İBRAHİM EKİNCİ

İBRAHİM EKİNCİ

Bakan, tripodu nereye kurduysa söylesin, biz de oradan bakalım

Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, 2022 Yılı Değerlendirmesi 2023 Yılı Hedefleri Programı’nda konuştu. Bir tablo çizdi ki “tam yaşanacak memleket” dedirtir insana ama uzaydan gelmişseniz tabi. O arada münasebetsizin biri eğilip kulağınıza fısıldıyor: Çalışanların yarısı açlık sınırı altında maaşla yaşıyor! Emeklilere 5 bin 500 lira maaş veriliyor, enflasyonu yüzde 64! Sefalet endeksinde dünyanın zirvesinde. İşsizi çok! Şu sıralar büyük bir soygun gerçekleşiyor. Parana puluna mukayyet ol. Manzaradaki münasebetsiz ben oluyorum.

Anlıyorum elbette. Bakan’ın sorumluluk alanındaki olumlu gelişmeleri daha fazla vurgulaması anlaşılabilir bir şey… Ama eleştirel akıldan, yanlışı, eksiği yadsıyarak yürümeyi prensip edinmiş bir eleştirel tavrın güvencesinden yoksun bırakıyor bizi… Çünkü tablonun tamamını söylemiyor. Olumsuz göstergeleri atlıyor. Devlet emri zoruyla, zorlamalarıyla yaratılmış suni göstergeleri bize ekonominin kendi dinamiklerinin çalışmasıyla oluşmuş, istikrar kazanmış göstergeler gibi anlatıyor.

Mesela… Dolar 18,7 TL.

Aylardır bu seviyelerde geziniyor.

Ama bu istikrar kazanmasından değil, 200 milyar dolar satılarak tutulmasından, örtük sabit kur rejimi uygulanmasından…

Mevduatta da kredide de faizler yerinde değil!

Tavan getirerek, nas diyerek baskılanmasından.

Faiz, paranın kirasıdır. Evini kiraya veren enflasyona bakıyor da parasını veren bakmaz mı?

Kredi veren de bakar, mevduat yapan da bakar.

Ama Nebati, siz ona aldırmayın. Şimdi şu faizden alıyoruz veriyoruz, diyor!

Enflasyon oranı hemen hiçbir gösterge ile uyumlu değil!

Şu çok övünülen büyüme rakamları bile tartışmalı.

Enflasyon TÜİK’in açıkladığı oranlardaysa evet, ekonomi büyüdü. Ama 10 – 15 puan üzerindeyse büyümedi, küçüldü!

Efendim Türkiye yüksek büyüme gerçekleştiriyor!

O zaman niye vatandaşımızlarımızın iş aşı da büyümüyor?

Bize rakam gösteriyorlar! Yüzde bilmem kaç…

O yüzdelerin vatandaş için anlamı ne?

Tamam MÜSİAD başkanı neşelenebilir. Onun için bir anlamı var…

Geçenlerde coşkudan Türkiye’nin Avrupa’yı geçmek üzere olduğunu anlatıyordu. Onu anlarım da vatandaş için anlamı ne?

Mesela işe bakalım…

Geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 20,8. Bu 7 milyon 872 bin işsiz demek.

Geniş tanımlı işsiz sayısı pandemi öncesine göre 2,4 milyon daha yüksek ama ekonominiz şahane!

Dar tanımlı işsizlikten gidelim. TÜİK, dar tanımlı işsizlik oranını yüzde 10.2 veriyor. AB ortalaması kaç biliyor musunuz? Yüzde 6!

Kim şahane o zaman? Avrupa mı Türkiye mi?

Bizi kıskanan Almanya’da yüzde 5,5!

Devam edelim:

Büyüme var vatandaşımız aşsız!

Büyüme nasıl bölüştürülmüş? Kime verilmiş, kime yaramış?

TÜİK rakamlarına bakalım mı?

2020 yılının 1. Çeyreğinde milli hasıladan işgücü ödemelerinin payı kaçtı, hatırlıyor musunuz? Yüzde 39! Bakan Nebati’nin ekonominin başında olduğu 2022’de 3. Çeyrek rakamları açıklandı. Yüzde 26,3!

İşgücünün payından iki yıl içinde 12,7 puan çalınmış!

