İBRAHİM EKİNCİ

İBRAHİM EKİNCİ

Kuru soğanın aynasından Türkiye ekonomisi


Daha dana sayısını planlayamıyorlar, et 400 lirayı bulmuş.

Köy biberinin kilosu 85 lira olmuş, biberi yönetemiyorlar.

Daha soğan üretimini planlayamıyorlar, kilosu 30 lirayı görmüş.

Beyaz peynir 250 lira olmuş!

Soğanla, biberle başedemiyorlar.

2018’i hatırlayın. Soğancıları stokçu terörist ilan etmişlerdi, depolar basılmıştı, TIR’lardan tanzim satış yapılıyordu… Sonra iş market basmalara vardı.

Hangi çağda yaşıyoruz?

Enflasyonla mücadele böyle mi olur?

Daha kendileri bu yüzyıla gelememişler, dönmüşler bize önümüzdeki yüzyılın Türkiye yüzyılı olacağını anlatıyorlar bir yandan.

Hatırlayın, depolar basılırken soğanın kilosu 2 – 3 liraydı.

Şimdi 25 - 30 lira!

Depoları basmak işe yaramış mı?

Tarımda hangi ürüne bakarsanız bakın. Hemen hepsinde sorun göreceksiniz. “Neden?” sorusunun peşine gidin, ikinci adımda bulacağınız şu: Bu iktidar bilime yabancıdır. Hesaplama, kitaplama, planlama yapmaz, yapamaz. Her şeyi zaten süper bildiği için uzmanlara danışmıyor. Uzmanları da sevmiyor. Bir kere AKP’li olmuyorlar genellikle. AKP’li olmayınca devlette görev almaları da mümkün olmuyor. Memleketin bütün işleri, o işlere genellikle yabancı, uzmanlığı olmayan, hatta bazı durumlarda tamamen iş bilmez AKP kadrolarının, tarikat referanslı kimselerin elinde kalıyor. Deprem felaketinde başımıza gelen işlere bakın. Döndünüz AFAD’a, ilahiyatçı kadrolar! Döndünüz Kızılay’a Kerem Kınık ve ailesi… Daha fena bir şey var aslında: Memleketin işlerine ilgilerini de kaybettiler son yıllarda. Mesailerin çoğu muhalefeti çelmelemeye dönük hinliklere, cinliklere, nemalanma işlerini ayarlamaya gidiyor.

Tarımdaki felaketimizin nedeni de bu.

Bir yanda “vizyon” attırmaca, bir yanda 30 liraya kuru soğan!

Şu geçtiğimiz yıllarda Türkiye’de iktidara her halde en çok, en sık yapılan uyarıların başında tarım geliyor. “Aman tarıma bakın, dünya gıda kıtlığına gidiyor, ama küresel ısınma… Aman çocuklarımızın beslenmesi… Aman artık yağmacı yanaşma müteahhitlere kaynak akıtmayı kesin, aman tarıma desteği artırın…”

Kulak astılar mı?

Ne zaman bir üründe fiyatlar yukarı çıksa, yerli millicilerin aklına gelen ilk ve tek şey ucuz ithalat! Bilmezler ki ucuz ithalatla günü kurtarırsınız belki ama sorunu büyütürsünüz. Öğrenemediler bir türlü; yerli üretici ithalat fiyatlarıyla rekabet edemeyince üretimden soğur, kopar, çekilir. Gayret etmen, dayanman, yerli üretimi desteklemen, iç talebi karşılaman ve ihracat imkanı varsa o üründe, ihracatı da üzerine koyup o miktarda üretimi garanti altına alman lazım. Zor değil. Ama ne görüyoruz? Türkiye en verimli olduğu ürünlerden birinde ekimi, rekolteyi yönetemiyor.

Geçen yıl rekolte 150 bin ton düştü

Tarım Bakanlığının Mayıs 2022 tarihli soğan raporu var. Türkiye, dünya kuru soğan ekim alanında 12’nci, üretimde ise 5’inci sırada yer alıyor. Dünya kuru soğan verimi 1.908 kg/da iken Türkiye verimi 3.244 kg/da, dünya ortalamasından yüksektir, diyor.

ekran-resmi-2023-04-06-10-53-15.png

Kuru soğan üretiminin %87’si, ekim alanlarının da %81’i 9 ilde. Ekim alanı en yüksek il 166 bin dekarla (%24) Ankara. Ankara’yı Çorum, Amasya, Hatay ve Tokat izliyor. Yeterlilik derecesi %114,2 ve kişi başına tüketim 21,4 kg.

Peki ne oldu soğana?

2017 – 2021 üretim miktarları tabloda. 2018’de küçük bir azalma var. Ekilen alan da biraz azalmış aynı yıl. Kalan bütün yıllarda ekim alanı da üretim de artmış. İşin sırrı önemli ölçüde 2022 üretim rakamlarında yatıyor. 2022 yılında kuru soğan üretimi yüzde 6 azalarak 2 milyon 350 bin tona inmiş. 150 bin ton azalma var! Azalmasının da birçok nedeni var.

ekran-resmi-2023-04-06-10-53-56.png

“Kuru soğan 2020-2021 dönemlerinde para etmedi. Depolarda soğanları çürüyen ve zarar eden üreticilerin önemli bir kısmı soğan ekmekten vazgeçti. Adana’da Nisan sonu Mayıs başı gibi ilk turfanda soğan hasadı başladığı için kuru soğanda gelecek yıl bahara kadar fiyatlar yüksek seyreder” demiş uzmanlar.

