ÖZER ÇELİKSÜNGÜ

ÖZER ÇELİKSÜNGÜ

Finalistler yeni sezona olaylı giriyor

NBA, 2022/2023 sezonuna bu hafta startı verdi. Her alanda tonla heyecan vaat eden bir yeni sezona giriyoruz. Lig genelindeki yetenek ortalamasının geldiği inanılmaz seviye sayesinde şampiyonluk için şansı olan birçok takım var. Bunun böyle olmasının ana sebebi herkesten bariz üstün bir ‘süper takımın’ olmayışı. Aynı veya en azından birbirine yakın yüzdelik dilimler içinde bulunan takımlarla dolu bu yeni sezona son finalist Boston Celtics ve şampiyon Golden State Warriors kendi çaplarında skandallarla giriş yapıyor.

Boston’da Ne Oldu?

Boston Celtics, geçtiğimiz sezon NBA’de eşi benzeri görülmemiş bir sezon içi değişime imza attı. Çaylak koç Ime Udoka’nın yönetiminde ligin ilk yarısını 20 galibiyet 21 mağlubiyetle geçen ve son derece sorunlu gözüken takım, kadro içinde anormal bir değişime gitmeden sezonun ikinci yarısını 31 galibiyet ve 10 mağlubiyetle tamamlamıştı.

Ligin ikinci yarısında yakaladıkları inanılmaz çıkışı playofflara da taşıyan Boston, finalde Golden State Warriors’ın karşısına çıktı. Finalin kaybeden tarafında olmalarına karşın, yazın çok büyük bir kısmı Boston adına umut dolu geçti. Halihazırda genç olan nüvelerini, yazın Danilo Gallinari ve Malcolm Brogdon gibi iki önemli isimle daha güçlendirdiler. Daha derin bir kadro ve çaylak sezonunda NBA finallerine ulaşmış koçuyla beraber Boston, sezon başlamadan evvel sezonun favorisi konumda duruyordu.

Her şey yolunda ilerlerken koç Ime Udoka’yla ilgili camiayı tepe taklak eden bir haber Twitter alemine düştü. Çıkan habere göre Ime Udoka takım içinde bir kadın çalışanla ilişki yaşadığından ötürü takım tarafından cezalandırılacaktı. Haber Twitter’a düştükten 2 gün sonra Boston Celtics sahibi Wyc Grousbeck ve genel menajer Brad Stevens düzenledikleri basın toplantısında Udoka’nın 1 yıllığına takımdan uzaklaştırıldığını açıkladılar. Böylece Boston, hazırlık kampına günler kala koçunu kaybetti.

Boston Celtics’in bağımsız bir hukuk firması ile yürütüp sonuçlandırdığı soruşturmanın detaylarının basına yansımaması Udoka’ya ‘rızaya dayalı’ bir ilişkiden ötürü aşırı bir ceza verildiği havası yarattı. Fakat Celtics yönetiminin yaptığı açıklamada ‘organizasyon içi birden fazla kural ihlalini yapıldığına’ dair bir detay göze çarpıyor. Verilen cezanın neden bu denli uzun olduğunun gerekçesini burada bulabiliriz.

Ime Udoka, koç olarak ‘eski usul’ diyebileceğimiz birisi. Günümüzdeki iletişimci, pozitif desteğe dayalı, oyuncularıyla daha ortak gibi görünen koçların aksine sert bir mizaca sahip. Koç ve oyuncu ilişkisinde bu şekilde Boston Celtics kadrosunda bir başarı yakalanmış olsa da böyle bir mizacın organizasyon içinde hiyerarşiyi göz önüne alırsak yaratabileceği bir baskı olabilir. Hele ki ilişki gibi bir durumdan bahsediyorsak.

Elbette olayın detaylarına hakim değiliz. Açıkçası olmak zorunda mıyız emin değilim. Usulüne göre yapılan bir soruşturma olduysa ve suça uygun bir ceza verildiyse detayların sadece magazin sayfalarını süsleyeceğini düşünüyorum. Zira bu kadar az bilginin olduğu bir ortamda bile bunun böyle olduğunu gördük. Ime Udoka’nın kulüp içinden bir kadın çalışanla ilişki yaşadığı bilgisi ortaya çıkınca Boston Celtics’te çalışan birçok kadın, sosyal medya hesaplarından tacize maruz kaldı. Elimizdeki az sayıda veriye bakarak Celtics’in burada organizasyon olarak zarar görmek pahasına olayı hasır altı etmeden hareket ettiğini söyleyebiliriz.

