ücret birkaç ay içinde yeniden açlık sınırı seviyesinin altına inecek.

Prof. Dr. Cem Oyvat’ın TCMB anket tahminlerini baz alarak yaptığı hesaplamaya göre 2023’ün mart ayında açlık sınırı altına kalmış olacak. Enflasyonda daha yüksek bir artış olursa, açlık sınırı altında kalması marttan bile önce gerçekleşebilecek.
Bu tablo karşısında 8 bin 500 liralık asgari ücret, Türkiye’de asgari ücretle geçinen milyonlarca hanenin açlığa mahkum edildiği gerçeğinin devamı anlamına geliyor. Yoksulluk sınırında bir yaşam için her bir haneye en az üç asgari ücret girmesi gerekiyor.


Asgari ücretin ortalama ücret haline geldiği dikkate alındığında, açlık sınırı civarında gezinen bir asgari ücretin, aslında Türkiye’de ücretli kesimin tamamen açlık sınırına itildiği anlamına geliyor.

Tartışmalı rakamlar baz alınıyor

Asgari ücretin belirlenmesinde TÜİK’in tartışmalı TÜFE rakamları baz alınıyor. Tüketici enflasyonunun, genellikle kabul gördüğü gibi eğer yüzde 100’ün üzerinde olduğu dikkate alındığında bu zamla bile şimdiden enflasyonun altında.
Ayrıca, asgari ücretin açlık sınırında olması, hesaplamada gıda enflasyonunun, hatta asgari ücretlinin tüketim sepetinin baz alınmamasını gerektiriyor. Böyle yapılmaması, TÜİK’in baskılı TÜFE rakamlarına ek olarak ikinci bir tırpan gibi çalışıyor.
Şimdi gözler emekli, memur zamlarına çevrildi. Eğer 6 aylık enflasyon baz alınırsa bu kesimlere yüzde 20’nin civarında bir zam yapılacak demek. Bu da gelir kayıplarını karşılamaktan oldukça uzak bir zam anlamına geliyor.

Erdoğan’ın siyasi şovuna alet ediliyor


Asgari ücret açıklamalarının, bir süredir, Erdoğan’ın, komisyonların belirlediğinden daha yüksek zam takdir eden müşfik lider mizanseni için kullanılması da tepki çekiyor. Ayrıca hükümet – işveren kesiminin ortak hareket etmesi de tepki çeken bir başka boyut. Bu duruma dikkat çeken DİSK, açıklamasında şöyle denildi:
“Asgari ücretin tespit sürecinde yaşananlar Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun fiilen lağvedildiğini göstermiştir. Cumhurbaşkanı’nın ilgili mevzuata ve Anayasa’ya göre asgari ücreti saptama yetkisi yoktur. Asgari ücret, Tespit Komisyonu tarafından değil Cumhurbaşkanı ve işveren sendikası tarafından belirlenerek, son dönemde sıkça gördüğümüz hukuksuzluklara bir yenisi daha eklenmiştir. Çalışma hayatında hiçbir konuda Üçlü Danışma Kurulu ve ESK gibi sosyal diyalog mekanizmaları işletilmediği gibi milyonları ilgilendiren asgari ücret de benzer şekilde işverenler ve iktidar tarafından belirlenmiştir.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
İBRAHİM EKİNCİ Arşivi
SON YAZILAR