İBRAHİM EKİNCİ

İBRAHİM EKİNCİ

Bahçeli'nin çağrısı ve 18 maddede Cumhurbaşkanlığı sisteminin marifetleri

Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seçmemiz gerektiğini söyledi. Enflasyonu “kesif şekilde” düşürürse neden olmasın, demeye getirdi. Cümlede “alayınız” lafı geçmediğine göre kararı bize bırakmış oluyor. Küçük bir talebi var: Doları 3,5’tan 34 TL’ye, enflasyonu %10’lardan 80’lerin üstüne çıkarmasını, faiz giderlerini 22 kat artırmasını, MB rezervlerinin boşaltılmasını, ev fiyatlarının uçmasını, emeklinin namerde muhtaç edilmesini unutmalıyız. Bu yeni defter çünkü!

****

Bu yazının ilham kaynağı ekonomist Ömer Rıfat Gencal oldu. Devlet Bahçeli’nin grup konuşmasında, “Eğer enflasyon canavarına kesif bir darbe indirilirse, Türkiye siyasi ve ekonomik istikrarın zirvesine çıkarsa, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bir kez daha seçilmesi doğal ve doğru bir tercih değil midir?” demişti Bahçeli.

Mantığa göre CB’nin “bir kez daha seçilme” gerekçesinin dayanağı ekonomideki başarısı olacak. 2 kriter var: 1) Enflasyona kesif darbe ve 2) ekonomik istikrarda zirveye çıkılması.

Kimse sormuyor tabii Bahçeli’ye… Geçtiğimiz seçimlere gidilirken Erdoğan’ın CB adaylığına ekonomideki kesif başarısızlık dolayısıyla karşı çıkmanız gerekmez miydi o zaman?

Enflasyonu tek hanelerden alıp TÜİK’e göre dahi %80’in üzerine çıkarmak, 4 kere ekonomi bakanı, (2011’den sonra hallaç pamuğu gibi atılan) MB’de 7 kere, (2016’dan günümüzü) TÜİK’te 5 kere başkanı değiştirip, MB’nin rezervlerini (128 milyar dolar vakası!) kamuoyundan gizleyerek arka kapıdan satıp, Putin’den Arap emirlerden, krallardan döviz dilenmek istikranın zirvesi miydi?

FETÖ destekçisi ilan edilen BAE’nin Veliaht Prensi’ni Ankara’da en üst düzeyde ağırlamak, memleketimizde cinayet işleten Suudi Prens’e dosya teslim etmek itibarın zirvesi miydi?

Geçelim. Bizim, gerçekliğimiz orada duruyor: Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denilen o şey, yürürlükte olduğu 6 yılda yalnızca siyasette değil, ekonomide de Türkiye’yi çok fena dibe çekti. Çukurdan çıkılmaya çalışılıyor. Tabii dar gelirlinin sırtına basılıp irtifa alınarak… Ömer Gencal, 11 ekonomik göstergeyi derlemiş. Ben birkaç tane daha ekledim. Tabloyu görelim. Bahçeli’nin konuşmasında “alayınız” lafı geçmediğine göre karar vermek bize kalmış. Gelin eski defterleri biraz karıştıralım.1. Enflasyon: Anayasa referandumunu döneminde, Mayıs 2017’de yüzde 11,72’ydi. 2022 Ekim ayında yüzde 85,5’i buldu. 2023 sonunda 64,77 oldu. 16 aydır devam eden dezenflasyon programına rağmen halen 48,58’dir. Programın başladığında (% 38,21’di) 10 puan yukardadır.

2- ABD doları / TL kuru: CB sistemi doları 3,54 TL’den aldı, Erdoğan, “Ver papazı al papazı” dedikten birkaç ay sonra Trump’ın restiyle Ağustos 2018’de 6.40 TL oldu. Bronson’un uçağa bindirilip Trump’a gönderilmesi sonrası 5.16 TL’ye geriledi. Daha sonra genel iktisadi bozulmanın etkisiyle 18 TL’ye tırmandı. Nebati 21 Aralık 2021’de KKM’yi getirdi. Kur, 13 TL’nin altına geriledi. On binlerce küçük yatırımcı battı. Nebati, arka kapı döviz satışlarını sürdürdü. Şimşek göreve geldiğinde kontrollü kur 20 TL’ydi. Kur baskılanması politikasını kısmen gevşeterek çıkmasına izin verdi. Halen 34.2 TL’de.