Hanedanı Sarsan Kavga

Udoka olaylarının üzerinden daha bir ay geçmeden bu sefer finalden şampiyon ayrılan, hanedan Golden State Warriors’da herkesin buz kesmesine sebep olan bir kavga meydana geldi. Takımın bütün şampiyonluklarında kadroda bulunan, savunmadaki generali ve ruhani lideri diyebileceğimiz Draymond Green, takımın yükselen yıldızı Jordan Poole’la antrenmanda girdikleri bir laf dalaşının ardından saldırdı.

Bu olayı acayip kılan, lanse edilenden çok daha vahim bir şeyin olmasıydı. Başta verilmek istenen haber iki takım arkadaşı arasında antrenman sırasında çıkan ve fiziksel bir boyuta tırmanan bir gerilim çıktığı yönündeydi. Fakat, haberin birkaç gün ardından olayın ne denli vahim olduğunu TMZ tarafından sızdırılan videoda gördük. Bütün bu olay başta lanse ettirilmeye çalışıldığı kadar sıradan ve basit değildi.

Sıradan bir takım içi kavganın ulaştığı fiziksel konum genelde itiş kakış veya amiyane tabirle ‘horozlanmadır’. Günümüz NBA’inde bu çizginin ötesine geçildiğini nadiren görürüz. En son böylesine bir olayı 2017 yılında Chicago Bulls çatısı altında Boby Portis ve Nikola Mirotic arasında görmüştük. Portis attığı yumrukla Mirotic’in çenesini kırmış ve 8 maçlık bir ceza almıştı.

Green-Poole olayında ise işin ehemmiyetini bundan daha yüksek kılan iki unsur var. Birincisi: İki oyuncu arasındaki bariz siklet farkı. Draymond Green 104 kilo ve oldukça cüsseli birisi. Jordan Poole ise ondan daha kısa ve zayıf. Bu ikili arasındaki bariz siklet farkı Green’in Poole’a bütün gücüyle yumruk atmasını son derece gaddarca kılıyor. Zaten videoya bakınca bu ikili arasında yaşanana kavgadan çok ‘saldırı’ demek uygun kaçar. Çünkü olay tek taraflı.

İkinci unsur ise: Draymond Green bu takımın ruhani lideri. Ana lider elbette Stephen Curry olsa bile, soyunma odasında sesi çıkan, yeri geldiğinde diğerlerini azarlayan ve ateşleyen kişi Draymond Green’di. O bu takımın ruhu. Böyle bir agresifliğin onun konumunda birinden gelmesi bütün bu olayı daha da vahim kılıyor.

Bu kesinlikle ama kesinlikle Draymond Green’in oyuncu ve bir lider olarak otoritesini incitecektir. Bundan sonra Jordan Poole’u geçtim, takımın geri kalan oyuncularıyla da ilişkisi eskisi gibi olmayabilir. Ayrıca Draymond, kontrat senesinde böyle bir kontrolsüzlük sergileyerek kendi kendinin altını oydu diyebiliriz.

Mirotic ve Portis kavgası, ikilinin takası ile sonuçlanmıştı. Warriors için bu söz konusu değil. Fakat, böyle bir olaydan sonra bir takım nasıl devam edebilir bilinmez. Ama bu durumu idare edebilecek bir takım varsa o da Golden State Warriors’dır.

İşin belki de bir diğer ilginç boyutu da takımın koçu Steve Kerr’in kendi oyunculuk döneminde Chicago Bulls hazırlık kampında Michael Jordan ile yumruk yumruğa kavga etmiş olması. İkili olayın ardından barışıp hatta dost olup, birlikte 3 şampiyonluk yaşadı. Ama Jordan-Kerr hikayesiyle bu hikayenin farkı Jordan’ın takım içinde zaten bir ‘kötü adam’ rolü olması olabilir. Ne olursa olsun Kerr’in kendi engin hayat tecrübesi ve insan ilişkilerindeki mahirliği Warriors’ın bu dalgalı sularda alabora olmamasını sağlayabilir.

Geride bıraktıkları sezonda final yapmış takımlardan normalde bir devamlılık ve stabilite beklersiniz. İki finalistin de yeni sezon öncesi böylesine çalkantılı süreçlerden geçiyor olmaları gerçekten eşsiz nitelikte. Eminim rakipleri onların bu yalpalamalarını memnuniyetle takip ediyordur. Birçok sürprize gebe NBA sezonu bakalım yolun devamında bizlere neler gösterecek…

Önceki ve Sonraki Yazılar
ÖZER ÇELİKSÜNGÜ Arşivi
SON YAZILAR