Patronların payı da aynı dönemde yüzde 41,9’dan yüzde 54.8’e yükselmiş.

Buna BÜYÜK SÖMÜRÜ ŞOKU diyorlar.

Bir başka tarifi de TİMSAH KAPİTALİZMİ!

Tablomuz kime göre, neye göre şahane?

Peki işi olanların karnı doyuyor mu?

Daha yeni oldu üstelik, milyonlarca emekli 5 bin 500 lira maaş alıyor. Bu, açlık sınırının yarısından biraz fazla!

Milyonlarca işçi 8 bin 500 lira asgari ücretle çalışıyor. Bu da açlık sınırı!

Yani milyonlarca insanımız çalışıyor ama zar zor -ve sadece- karnını doyurabiliyor. Ama ekonomimiz şahane!

Türkiye’de asgari ücretli oranı ne kadar biliyor musunuz? Yüzde 40!

Kıskanmaktan çatlayan Almanya’da yüzde 5, Hollanda’da yüzde 3! Avrupa ortalaması yüzde 9!

Kim şahane, Türkiye mi şahane?

Türkiye dünya yüksek enflasyon liginde, sefalet endeksinde şampiyon ama ekonomimiz şahane!

Şimdi gelelim Yeni Ekonomi Modeline…

Bu model sayesinde ne oldu biliyor musunuz?

Geçen yıl, milyonlarca vatandaşın tasarrufu çalındı!

Birlikte hesap yapalım isterseniz.

Ali Rıza Bey amca yıl başında alın teri emekli birikimini bankaya yatırdı.

100 lira diyelim ona… Kaba bir hesap yapalım. Bankalar ona yüzde 15 – 20 arası faiz verdi. Biz 20 alalım.

Yıl sonunda enflasyon yüzde 64’le tamamlanırken Ali Rıza Bey amcanın parası da 120 lira oldu! Kazançtan bahsetmiyorum, sadece enflasyona karşı alım gücünü koruması için o paranın 164 lira olması gerekiyordu. Olmadı. Yeni Ekonomi Düzeni vermedi. Ali Rıza Bey amcanın (64 – 20) 44 lirasını çaldılar. Tasarrufundan yüzde 30’a yakın çalındı.

Nasıl geri alacak bilmiyorum ama Ali Rıza Bey amca kendisinden tırtıklananın izini buldu! Meğer ondan alınanla patronlara yüzde 13 faizden verilen kredinin maliyetini karşılamışlar!

Bankalarda TL mevduatı olanların başına bu geldi de tasarrufunu diğer yatırım araçlarına (dolara, altına…) yatıranlar alın terlerini koruyabildiler mi?

TÜİK yatırım araçlarının getirilerini açıklıyor. Prof. Dr. Hakan Kara’nın hazırladığı grafik sayfada, bakın isterseniz, kim ne kazanmış?

ekran-resmi-2023-01-19-10-14-04.pngekran-resmi-2023-01-19-10-14-04.pngBakan ekonomi derken sadece patronları mutlu etmeyi mi anlıyor, bilmiyorum. Ama durum böyle! Arsa borsa dışında her yerde kaybedilmiş.

Türkiye Ekonomi Modeli ile önemli bir başarı hikayesi yazdıklarını, 2022’de, makroekonomik göstergelerin tamamına yakınında başarı elde edildiğini söylüyor Bakan.

Bu nasıl başarı?

Cari açık 2021 sonunda 7.3 milyar dolar, şimdi (kasım itibariyle) 45 milyar dolar.

Dış ticaret açığı 2021 sonunda 46, 2022 sonunda 110 milyar dolar!

Enflasyon yüzde 36, şimdi 64!

Dolar kuru 13,3, şimdi 18.7!

Merkezi yönetim borç stoku 2.8 trilyon, şimdi 3.8 trilyon!

Bakan’ın gördüğü açıyı yakalamak için tripod’u nereye kurmak lazım, bilmiyorum.

2022’de kişi başına gelirin 10 bin dolar seviyesini aşacağını öngörüyor.

Mümkün… 2022’nin 850 milyar dolar büyüklükle kapanması mümkün.

Durmadan döviz satıp doları tutarsanız daha fazlası da mümkün.

