ÖZ DİLİNİN ALTINDA ASLINDA NE VAR?

Aslında yazıları onun tarzıyla yazmak daha zahmetsiz…Biraz kelime oyunu, bolca  Google kopyala/yapıştır haberi, az biraz Sunay Akın tarzı hikâyelendirme  ve en sonunda şakayla karışık hakaret.

Hatta bazen o zahmete girmeye bile gerek duymuyor.

Sözcü gazetesinde yazdığı "Türk Tabipler Birliği" yazısının 12 yıl önce Sabah gazetesinde yayınlanan yazısıyla bire bir aynı olması bile onun için bir sorun teşkil etmiyor.

Ama Allah’ı var köşe yazarlağının  Serdar Ortaç’ı gibi, Türkiye’nin bir bölümünün ritmini çözmüş durumda.  Basit ve "eller havaya" hamasetiyle çok okunan yazılar yazıyor.

Dün sosyal medyada çok tartışılan yazısında aynı şeyi yaptı…

2022 yılında Putin’in yayılmacı Rusyası insanlığın gözünün içine baka baka Ukrayna’yı işgal ediyor ama Özdil yine işin dalgasında. Ne kadar hamaset, o kadar tıklama sonuç olarak…

Uzunca Wikipedia Zelensky tanıtım metninin arkasından Putin güzellemesi yapmış ve “Ukrayna halkı yazık etti Ukrayna'ya” diyerek bitirmiş yazısını.

Zelensky’nin onlarca hatası olabilir ama şimdi mesele korkunç bir işgal mi, yoksa Zelensky’nin komedyen geçmişi mi? Bu kafa memlekette tüm rejim değişirken de “Eski İETT şoförü” diye birileriyle dalgasını geçiyordu.

Zelensky’nin komedyenliğiyle dalga geçiyor ama kendisi hiçbir şeyi ciddiye almayan tarzıyla 30 yıldır siyasi yazılar yazıyor.

Onun tarzıyla kopyala yapıştır Google marifetiyle örnekler vererek başlayalım yazımıza.

Soma’da ölen 301 madenci için AKP’ye oy veriyorlardı “Müstehak” diyor. İşçi sınıfından nefret eden ama ne hikmetse kendini solcu sananlardan yoğun alkış alıyor. 

Taksim'de 2 Leeds taraftarı linç edilerek öldürüldüğünde yöneticisi olduğu Uzan’ların Star gazetesinde “Two size” diye manşet atıyor. Vandal magandaların gönlünü hoş ediyor.

Roboski’de çoğu çocuk yaşta 34 insan savaş uçaklarıyla öldürüldüğünde “Katır” metaforuyla ırkçılardan büyük beğeni topluyor.

Seksen yaşına merdiven dayamış, Kürtlerin ak saçlı barışçı siyasetçisi Ahmet Türk Samsun’da saldırıya uğrayıp burnu kırıldığında “Adaletin tokmağı” diyor. Yetmiyor, İzmir’deki yazlığının açık adresini yayınlayarak İzmir güzellemesi üzerinden tehlikeli sulara yelken açıyor. 

HDP’nin barajı aşması için destek olan batılı seçmenine " Kalaşnikofa şarjör olmayın” diyor.

Irak-Kerkük’de Kürt Vali seçilince “Kerkürt” (Kürtçe 'eşek Kürt' demek) diye dalga geçiyor.

Diyarbakır’da dolmuş şoförlerine kravat zorunlu olunca “Kıro-vat” diye alay ediyor.

HDP için “Seçmenine asla yalan söylemiyor, çünkü HDP, PKK olduğunu inkar etmiyor” diyor.

“Alavere dalavere Kürt Memet nöbete” deyimini ters yüz edip “Türkiye’de Kürtler değil Türkler sahipsiz” diyerek hamasetin ve çarpıtmanın ölçüsünü kaçırıyor.

Sezen Aksu’nun çözüm sürecine karşı olanlar için söylediği ‘iki cihanda lekeli’ sözünü diline dolayarak Aksu'nun dilinin koparılması nutuklarının atıldığı günlerde "Türkiye'yi cehenneme götüren yolu döşeyenlerden biriydi" diyor, Aksu'ya yönelik lince 'oh olsun' tadında yazılar yazıyor.

Yine Sezen Aksu’ya “Senin baban cemaatçi Berkin’e üzülemezsin” diyerek zerre kadar hazzetmediği solculara selam veriyor. 

Bursa’da Diyarbakırspor’a yapılan ırkçı tezahüratlardan sonra “Bursa forması giyeceğim” diyerek hesapta ters manyel yapıyor.

Onun gibi alt alta örnekler yazıp en sonunda nefret kusmak için Google büyük imkanmış vallahi…Bir daha anladım.  

Özdil’in potporisi tamamsa bir konuyu derinleştirelim. 

Geçtiğimiz aylarda bir YouTube kanalına konuk olarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"TUNCELİ'DEN ADAY OLSANA KARDEŞİM"

"Diyarbakırlı adamı getiriyorsun Nişantaşı'ndan aday yapıyorsun garanti. Kendin Tuncelilisin İzmir'den aday oluyorsun. Tunceli'den aday olsana kardeşim." 

