Sıcak havalar için birebir: Ayran aşı tarifleri

Yanıyoruz. Resmen. Daha az önce üniversiteden çok sevdiğim bir arkadaşımın Alaçatı'daki kite okulunun yandığını okudum. Ülkenin onlarca yerinde aynı anda çıkan yangınlar, yanan ağaçlar, hayvanlar, evler, hayaller.

Saygıdeğer devlet büyüklerimize sormak isterim, pek kıymetli atalarımız demiş ya hani, bir musibet bin nasihatten yeğdir diye, bizim bu güzel ve narin ülkemizde bir şeylere önlem almak için kaç musibet yaşamamız gerekiyor? Her sene yaz aylarında ne zaman nerede yangın çıkar diye korkuyoruz, İstanbul'da korkulan deprem ne zaman olacak diye endişeyle bekliyoruz, önlenebilecek kayıplar yaşamayalım diye konuşup duruyoruz. Sonuç yok.

Daha 2021'de yaşadığımız dev orman yangınları akıllarımızda, göz göre göre 8 insan, binlerce can ve 150 bin hektar ormanı kaybettiğimiz yangında herkesin akşında tek bir soru vardı, uçaklar nerede? Aradan 4 koca yıl geçti ve aynı soruyu hala soruyoruz. Yangın uçakları nerede? Orman yangınlarıyla mücadelede en önemli silah söndürme uçağı, hem hızı hem de taşıma kapasitesi ile geniş alanlara en güçlü müdahale imkanını onlar veriyor. 4 sene önce yaşananlardan bir gram ders alamadık mı? Görünen o ki alamamışız.

Depremde de durum benzer. 1999'dan sonra depreme karşı önlem almak amacıyla hayatımıza giren ÖTV amacından tamamen sapıp alakasız yerlerde kullanıldı, arttıkça arttı. Dünyanın en pahalı otomobillerinin satıldığı ülke haline getirdi ülkemizi. Her yıl milyarlarca lira vergi toplanıyor. Pekiyi bu vergilerle yangın uçakları neden alınmıyor? Neden ensemizde ayı gibi bağırarak gelen depreme karşı somut önlemler alındığına dair bir şey göremiyoruz?

İnsanlar hayat pahalılığına karşı çaresiz, emeklilerin durumu korkunç, yıllarca verdikleri emek sonrası aldıkları ücret ortalama bir evin kirasını bile karşılayamaz halde. Çalışanlar ay sonunu bırakın, daha birinci haftada bütün maaşı bitirip kredi kartlarına ek hesaplara yüklenerek yaşar halde. Biz bu kadar kötü hale gelmeyi hak ediyor muyuz?

Kartalkaya yangınında kaybettiğimiz canların ilk duruşması yarın. Turizm bakanlığı personeline soruşturma izni verilmemiş olarak başlayacak dava. Süpürün orada da kabahatleri halının altına. Benim çok sevgili arkadaşlarım Ezgi ve Eray'ın bir tanecik oğlu Eren'in ve kaybettiğimiz diğer canların sorumluluğundan kaçın. Sesini çıkaranı içeri atın ki sesi duyulmasın. Ama yangında denetimsel sorumluluğu açık olan bakanlık personelinin soruşturulmasına bile izin vermeyin.

Bir cumartesi sabahı saat 7:30'da şu satırları bana yazdıran bu sıfat yakıştıramadığım düzene isyan ediyorum. Söyleyeceklerim bu kadar.

Sıcak bir haftaya girerken tarif ne vereyim dedim, çok açık söyleyeyim uğraşamadım, ChatGPT'ye sordum, tarif araştıracak düşünecek kafa kalmadı. Kendisi bana ayran aşı önerdi, gayet mantıklı bir öneri, bir klasik bir de modern tarifini de yazdı, görselini de üretti sağolsun. İkisini de olduğu gibi paylaşıyorum. Bu haftalık böyle idare edin lütfen.

Klasik Ayran Aşı Çorbası Tarifi

Malzemeler:

• 1 su bardağı yarma buğday (aşurelik buğday)

• 1/2 su bardağı nohut

• 2 su bardağı yoğurt (tercihen süzme yoğurt)

• 2 su bardağı soğuk su (yoğurdu açmak için)

• 1 tatlı kaşığı tuz

• Birkaç dal taze nane veya 1 tatlı kaşığı kuru nane

• İsteğe bağlı: 1 adet salatalık, dereotu

Yapılışı:

1. Hazırlık

Nohutu bir gece önceden ıslatın. Ertesi gün nohutu ve buğdayı ayrı ayrı haşlayın (veya düdüklü tencerede birlikte haşlayabilirsiniz). Yumuşayana kadar pişirin ve süzün. Soğumaya bırakın.

2. Yoğurdu Hazırlama

Yoğurdu bir kaba alın, üzerine soğuk suyu yavaş yavaş ekleyerek çırpın. Koyu ayran kıvamında, akışkan bir karışım elde edin.

3. Malzemeleri Karıştırma

Soğuyan nohut ve buğdayı yoğurtlu karışıma ekleyin. Tuzunu ekleyin ve karıştırın.

4. Servis Öncesi

En son üzerine ince doğranmış taze nane (veya kuru nane), dilerseniz küçük doğranmış salatalık veya dereotu ekleyin. Karıştırıp buzdolabında 1-2 saat soğutun.

Modern Ayran Aşı Tarifi

Malzemeler:

• 1/2 su bardağı aşurelik buğday (isterseniz kinoa veya karabuğday da olabilir!)

• 1/2 su bardağı haşlanmış nohut (kabuksuz, tercihen küçük boy)

• 1 su bardağı süzme yoğurt

• 1 su bardağı soğuk soda (ekstra ferahlık ve hafif kabarcıklı yapı için)

• 1 yemek kaşığı zeytinyağı

• 1 çay kaşığı rendelenmiş limon kabuğu

• 1/2 adet salatalık (çekirdeksiz, minik küpler halinde doğranmış)

• 1 dal taze nane, 1 dal taze dereotu (ince kıyılmış)

• Az tuz, az karabiber

• Servis için: zeytinyağında yakılmış nane ya da sumak, minik buz küpleri

Hazırlanışı:

1. Tahılları Hazırlama

Aşurelik buğdayı haşlayıp süzün. Soğuması için buzdolabına koyun. (Alternatif olarak haşlanmış kinoa veya karabuğday kullanabilirsiniz — daha düşük glisemik indeks, daha modern dokunuş.)

2. Bazı Karıştırma

Süzme yoğurdu soda ile açın. Kıvamı akışkan ama yoğun olmalı. Limon kabuğu rendesi, zeytinyağı, tuz ve karabiber ekleyin.

3. Bütün malzemeleri birleştirin

Soğumuş tahıllar, haşlanmış nohut, minik doğranmış salatalık ve taze otları yoğurt karışımına ekleyin. Hafifçe karıştırın.

4. Servis

Derin bir tabakta veya cam kâsede servis yapın. Üzerine naneli veya sumaklı zeytinyağı gezdirin. Yanına buz küpleri ya da nane yaprağı ile süsleme yapılabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
EVREN AYBARS Arşivi