Zoraki müdahalelerle, baskılarla ayarlanmış rakamları birbirine bölüp çarparak elde edilecek rakamlar propaganda etmeye yarıyor ama yoksulların ekmeğini çoğaltmıyor.

Ama söyleyeyim, 10 bin dolar rakamı da gerçekçi değil.

Memleketteki 8 – 10 milyon sığınmacının ürettiğini milli hasılaya katıyor ama kişi başına gelirde hesap dışı tutuyorlar!

2023’te 12 bin dolar kişi başı gelir için dolar bazında yüzde 20’ye yakın büyüme olması gerekiyor! Gerçekçi mi?

Kaldı ki isterse kişi başına gelir 20 bin dolar olsun!

Bu rakam, milyonlarca insanımızın açlık sınırı altında yaşıyor olması gerçeği karşısında sadece bir rakam olmaktan öteye gidebilir mi?

İhracatta rekor kırdık diyor sayın Bakan.

Tarihindeki en büyük dış ticaret açığı verildiğini neden söylemiyor?

Brüt rezervlerin 129 milyar dolarla son 8 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını belirtiyor.

Peki ya TCMB’nin yükümlülükleri? Borçları!

Asıl gerçek durum, iç – dış yükümlülükleri düştükten sonra bilançonun 50 milyar dolara yakın ekside olması değil midir?

23 milyon icra dosyası bize ne anlatıyor?

Bireysel takip borçlularından halen borcu devam eden kişi sayısının 4 milyonu geçmiş olması bize ne anlatıyor?

“2022’nin ikinci yarısından itibaren döviz kurlarında istikrarı sağlarken finansal istikrarı da sağlamlaştırdıklarını” belirtiyor Bakan.

Bir yıl içinde, sadece bir yıl içinde dolar kuru yüzde 40 artmış, aynı yıl içinde enflasyon 30 puan artmış…

Bu nasıl kur istikrarıdır, nasıl bir finansal istikrardır?

Bütün faizlerin birbiriyle bağı kopmuş durumda

Devlet borçlanmasında dolar ile TL faizi aynı düzeye gelmiş!

Enflasyon yüzde 64 iken TL mevduat faizi yüzde 20 civarında

Şirkete yüzde 13’ten kredi

Vatandaşa yüzde 30’dan…

Hangi gösterge birbiriyle ilişkili ve tutarlı ki finansal istikrardan bahsedilebiliyor?

Kurda istikrar mı?

Bir bırakılsın bakalım müdahale de görelim kurda istikrarı!

Efendim, “Borsa İstanbul, 2022 yılında dolar bazında yüzde 111 ile en yüksek getiriyi sağladı. Yatırımcı sayısı 1,4 milyon kişi arttı…”

Bu borsada geçen hafta gün içinde iki kez devre kesildi.

5.700’e çıktı, 4.700’e indi! Sonra tekrar 5.200’e çıktı!

Bir şirketin değeri 3 holdingin toplamını geçebildi…

Ve hükümet, bütün yatırım araçlarında soyulan vatandaşa, en yüksek finansal okur yazarlık gerektiren kurtlar sofrasını işaret ediyor!

O borsa ki… Onu sıkı şekilde denetlemesi gereken kurum büyük şaibe iddialarının odağında! Daha dün Meclis’te TİP Milletvekili Ahmet Şık, Borsa’da MİT’in rapor hazırladığını hatırlatarak işin içinde AKP’lilerin olup olmadığını soruyordu…

Bakan bize şahane bir ekonomi tablosu anlatıyor.

Fakat biz şunu biliyoruz ki… Hiçbir arıza alanı ile ekonominin kuralları içinde kalarak mücadele etmeye takatları yok. Enflasyonla, marketlere zam yapmayı yasaklayarak, korkutarak mücadele ediyorlar.

Bakan şahane bir ekonomi tablosu çiziyor ama devlet destekli, sübvansiyonlu faizlerle bile memleketin evsiz barksızlarının ev sahibi olma hayalleri yıkıldı.

Siz isterseniz yüzde 30 büyüyün!

Benim baktığım yerden görünen şu: Emekli Alırıza Bey Amca ceplerini karıştırıyor. Sağa sola bakınıyor, söyleniyor…

Yok Ali Rıza Bey amca. Düşürmedin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İBRAHİM EKİNCİ Arşivi
SON YAZILAR