"Ben bunu söylüyorum bana kızıyorlar. Ben İzmir çocuğuyum. İzmir'de öyle milletvekilleri var, taksi kullanmadan Basın Sitesi'nden Bozyaka'ya gidemez. Ama İzmir milletvekili. Nasıl olacak? Kendi garanti gördükleri adamları oralara koyuyorlar." 

Özellikle Facebook’ta aktif olan Özdil Muhipleri Derneği üyesi diyebileceğimiz aslen gayet nasyonalist fikirleri olan ama niyeyse kendini solcu zanneden arkadaşlar tarafından bu açıklamaları büyük coşkuyla karşılandı.

Aslında neydi söylediklerinin içeriği?

Satır aralarından sızan kımız ve kızıl elma kokteyli bize neyi gösteriyordu, biraz bakalım.

Mesele sizce de buzzz gibi bir Kürt antipatisi değil mi?

Kam ooooon (İngilizceyi Türkçe telaffuzu gibi yazmaya bayılır) birbirimize gölge boksu yapmayalım. Tabii ki öyle.

Bu “sorun” neden mesela İzmir veya İstanbul’dan milletvekili olan Karadenizliler üzerinden anlatılmaz? Çünkü onun alıcısı yok. Kendisi şahane bir pazarlamacıdır, böyle bir hataya düşmez.

Küçük bir örnek; TBMM’de 30’dan fazla yalnızca Trabzon kökenli milletvekili var. Bu konu da Özdil’den bir rahatsızlık cümlesi duyduk mu?

AKP marifetiyle şu anda Türkiye’yi aşağı yukarı Doğu Karadenizliler yönetiyor bu Özdil’de bir rahatsızlık yaratıyor mu?

Valla ben duymadım, okumadım.

Bildiğim kadarıyla Binali Yıldırım, Çeşme-Alaçatı köyü nüfusuna kayıtlı değil. Dümdüz Erzincan-Refahiyeli.

İzmir’den Belediye başkanı adayı ve milletvekili oldu. Bu Özdil’i Kılıçdaroğlu’nun İzmir’den aday olması kadar rahatsız etmiş midir? Ya da Nişantaşı’ndan Diyarbakırlı aday gösterilmesi kadar germiş midir?

‘Nişantaşı’ndan aday olan milletvekili’ dediği kişinin Sezgin Tanrıkulu olduğu hepinizin malumu.

Sezgin Tanrıkulu çatışma bitecek umuduyla ciddi gayret göstermiş insan hakları savunucusu bir hukukçu ama Özdil’in gözünde aşağı yukarı CHP içindeki kripto terör odağı.

Yüzde 63’le seçilmiş HDP Diyarbakır Belediye Başkanlığı'na Sincan Kaymakamı kayyum atanırken eminim Sezgin Bey’in İstanbul 2. bölgeden aday olması kadar tüyleri bu kadar diken diken olmamıştır.

Sizce Kılıçdaroğlu, seçilme sorunu olduğu için mi İzmir’den aday oluyor?

Özdil’in derdi belli, dilinin altındaki Kürt böreği arada apse yapıyor ve bilinçaltını kusuyor.

Kılıçdaroğlu’nun kendisinin bile flulaştırdığı etnik, mezhebi durumuyla Özdil nedense daha fazla ilgili. Maraş gibi Alevi-Kürt katliamı yaşanmış bir şehrin meydanında kendisi için “Biliyorsunuz kendisi Alevi” denmişti hatırlarsınız… Özdil’in yaptığının bundan ne farkı var?

‘Partiden Atatürkçüleri atıyorlar’ dediği kişiler zamanında eski CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler gibi “Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit, eş değerde gördüremezsiniz” diyen kafalar.

Özdil, anne tarafından Giritli, baba tarafından Aksaray ve Mardin durakları var.

Kendisi siyasete girse nereden aday olmayı düşünüyor? Sonuçta kökü İzmir değil.

Dikkat etsin içindeki Kürt antipatisi Nihal Atsız’a rahmet okutacak seviyeye geldi geliyor.

Bakmayın bazen solcu takılıp, sabah akşam İzmir’in kavaklarına çaput bağladığına.

Gerçi ondaki bağlama kabiliyeti bozkırın tezenesi Neşet Baba’yı bile İzmir’e bağlamıştı ya neyse işte.

Onun için önemli olan Atatürkçülük kisvesiyle hamasi fikirlerini satmaktır.

Ne sağ ne de sol derdi var…

Kolay değil 2019 başında 2500 liraya Atatürk kitabı satmak.

Son yıllarda din tacirlerine olan öfkemizden Özdil gibi yırtma/yapıştırma uzmanı tüccar-terzilerin demokrat, çağdaş fikirli zannedilmesindeki vahameti unutuyoruz.

Halbuki medeni dünyanın 1940’ların sonunda terk ettiği ilkel bir düşüncenin bugün yaşayan bir temsilcisidir kendisi.

Özdil, bir sabah ticari Atatürk kitaplarının artık satmadığı gibi bunaltıcı düşten uyandığında, kendini yatağında koskocaman bir Nedim Şener’e dönüşmüş olarak bulabilir.

Bu da benim tahminim… At fava bekle…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
MEHMET DEPREM Arşivi
SON YAZILAR