Açıklama bu. Soğanın 30 lirayı bulacağı aşağı yukarı belli. 2021’de fiyat artışını değerlendiren TZOB Başkanı Bayraktar, üretim maliyetleri ve üretimin azalmasına dikkat çekmiş. Yani aslında üretim maliyetleri bütün ürünler için artıyor ama soğanda hem çok fazla su kullanımı nedeniyle daha fazla hem de üretimin azalması ekstra fiyat etkisi yaratıyor. Bayraktar, “Maliyet baskısıyla uğraşan çiftçilerimiz, fiyat baskısıyla da karşı karşıya kaldı. Acilen çözüm bulmamız gerekiyor. Önümüzdeki dönem limon, kuru soğan gibi ürünlerimizde yaşanacak arzdaki ciddi azalmalar, bu ürün fiyatlarının bir sonraki yıl patlamasına neden olabilir” diye uyarmış.

Hatay faktörü mü?

Kuru soğanın kilosu 2021 yılı sonunda 3 lira 8 kuruştu. 2022’nin sonunda 12 lira 77 kuruşa çıktı. Fiyatında yüzde 314.6 artış gerçekleşti. Şimdi kilo fiyatı 25 – 30 lira vurmuş durumda. Yani 2022 yıl sonuna göre fiyatında yüzde 100’den fazla artış olmuş.

İşin yoruma muhtaç tarafı şu: 2022 yılında % 6 düşerek 2 milyon 350 bin ton seviyesinde gerçekleşen rekolte de iç talebin %114.7’sini karşılayabiliyor. O zaman darlığı olmaması gerekir.

Acaba ihracat nedeniyle mi içerde pazara çıkan ürün azaldı?

Hayır. Hem ihracatı izne tabi hem de ihracat rakamlarında patlama gözükmüyor.

2023’te işleri yolundan çıkaran bir faktör de deprem olabilir mi?

Çünkü Hatay en çok üretim yapılan 8 ilden biri.

Acaba kuraklık mı etkili oldu? Evet kısmen. Çünkü soğan çok su isteyen bir bitki. Yağmur olmayınca astarı yüzünden pahalı oluyor. Dolayısıyla üreticiyi başka ürüne yönelten bir faktör de bu olabilir. Bu faktörlerin ne kadar çalıştığını 2023 rekolte rakamları ortaya çıktığında görebileceğiz.

Ekonomi Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın soğan konulu yazısından özetle bitireyim:

“Soğan depolanmazsa fiyat artar. Türkiye’de soğan ekimi ve hasadı iki dönemde yapılır. Kısa gün soğanı (turfanda soğan) çeşitleri eylül-ekim aylarında ekilir; nisan-mayısta hasadı yapılır. (Şu sıralar tükettiğimiz turfanda soğan yani) Uzun gün soğanı ocak- şubat - mart aylarında ekilir. Temmuz - eylül hasat edilerek depolanır. Sonbahar - kış döneminde piyasaya arz edilerek tüketilir. Depolanmazsa yiyecek soğan olmaz. Fiyat artar. 2020 başında soğan ve patates ihracatına kısıtlama getirildi. Nisan 2020’de soğanın kilosu 1 liranın altına düştü. Soğanı tarladan toplama maliyeti bile fiyatın üstünde olunca büyük sorun yaşandı. İhracat açıldı. Irak Tarım Bakanlığı Mart 2021’de soğan ithalatını yasakladığını duyurdu. Türkiye’nin soğan ihracatında ilk sırada olan Irak’ın bu kararı üreticiye büyük darbe vurdu. İhracat durunca fiyat düştü ve üretici bir kez daha zarar etti. Soğan ekiminden vazgeçenler oldu. Pandemi nedeniyle restoranlar, turizm işletmeleri kapanınca tüketim azaldı. Soğan, patates üreticinin elinde kaldı. Depolarda soğan beklerken yeni ürün çıkmaya başladı. Üretici tarladaki soğanı toplamak yerine ürünle birlikte sürmek zorunda kaldı. Çünkü toplama maliyeti fiyatın çok üzerindeydi. Bakalık elde kalan soğan ve patatesin TMO tarafından alınacağını bildirildi. Alınanlar ihtiyaç sahibi tüketicilere törenle ücretsiz dağıtıldı. 2022’de üretim % 6 düştü. Gerçekte daha çok düştüğü tahmin ediliyor. Pandemi sonrası tüketimde de hızlı artış oldu. Ayrıca hava şartlarının da etkisi ile depolarda yine çürüme oldu. Piyasaya arz edilen soğan miktarı azaldı. Fiyat hızla yükselerek 10 liranın üzerine çıktı. Kuru soğan fiyatlarındaki artışın temel nedeni üretimdeki azalma. Ayrıca iklim şartlarına bağlı olarak havaların sıcak gitmesi depolardaki ürünün yeşillenmesine, çürümesine neden oldu. Birkaç kez elden geçirilip ayıklanması maliyeti ve fiyatları artırdı. Ayrıca mart ve nisan ayları soğanda geçiş dönemi kabul ediliyor. Depolarda yeterli miktarda soğan olmadığında mart ve nisanda fiyatlar artar. Tüccar bu geçiş dönemini fırsata çeviriyor. Nisanda yeni ürün piyasaya çıkıncaya kadar fiyatlar yüksek seyrediyor. Yeni ürün çıkınca fiyat düşer. Şu anda fiyatlar en üst seviyede. Adana, Hatay Reyhanlı’da hasat başladı. Bu yeni soğan piyasaya girdikçe fiyat düşer.”

Meselemiz bu. Bu gelişmeleri öngörmek. Önlem almak.

Ama zaten sakat sukut ilerleyen Türkiye kapitalizmini bir de padişahlıkmış gibi yönetmeye kalkınca soğanla bile başedemiyorsunuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İBRAHİM EKİNCİ Arşivi
SON YAZILAR